Güncelleme Tarihi:
VAN (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bölge insanı bütün bu terör saldırıları karşısında devletin ve milletin yanında olduğunu gösterdi, bunlara hiçbir destek vermedi. Van'a geldiklerinde de elleri boş döndüler, bundan sonra da boş dönecekler. Çünkü irfan, hikmet, merhamet sahibi bölge insanı, bu kadim kültürün insanı, şiddetin, terörün ve baskının karşısında dimdik durmaya kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi" dedi.
Davutoğlu, Sağlık Bakanlığınca, ülke genelindeki il sağlık müdürlerinin de katılımıyla Van'da düzenlenen "Tıp Bayramı" etkinliğinde yaptığı konuşmada, sağlık personelinin ülkenin her köşesinde, büyük fedakarlıkla hizmet vermeye devam ettiğini belirtti.
7 Haziran'dan bu yana, halka sağlık hizmeti götürürken teröristlerin hain saldırılarında şehit olduğunu anımsatan Davutoğlu, Şırnak'ta yaşamını yitiren sağlık memuru Eyüp Ergen ve ambulans şoförü Şeyhmus Durmuş'u, Diyarbakır'da hayatını kaybeden doktor Abdullah Biroğul ve eczacı Yunus Koca'yı rahmetle andı.
Bu kişilerin, insanlık ve millet adına bu toprağa düştüklerini, hiçbir zaman onların hatıralarını unutmayacaklarını dile getiren Davutoğlu, Cizre'de teröristlerin açtığı ateş sonucunda ağır yaralanıp Cizre Devlet Hastanesi'ne getirilen bir hastaya acil müdahalede bulunurken, hastane kapısında uzun namlulu silahların saldırısına uğrayan ve buna rağmen hastasını bırakmayan doktor İlhami Yılmaz'a da teşekkür etti. Davutoğlu, hiçbir zaman hastanın terk edilmeyeceğinin güzel bir örneğini teşkil eden doktor Yılmaz'ın, muhtemelen yine bölgede hizmet peşinde olduğunu söyledi.
Doğum yapan eşini, doğumdan hemen sonra Diyarbakır'da bırakıp, Cizre Devlet Hastanesi'ndeki görevine dönen Başhekim Mehmet Erzen'e de özverisinden dolayı teşekkürlerini sunan Davutoğlu, Hakkari Çukurca'da görev yaparken şehit olan Ömer Çınar'ın annesinin dosyasına "Şehit annesidir, 'of' bile demeyiniz" yazan doktor Ayşenur Hoş'u da tebrik etti. Davutoğlu, doktor Hoş'un da salonda olduğu bilgisini paylaştı.
Davutoğlu, "İşte doktorumuzun, sadece teknik iş değil, teknik bir doktorluk değil, aynı zamanda hikmetli bir meslek icra ettiğini gösteren en çarpıcı örnek. Bizler şehit anne ve babalarının, eşlerinin hiçbir zaman, hiçbir şekilde rencide edilmesine izin vermeyeceğiz. Onlar bize şehitlerimizin aziz emanetleridir, o emanetleri her şartta koruyacağız" dedi.
- "Hastaneye saldıran kişi, insan mıdır"
Ambulansın dildeki karşılığının "cankurtaran" olduğunu söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi soruyorum, ambulansa, cankurtarana silah doğrultan insan, insan mıdır? Can kurtarıcı, yola düşmüş ona saldırıyorsunuz. Taşıdığı kişinin kim olduğunu bile bilmiyorsunuz veya biraz sonra alacağı kişinin hangi şartlarda olduğunu bile bilmeden, böyle alçakça saldıranlara insan demek mümkün değildir. Hastaneye saldıran kişi, insan mıdır? Cizre'de birtakım iftiralarla devleti mahkum etmeye çalışanlar, Cizre Devlet Hastanesi'ne bir günde 20 roket atıldığını söylemiyorlar.
Roket saldırıları altında vazifesini yapan kahraman doktorlarımıza, hasta bakıcılarımıza, hemşirelerimize yönelik saldırıyı yapanlar, insan mıdır? Hekime, hemşireye, eczacıya kurşun sıkan, insan mıdır? Bu alçak ruhlar, hangi insani değerleri temsil edebilirler? Şırnak Uludere Hastanesi'ne silahla saldıran bir örgüt hangi insani değerleri savunuyor olabilir? Mardin Derik'te, Şırnak İdil'de cankurtarana silahla saldıran alçaklar, hangi değerlerin sözcüsü olabilirler? Eminim bunları önce bu bölgemizin halkı mahkum edecek ve en doğru ve en güçlü cevabı bu bölgede yaşayan aziz vatandaşlarımız verecek. Van'ın İpek Yolu'nda ambulansa taş ve molotofkokteyli atan alçaklar, Kürtlerin, bu aziz Kürt kardeşlerimizin haklarına sahip çıkmış olabilir mi? Benim hangi Vanlı, Diyarbakırlı, Şırnaklı vatandaşım, ambulansa molotofkokteyli atan alçağın yanında yer alabilir. Sağlık personelini rehin alan insan, dünyanın hangi ülkesinde, hangi devletinde hoş görülebilir."
- "Bu alçakça bir yalan"
Başbakan Davutoğlu, görevi başında alçakça katledilen sağlık personelinin kahramanlığını anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini belirterek, güvenlik görevlilerinin kahramanca mücadele ederken, onların ve sivil halkın yanında doktorlar olduğunu söyledi.
Doktorların hep zor zamanda bu milletin yanında olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Biz de hep sizin yanınızda olacağız değerli doktorlar. Tüm imkanlarımızla sağlık personelinin güvenliğini sağlamak üzere tedbirler alıyoruz. Bizim için bu ülkenin her köşesi azizdir, her insanımızın canı bize emanettir" dedi.
Türkiye'nin her karış toprağına hizmet götürmek için hiçbir ayrım yapmadan gece, gündüz çalıştıklarını kaydeden Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizim bu gayretimize rağmen teröre destek verenler geçtiğimiz günlerde çatışmaların yaşandığı bölgelerde yaralılara hizmet vermediğimizi iddia ettiler. Bu alçakça bir yalan ve kirli bir propagandadan başka bir şey değil. Biz yaralanmış hiçbir insanı, sağlık hizmetinden mahrum etmeyiz, bizim insanlığımızda bunun yer ve karşılığı yoktur. Yaralıyı sağlığına kavuşturur, bir suçu varsa kendisini hukuka sağlıklı bir şekilde teslim ederiz. Bunlar bölge halkının kafalarını karıştırmak için uydurulmuş yalanlardır, ancak bölge insanı teröriste hiçbir şekilde inanmıyor ve destek olmuyor."
- "Mutluluk ve özgürlük ülkesi olacak"
Bölge halkına da teşekkürlerini ileten Davutoğlu, "Bölge insanı bütün bu terör saldırıları karşısında devletin ve milletin yanında olduğunu gösterdi, bunlara hiçbir destek vermedi. Van'a geldiklerinde de elleri boş döndüler, bundan sonra da boş dönecekler. Çünkü irfan, hikmet, merhamet sahibi bölge insanı, bu kadim kültürün insanı, şiddetin, terörün ve baskının karşısında dimdik durmaya kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi" diye konuştu.
Davutoğlu, bölge halkına teşekkürü bir borç bildiğini ifade ederek, "Türkiye bugünleri aşacak ve tüm gücü ve enerjisiyle hedeflerine kararlılıkla yürüyecek. Biz milletimize hizmet için varız, insanlarımızın yüzleri gülsün, gönülleri şen olsun diye çalışıyoruz. İnşallah o güzel günlere de hep beraber ulaşacağız. Türkiye mağduriyetler ve mahrumiyetler ülkesi olmayacak, mutluluk ve özgürlük ülkesi olacak. Buna biz inanıyoruz, milletimiz inanıyor" ifadelerini kullandı.
Asırlar boyu tababet alanında çalışmalara öncülük eden, şifahaneleriyle tüm milletlere örnek olan bir medeniyetin temsilcileri olduklarını belirten Davutoğlu, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" sözünü şiar kılan sultanlar yetiştiren bir millet olunduğunu kaydetti.
Her canı aziz ve insana hizmeti ibadet bildiklerini dile getiren Davutoğlu, "Bizim için şifa dağıtan el, hayırlıdır. Onlar için dualar eder, niyazlarda bulunuruz" dedi.
Davutoğlu, konuşmasında Tıp Bayramı dolayısıyla sağlık çalışanlarına şükranlarını sundu.
- "Ben de bu tecrübeyi yaşayanlardan biriydim"
Geçmişte bu ülkede, karda, kışta, zorlu yol şartlarında doktora, hastaneye yetiştirilemediği için hayatını kaybeden nice insanlar olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Ben de bu tecrübeyi yaşayanlardan biriydim. Rahmetli annem de o insanlardan biriydi. Annem Konya'da, Toroslar'ın dağındaki bir köyden doktora yetiştirilemediği için hayatını kaybettiğinde, ben daha 4 yaşındaydım. Sare Hanım'ın da annesi 7 yaşında bir doğum sonrasında vefat etmişti. Tüm bu tecrübeleri şahsi hayatımızda yaşamış kişiler olarak, sizler de mutlaka benzer acı ve olayları yaşamış kişiler olarak, bugün Türkiye'de yaşanan gelişmeleri gördüğümde duygulanmamam mümkün değil. O günlerin Türkiye'sinden bugünlere" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, "Dağ köylerinden, hamile anne adaylarının helikopterle alındığı ve hastaneye yetiştirildiği, kavuşturulduğu günlere geldik. Kimse aç değil, açıkta değil, sahipsiz değil ve kimsesiz değil. Bugün Türkiye, sağlıkta öyle bir noktaya geldi ki artık böyle acı olayları konuşmuyoruz. İnsanlarımız normal şartlarda doktora, hastaneye yetiştirilemediği için hayatını kaybetmiyor. Gurur duyuyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanlığı döneminde yaşadığı bir olayı da aktaran Davutoğlu, Somali'nin Mogadişu bölgesinde, uzak bir bölgede yaralanan TİKA çalışanını, kısa süre içerisinde ambulans uçakla başkent Ankara'daki bir hastaneye getirdiklerini kaydetti. Davutoğlu, "Kudretli devlet bu. Kudretli devlet, hem teröre haddini bildirir hem de dünyanın neresinde, hangi köşesinde kalmış olursa olsun vatandaşını alır, getirir ve Türkiye'de en iyi hastanede tedavi ettirir" dedi.
(Sürecek)