Güncelleme Tarihi:
Özkan ARSLAN/ANKARA, (DHA) - MİLLİ Piyade Tüfeği MPT-76 ve MP-5 silahlarına ilişkin bilgileri ABD'de silah fabrikası sahibi ve MKEK'nin ABD temsilciğini üslenen K.K.'ya sattığı iddiasıyla 'Rüşvet almak, devlete ait gizli kalması gereken fenni keşif, buluş ve sınai yeniliklerden yararlanma' iddiasıyla tutuklu yargılanan Makine ve Kimya Endüstrisi (MKEK) Kırıkkale Silah Fabrikası eski Genel Müdürü Mustafa Tanrıverdi, "Görevden alınmam için bu şekilde komplo ve tuzak kurulmuştur. Benim daha üst makamlara yükselme durumun olduğundan bana tuzak kuruldu. Ben de şeytana uyup bu teklifi kabul ettim. Pişmanım" dedi.
GÖREVDEN ALINMAN İÇİN KOMPLO KURULDU
Ankara 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Tanrıverdi ve avukatları; Ali Meriç Türkmenoğlu ile Ali Türker katıldı. Tanrıverdi, savunmasında Milli Piyade Tüfeği Projesi'nin bitmesi, patentinin alınması ve üretim aşamasına geçmesi nedeniyle herhangi bir gizlilik durumunun kalmadığını anlatırken şöyle dedi:
"Ben bu silahın proje aşamasında 'ARGE Müdürü' olarak görev yaptım, bütün patentlerini ben aldım. ARGE bölümünde çalışan yetkili kişilerce bu silaha ait tüm bilgilere ulaşılabilir. Görev yaptığım dönemde ABD'ye silah satışında kar oranının düşük olması nedeniyle satışa karşı çıkıyordum. ABD'ye yaptığımız satışlarda yüzde 10 maksimum kar ederken, silahlı kuvvetlerimize yüzde 20-30, Kenya gibi ülkelere de yüzde 80 karla satış yapılıyordu. Bu nedenle ABD'ye yapılan satışlara karşı çıkıyordum. Bu yüzden ihbar eden kişi de zaten ifadesinde belirtmiştir. Benim görevden alınmam için çalıştıklarını söylemiştir. Görevden alınmam için de bu şekilde komplo ve tuzak kurulmuştur. Benim daha üst makamlara yükselme durumun olduğundan bana tuzak kuruldu. Ben de şeytana uyup bu teklifi kabul ettim. Pişmanım."
"FETÖ TARAFINDAN USULSÜZ DİNLENDİĞİ TESPİT EDİLMİŞTİR"
MKEK Kırıkkale Silah Fabrikası eski Genel Müdürü Mustafa Tanrıverdi'nin avukatı Ali Meriç Türkmenoğlu da savunmasında, müvekkilinin 'MPT-76 silahının mucidi' olduğunu ve gelecekte 'MKE Genel Müdürü' olabileceği için kendisine tuzak kurulduğunu savundu. Avukat Türkmenoğlu, "İhbar eden kişinin beyanlarında sanığın ABD'ye silah satışlarına karşı çıktığı açıkça dile getirilmiş yine olay tarihinden önce sanığın FETÖ tarafından usulsüz olarak dinlendiği de tespit edilmiştir. Bu kapsamda sanığın ABD çıkarlarına aykırı davrandığından bir şekilde tuzakla önü kesilmiştir" dedi. Avukat Türkmenoğlu, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarında tuzağın kanıt olmayacağını ve bu konuda "devletin vatandaşına tuzak kurmayacağı" yönünde kararlarını olduğunu ifade ederek, "Sanığın bu işten vazgeçmek istemesine rağmen ihbar edenin sanığı zorlayıp ikna ettiği ve elde edilen delillerin tuzak yöntemi ile kanuna aykırı bir şekilde elde edildiğinden rüşvet suçu oluşmamıştır" dedi.
"SİLAHLA İLGİLİ GİZLİ BİLGİ YOK"
Avukat Türkmenoğlu, silahla ilgili herhangi bir gizli bilgi bulunmadığını öne sürerken savunmasına şöyle devam etti:
"Milli Savunma Bakanı'nın beyanlarında; söz konusu tüfeğin 67 parçasının MKEK tarafından üretildiği, kalan 92 parçanın ise özel firmalar tarafından üretildiği ve silahın fuarlarda sergilendiği yer almakta. Dosyaya sunduğumuz emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere olay tarihinden önce suça konu silahla ilgili gizli bir bilginin söz konusu olmadığı, gizliliğin ortadan kalktığı anlaşıldığından bu suçunda oluşması mümkün değildir. Müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ederim."
TAHLİYE İSTEMİ REDDEDİLDİ
Mahkeme heyeti, sanığın tahliye istemini reddedetti. Mahkeme, suçtan zarar gördükleri gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığı, MKEK Genel Müdürlüğü ve Hazinenin davaya katılma isteklerini yerinde bularak kabul etti. Mahkeme heyeti, tanık K.K.'nın bugünkü duruşmaya mazeretli katılmadığını ancak, 28 Ekim 2016'ya ertelenen gelecek duruşmada hazır bulunmasına karar verdi.