IHA
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2015 11:30
Ankara Üniversitesi’nin ‘Dünya Kadınlar Günü’ etkinliklerinde konuşan Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş, “Kadınlar mücadelelerini canlarıyla, sağlıklarıyla, yanarak, donarak, sakat kalarak ve ölerek ödediler. Sorun çok büyük, sıtmadan da kanserin yaşattığı travmadan da büyük ama aşılacak” dedi.
Ankara Üniversitesi Kadın Platformu Koordinatörlüğü, Dünya Kadınlar Günü’nü düzenlediği bir dizi etkinlikle kutladı. Üniversitenin akademik ve idari personelinin Anıtkabir’i ziyaretiyle başlayan etkinlikler kapsamında Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda Prof. Dr. Nejat Akar’ın ‘Kadınlar ve Çocuklar’ konulu fotoğraf sergisi açıldı. Ardından Prof. Dr. Levent Özkazanç tarafından ‘Toplumsal Cinsiyet Belası ve Eşitlik Mücadelesi’ ile Gülsün Bilgehan tarafından ‘İstanbul Sözleşmesi’ konulu konferanslar sunuldu. Program kapsamında ‘Akademide Öncü Kadınlar’ konulu panele, Prof. Dr. Çiler Dursun, Prof. Dr. Bengi Uslu ve Doç. Dr. Fatma Karakoç konuşmacı olarak katıldı.
“KADINLAR SOKAĞA ÇIKAMAZ HALDE”
Etkinlikte konuşan Platform Koordinatörü Prof. Dr. Neslihan Alkış, “Bu kutlama heyecanı içinde son zamanlarda içimizi acıtan kadın cinayetlerine ve kadın şiddetine de tanıklık ediyoruz” dedi.
Alkış, “Neredeyse her gün bir kadın öldürülmekte, kadınlar sokağa çıkamaz duruma gelmektedirler. Kadına yönelik şiddete karşı köklü değişikliklerin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla son iki yıldır tıp fakültemiz öğrencilerine ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ dersleri seçmeli lisans dersleri olarak verilmeye başlandı ve bu konuda pek çok eğitime başlamak üzere olan fakültemiz de beklemektedir” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş ise Dünya Kadınlar Günü’nün gerisinde acı ve çarpıcı öykülerin yattığını ifade etti. “Bugün dünyadaki kadınların üçte biri hala şiddete, tacize, tecavüze, hala eşitsizliğe, ekonomik, psikolojik sömürüye ve tacize açık durumda” diyen Rektör Erkan İbiş şunları söyledi:
“Ülkemizde de birçok değişim yaşandı. Özellikle kurtuluş savaşımız ve o özgürlük ruhu, Anadolu kadınının kendini ortaya koymak için önemli bir fırsat olmuştur. Anadolu kadını milli mücadele inancı, fedakarlık, yurtseverlik bilinci ve özverisiyle ve kahramanlıklarıyla ülkede bazı şeyleri bileğinin hakkıyla elde etmiş ve Anadolu kadını olma hakkını, statüsünü adeta kopararak almıştır. Ülkemizde ve dünyada kadınlar bu mücadelelerini inançla, kararlılıkla, cesaretle, korkmadan verdiler. Bunu zaman zaman canlarıyla, sağlıklarıyla ödediler. Yandılar, dondular, sakat kaldılar, öldüler ama bu mücadelelerini veriyor, vermeye devam ediyorlar. Sorun çok büyük. Bana göre sıtmadan da kanserin yaşattığı travmadan da büyük. Ama bu aşılacak. Aşılmasının da tek aracı o sihirli kelime; eğitim, eğitim, eğitim.”
ÖNCÜ AKADEMİSYENLER
‘Ankara Üniversitesi’nin İlk Kadın Akademisyenleri ile Buluşma’ başlıklı etkinlikte ise Prof. Dr. Neslihan Alkış’ın moderatörlüğünde üniversitemiz Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’nın öncü kadın akademisyenlerinden Prof. Dr. Birsen Saygın ile Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin öncü kadın akademisyenlerinden Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, anılarını ve mücadelelerini anlattı. Etkinlikler, ‘Sevda-Cenap And Kadınlar Korosu’nun konseriyle sona erdi.