Süleyman DEMİRKAN
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2007 00:00
"KIZILIRMAK’tan Ankara’ya su getirme projesi" konusundaki tartışmalar sürerken, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü DSİ’nin "Hirfanlı ve Kesikköprü baraj gölleri ve havzalarında kirlilik araştırması" raporu da soru işaretlerine neden oldu.
Raporda, Kızılırmak Nehri’ne tuzluluğu çok yüksek olan Acısu, Karasu ve Acıöz gibi pekçok su kaynağının kar karıştığı belirtilerek, "Toplam çözünmüş katılar bakımından her iki baraj gölü de kıta içi su kaynaklarının sınıflandırmasına göre ikinci sınıf su kalitesindedir" deniliyor. (sayfa 191)
DSİ’nin 2005’te yayınladığı ve 2006’da kitap olarak bastırdığı raporda özetle şöyle şu çarpıcı bilgiler ve uyarılar yer alıyor:
HASTALIK UYARISI
Hirfanlı ve Kesikköprü Baraj göllerinde yapılmış olan kirlilik araştırmaları kaspamında bölge halkında görülen rahatsızlıklar doğrultusunda salgın hastalıklar (epidemi) esas alınarak belirlenen mikroorganizmalar ve içmesuyu kirlilik parametrelerinde belirtilen salgın hastalığa neden olan mikroorganizmalar (indikatör) baraj göllerinin bakteribiyolojik açıdan kıta içi ikinci sınıf su kalitesinde olduğu ve içmesuyu olarak kullanılamayacağı belirlenmiştir.(sayfa 199)
SERTLİĞİ YÜKSEK
Kızılırmak Nehri’nin doğal yapısı itibariyle klorür, sülfat ve sertlik değerleri çok yüksektir. Bu parametreler içme ve kullanma açısından çok önemlidir ve ileri arıtma teknikleri kullanmadan düşürmek mümkün değildir.(Sayfa 212)
İÇİLEMEZ
Mikrobiyolojik ölçüm sonuçları da Hirfanlı ve Kesikköprü barajları sularının içme suyu olarak kullanılamayacağını gösteriyor. Ankara için içme kullanma suyu planlamalarında bu durumlar göz önüne alınarak varsa Kızılırmak dışındaki seçeneklerin tekrar değerlendirilmesinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır. (sayfa 216)