Rant binası kimseye yaramadı zarar 35 milyon dolardan fazla
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2008 00:00
Kızılay’ın 10 yıl önce yap-işlet-devret modeliyle Beğendik AŞ’ye kiraladığı binası sekiz yıl önce bitirilmesine rağmen hala hizmete sokulamayınca, Kızılay Derneği’nin zararı bu süreçte 35 milyon doları geçti. Kızılay Derneği Başkanı Küçükali, "Bu durumun devam etmesinden hiç kimsenin hiçbir çıkarı bulunmuyor" derken, Beğendik yetkilileri, "Binayla ilgili hukuki süreci bir yana bırakmalı ve karşılıklı uzlaşmalıyız" önerisini getiriyor.
KIZILAY Derneği Genel Başkanı Tekin Küçükali, Kızılay’daki rant binasının inşaatının 8 yıl önce bitirilmesine rağmen hala hizmete sokulamadığı için 35 milyon doları aşkın kira gelirinden mahrum kaldıklarını belirtti.
Küçükali, derneğin Kızılay’da bulunan tarihi binasının yıpranması ve kullanılamaz hale gelmesinin ardından binanın yerine yaptırılan "sosyal ve rant tesisleri"nin 1998 yılında yap-işlet-devret modeli ile ihalede en yüksek teklifi veren Beğendik Mağaza İşletmeleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ne 20 yıl süreyle kiralandığını belirtti.
Firmanın, sözleşme uyarınca derneğe ayda 590 bin ABD Doları ödemeyi kabul ettiğini anlatan Küçükali, ancak firmanın işi bitiremediğini ve sözleşme hükümlerini yerine getiremediğini ifade etti.
HUKUKİ SÜREÇ SÜRÜYOR: Küçükali, derneğin Beğendik ile yaptığı sözleşmeyi feshetmesi üzerine konunun yargıya taşındığını ve hukuki sürecin yıllardır devam ettiğini söyledi. Binadan elde edilecek gelirin, Türkiye’deki ve dünyanın herhangi bir yerindeki ihtiyaç sahiplerine yardım amaçlı kullanılmasının hedeflendiğini dile getiren Küçükali, "Kızılayımızın kaybı 35 milyon ABD Doları’nı geçmiştir. Kaybımız her geçen gün büyümekte, binamız ise kullanılmadığından çürümektedir. Gelinen süreçte sorunun iyi niyetle çözüleceğine inanıyorum. Zira bu durumun devam etmesinden hiç kimsenin hiçbir çıkarı bulunmuyor" diye konuştu.
UZLAŞARAK ÇÖZEBİLİRİZ: Beğendik yetkilileri ise Kızılay Derneği yöneticileri ile yaklaşık 5 yıldır çeşitli görüşmeler yaptıklarını ancak sorunun çözümü konusunda henüz bir ilerleme kaydedemediklerini anlattı. Bina için Kızılay Derneğine ödedikleri kiralarla birlikte yaklaşık 60 milyon dolar harcadıklarına dikkati çeken yetkililer, hukuki sorunların aşılamaması nedeniyle Beğendik’in de büyük kayba uğradığını vurguladılar. Yetkililer, şunları kaydettiler:
ÇÖZÜMSÜZLÜK BÜYÜK KAYIP: "Bu harcama yurt dışı ve yurt içi krediler ile Beğendik öz kaynaklarından karşılanmıştır. Binanın bitirilerek hizmete açılması için çok az zamana ihtiyaç bulunmaktadır. Binayla ilgili hukuki süreci bir yana bırakmalı ve karşılıklı uzlaşmalıyız. Beğendik olarak Kızılay yönetimine 14 ayda binayı tamamlayıp açacağımıza dair teklif sunduk ve cevap bekliyoruz. Binayla ilgili herhangi bir çözüm bulunamazsa hukuki süreç devam edecek ve belki de alışveriş merkezi binasının hizmete açılması 10 yılı bulacak. Beğendik olarak kesinlikle hızlı bir çözümden yanayız. Çözümsüzlük taraflar için çok büyük kayıp oluşturacak, aynı zamanda milli bir servet olan bina çürüyecek ve kullanılamaz hale gelecek. Dileğimiz, tarafların bir araya gelerek en kısa zamanda anlaşma sağlamaları ve alışveriş merkezini Türk halkının hizmetine sunarak bu sorunu ortadan kaldırmalarıdır.
Kent estetiğine yakışmıyor
ŞEHİR Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Serdar Karaduman, kent merkezindeki Kızılay binasının kent estetiğine yakışmadığını söyledi. Öte yandan, Kızılay kent merkezinin ekonomik açıdan çöktüğünü öne süren Karaduman, bu nedenle buraya rant amaçlı yapılan yatırımların beklendiği kadar iyi getiri sağlamayacağını ve Kızılay binasının bunun tipik bir örneği olduğunu kaydetti.
Karaduman, Ankara’nın rant kapasitesinin artık Kızılay binasını kaldıracak boyutta olmadığını ileri sürerek, şunları kaydetti: "Kızılay kent merkezi çöküyor, eskisi gibi cazibe merkezi değil. Ayrıca, o binanın hiçbir cazibesi yok. En azından metroyla bağlantısı olmalıydı ki anlamı olsun. Karlı düşünülmemiş, rasyonel olmayan bir yatırım. Bina atıl yatırım anıtı olarak tescillenmeli. Ticari olarak değerlendirilemediği için bina sosyal amaçlara tahsis edilebilir. Bence asıl yapılacak iş, o binayı yıkmak."
MTA tıbbi jeolojik harita oluşturuluyor
MADEN Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer, bazı maden ve minerallerin insan sağlığına olumsuz etkileri olduğuna işaret ederken, insanların bu zararları bilmesi ve tanıması gerektiğini söyledi. Üzer, bu kapsamda MTA’nın da tıbbi jeolojik haritanın oluşturulması için çalışmalara başladığını bildirdi. Genel Müdür Üzer, MTA’da düzenlenen "Tıbbi Jeoloji Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, MTA’nın kuruluşundan bugüne yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
MTA’nın 1935 yılında Türkiye’nin jeolojisinin aydınlanması, maden varlığının ortaya çıkartılması, teknolojik araştırmalar yapmak üzere kurulduğunu hatırlatan Üzer, ancak kurumun 1986’lı yıllardan itibaren durağan bir döneme girdiğini anlattı. Türkiye’nin maden potansiyelinin oldukça zengin olduğuna işaret eden Üzer, ancak ülkenin maden aramacılığında üzun bir süre yetersiz kaldığını söyledi.
Ülke genelinde özellikle son 5 yılda madenciliğe verilen önemin artması ve enerji fiyatlarının artmasıyla kurumun faaliyetlerinin arttığını ve sondaj çalışmalarının hız kazandığını belirten Üzer, sondaj yapmadan yer altındaki kaynakları çıkarmasının mümkün olmadığını, bunun için de derin madencilik denilen ikinci etap madenciliğe geçtiklerini kaydetti.
Küçükali, derneğin Kızılay’da bulunan tarihi binasının yıpranması ve kullanılamaz hale gelmesinin ardından binanın yerine yaptırılan "sosyal ve rant tesisleri"nin 1998 yılında yap-işlet-devret modeli ile ihalede en yüksek teklifi veren Beğendik Mağaza İşletmeleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’ne 20 yıl süreyle kiralandığını belirtti.
Firmanın, sözleşme uyarınca derneğe ayda 590 bin ABD Doları ödemeyi kabul ettiğini anlatan Küçükali, ancak firmanın işi bitiremediğini ve sözleşme hükümlerini yerine getiremediğini ifade etti.
HUKUKİ SÜREÇ SÜRÜYOR: Küçükali, derneğin Beğendik ile yaptığı sözleşmeyi feshetmesi üzerine konunun yargıya taşındığını ve hukuki sürecin yıllardır devam ettiğini söyledi. Binadan elde edilecek gelirin, Türkiye’deki ve dünyanın herhangi bir yerindeki ihtiyaç sahiplerine yardım amaçlı kullanılmasının hedeflendiğini dile getiren Küçükali, "Kızılayımızın kaybı 35 milyon ABD Doları’nı geçmiştir. Kaybımız her geçen gün büyümekte, binamız ise kullanılmadığından çürümektedir. Gelinen süreçte sorunun iyi niyetle çözüleceğine inanıyorum. Zira bu durumun devam etmesinden hiç kimsenin hiçbir çıkarı bulunmuyor" diye konuştu.
UZLAŞARAK ÇÖZEBİLİRİZ: Beğendik yetkilileri ise Kızılay Derneği yöneticileri ile yaklaşık 5 yıldır çeşitli görüşmeler yaptıklarını ancak sorunun çözümü konusunda henüz bir ilerleme kaydedemediklerini anlattı. Bina için Kızılay Derneğine ödedikleri kiralarla birlikte yaklaşık 60 milyon dolar harcadıklarına dikkati çeken yetkililer, hukuki sorunların aşılamaması nedeniyle Beğendik’in de büyük kayba uğradığını vurguladılar. Yetkililer, şunları kaydettiler:
ÇÖZÜMSÜZLÜK BÜYÜK KAYIP: "Bu harcama yurt dışı ve yurt içi krediler ile Beğendik öz kaynaklarından karşılanmıştır. Binanın bitirilerek hizmete açılması için çok az zamana ihtiyaç bulunmaktadır. Binayla ilgili hukuki süreci bir yana bırakmalı ve karşılıklı uzlaşmalıyız. Beğendik olarak Kızılay yönetimine 14 ayda binayı tamamlayıp açacağımıza dair teklif sunduk ve cevap bekliyoruz. Binayla ilgili herhangi bir çözüm bulunamazsa hukuki süreç devam edecek ve belki de alışveriş merkezi binasının hizmete açılması 10 yılı bulacak. Beğendik olarak kesinlikle hızlı bir çözümden yanayız. Çözümsüzlük taraflar için çok büyük kayıp oluşturacak, aynı zamanda milli bir servet olan bina çürüyecek ve kullanılamaz hale gelecek. Dileğimiz, tarafların bir araya gelerek en kısa zamanda anlaşma sağlamaları ve alışveriş merkezini Türk halkının hizmetine sunarak bu sorunu ortadan kaldırmalarıdır.
Kent estetiğine yakışmıyor
ŞEHİR Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Serdar Karaduman, kent merkezindeki Kızılay binasının kent estetiğine yakışmadığını söyledi. Öte yandan, Kızılay kent merkezinin ekonomik açıdan çöktüğünü öne süren Karaduman, bu nedenle buraya rant amaçlı yapılan yatırımların beklendiği kadar iyi getiri sağlamayacağını ve Kızılay binasının bunun tipik bir örneği olduğunu kaydetti.
Karaduman, Ankara’nın rant kapasitesinin artık Kızılay binasını kaldıracak boyutta olmadığını ileri sürerek, şunları kaydetti: "Kızılay kent merkezi çöküyor, eskisi gibi cazibe merkezi değil. Ayrıca, o binanın hiçbir cazibesi yok. En azından metroyla bağlantısı olmalıydı ki anlamı olsun. Karlı düşünülmemiş, rasyonel olmayan bir yatırım. Bina atıl yatırım anıtı olarak tescillenmeli. Ticari olarak değerlendirilemediği için bina sosyal amaçlara tahsis edilebilir. Bence asıl yapılacak iş, o binayı yıkmak."
MTA tıbbi jeolojik harita oluşturuluyor
MADEN Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürü Mehmet Üzer, bazı maden ve minerallerin insan sağlığına olumsuz etkileri olduğuna işaret ederken, insanların bu zararları bilmesi ve tanıması gerektiğini söyledi. Üzer, bu kapsamda MTA’nın da tıbbi jeolojik haritanın oluşturulması için çalışmalara başladığını bildirdi. Genel Müdür Üzer, MTA’da düzenlenen "Tıbbi Jeoloji Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, MTA’nın kuruluşundan bugüne yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
MTA’nın 1935 yılında Türkiye’nin jeolojisinin aydınlanması, maden varlığının ortaya çıkartılması, teknolojik araştırmalar yapmak üzere kurulduğunu hatırlatan Üzer, ancak kurumun 1986’lı yıllardan itibaren durağan bir döneme girdiğini anlattı. Türkiye’nin maden potansiyelinin oldukça zengin olduğuna işaret eden Üzer, ancak ülkenin maden aramacılığında üzun bir süre yetersiz kaldığını söyledi.
Ülke genelinde özellikle son 5 yılda madenciliğe verilen önemin artması ve enerji fiyatlarının artmasıyla kurumun faaliyetlerinin arttığını ve sondaj çalışmalarının hız kazandığını belirten Üzer, sondaj yapmadan yer altındaki kaynakları çıkarmasının mümkün olmadığını, bunun için de derin madencilik denilen ikinci etap madenciliğe geçtiklerini kaydetti.