Güncelleme Tarihi:
Ağız diş çene hastalıkları ve cerrahisi uzmanı Dr. Dt. Semih Süreyya Yazıcı, ramazan ayında ağız ve diş sağlığı ile ilgili dikkat çeken tavsiyelerde bulundu. Ramazan ayında peynir ve süt ürünleri tüketmeye özen gösterilmesi gerektiğini belirten Yazıcı, ağız kokusuna karşı da alınabilecek önlemleri sıraladı. Semih Süreyya Yazıcı şunları kaydetti:
ÖZEN GÖSTERMEZSENİZ ÇÜRÜME HIZLANABİLİR
“Ramazan ayında ağız ve diş sağlığı oldukça önemlidir. Tükürüğün antibakteriyel özelliğiyle ağız ve diş sağlığına katkı verdiği için, tükürüğün miktarında ve akış hızındaki azalmanın, ağız içi hastalıklara neden olabilmesi görülmektedir. Ramazanda oruç tutanlarda tükürükteki azalmalar, ağız içerisindeki bakterilere ve diş problemlerine fırsat vermektedir. Bakteriler daha aktif olduğu için diş ağrıları, diş eti kanamaları ve ağız kokusu şikâyetleri artmaktadır. Bu nedenle ramazan ayında ağız temizliğine daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. Ramazan ayı süresince diş fırçalamaya özen gösterilmediği takdirde diş çürümeleri de hızlanabilir. Hızlı yemek yememek ve lokmaları yavaş ve iyi çiğnemek sindirime yardımcı olduğu kadar diş sağlığı açısında da oldukça önemlidir.
ÇAYI AÇIK VE ŞEKERSİZ OLARAK TÜKETİN
Ramazan ayında peynir ve süt ürünleri tüketmeye özen gösterilmelidir. Bu şekilde en doğal yoldan dişlerin çürümesinin önüne geçilmiş olunur. Peynirde bulunan lipitler mine tabakasının üzerinde koruyucu katman oluştururlar. Diş sağlığında mucize bir meyve olan çilek, içerisinde bulunan malik asitin diş beyazlatmasında oldukça önemli olduğuyla bilinir. Bu nedenle çilek tüketimine önem verilmelidir. Özellikle iftardan sonra çay tüketiminin hızla arttığı ülkemizde ağız içinde asit oluşumunun fazla olduğu bilinmektedir. Bu nedenle çay tüketirken açık ve şekersiz olarak tüketilmesi konusuna dikkat edilmelidir. İftar ve sahurda bol su ve maden suyu tüketerek ağız için asit oluşumunu engelleyerek tükürük salgılanmasını normal seviyelere getirmiş olursunuz.
FIRÇALAMAK KOKUYA KARŞI DA ETKİLİ
Sindirim sistemimizin başlangıcı olan ağzımız tüm vücudumuza açılan bir kapıdır ve dış ortama açık olması, besinlerle teması sebebiyle de mikroorganizmaların çoğalabilmesi için oldukça uygun bir ortamı oluşturur. Bu nedenle ağız ve diş bakımı günde en az iki kere etkin diş fırçalama, günde en az bir kere diş ipi kullanımı, dil fırçalanması ve gargara ile tüm ağız içi yüzeylerin temizlenmesi şeklinde yapılmalı ve yılda iki kere de diş hekimine düzenli kontroller ihmal edilmemelidir. Diş fırçalama sırasında özellikle dil temizliğine önem verilmelidir. Dil fırçalamak ağız kokusunun önlenmesinde yüzde 80 etkilidir. İftardan hemen sonra ve sahurdan sonra dişleri fırçalamayı ihmal etmeden bu konu üzerine titizlikle bakım yardımcı enstrümanlarla yapılmalı ve ağız duşu kullanılmalıdır.
İFTAR VE SAHUR OLARAK İKİ KEZ FIRÇALAYIN
Ramazan ayındaki ağız bakımı da saatler düzenlenerek yine benzer şekilde yapılmalıdır. İftar ve sahurdan sonra olmak üzere iki kez mutlaka dişler fırçalanmalı ve sahur sonrası diş ipi, dil temizliği ve gargara da yapılarak hijyeni sağlanmış bir ağız florasıyla oruca başlamak uzun süre açlık sebebiyle tükürük akışı azalmış ve bu sebeple asiditesi artmış ağız ortamınızı bakterilere karşı korumanızı sağlayacaktır.”
AĞIZ KOKUSUNA KARŞI ÖNERİLER
Ağız kokusuna karşı da alınabilecek önlemlere de dikkat çeken Semih Süreyya Yazıcı, “Uzun süreli açlığa bağlı ağız kokusu (halitozis) da bu ayda oruç tutan bireylerin yaşadığı bir problemdir. Ağız kokusuna sebep olabilecek ağız içi faktörler (eski ve uyumsuz köprülerin-dolguların varlığı, dişeti hastalıkları, yetersiz ağız hijyeni, çürükler, ağız içi enfeksiyon varlığı) ve ağız dışı faktörler (reflü, sindirim problemleri, sinüzit, farenjit, tonsilit, diyabet gibi sistemik hastalıklar ya da A, B12 vitamini, demir ve çinko eksikliği) dışında tuttuğumuz bu fizyolojik ağız kokusu uzun süre açlık sebebiyle mide ve ağız ortamının susuz kalması ve çok daha asidik bir yapıya geçmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır ve bazı önlemler alınarak azalabilmektedir” dedi. Yazıcı, şu önerileri sıraladı:
-Dehidratasyonu önlemek için iftar ve sahur arası bol bol su içmek.
-Kahve, çay, çikolata gibi yiyecek ve içeceklerden diüretik oldukları için mümkün olduğunca uzak durmak, sahurda hiç tüketmemek.
-Tuzlu, baharatlı ve kızartılmış gıdalardan uzak durmak, iftar ve sahurda bolca taze meyve ve sebze, tüketmek, sarımsak ve soğan gibi gıdalardan uzak durmak.
-Sigara tüketimini azaltmak mümkünse tamamen bırakmak.
Semih Süreyya Yazıcı diş hekimlerine kontrol ve acil durumlarla ilgili de “Hassasiyet gösteren bireylerde mutlaka acil durumların oluşmaması için diş hekimi kontrolüne gidilmesi ve aciliyeti olmayan işlemlerin de ramazan ya da iftar sonrasına ertelenmesi uygun olacaktır. Acil bir durum varlığında ise sağlığınız her zaman önemlidir, gerekli işlemler mutlaka yapılmalı ve hekimin yönlendirmelerine uyulmalıdır” hatırlatması yaptı.