Radyo dostları imza gününde buluştu
Güncelleme Tarihi:
TRT radyolarında 32 yıl prodüktör olarak görev yapan ve emekli olduktan sonra programlarında konuk ettiği deneyimli yayıncıların anılarını Stüdyo Kokusu isimli kitapla ölümsüzleştiren Haluk Gürkan Arığ, okurları için imza günü düzenledi.
Haluk Gürkan Arığ’ın Mesa Plaza Dorlion Kitabevi’nde gerçekleştirdiği imza gününe çok sayıda kitapsever, meslektaşları, program konukları ve sevenleri katıldı. Sohbetler belgesel tadında gerçekleştiği için Stüdyo Kokusu’nun okurlara radyo yayıncılığının dününü ve bugününü karşılaştırma fırsatı sunduğunu belirten Arığ kitapta, Ahmet Melik, Elçin Temel, Başak Doğru, Ela Altın, Bülent Özveren, İzzet Öz, Yavuz Aydar, Mehpare Çelik, Mustafa Yolaşan, Şener Mete, Şakir Öner Günhan gibi 32 deneyimli yayıncının anılarını ve çalışma ortamlarını anlattığını söyledi. İmza gününe katılanlara teşekkür eden Arığ, şunları söyledi:
YAYINCILARA KAYNAK OLSUN İSTEDİM
“Bu kitabı yazarken amacım, daha önce TRT radyolarında değişik kadrolarda çalışmış, emekli olmuş ya da başka görevlerde çalışmalarını sürdüren deneyimli yayıncıların anılarını, deneyimlerini paylaşmaktı. Henüz benim bile doğmadığım yıllarda radyolarda göreve başlamış yayıncıları tanımak, onların o günkü yayın anılarını hatırlamak, o gün yapılan yayınların teknik olanaklarını düşünmek, dönem arkadaşlarını yeniden hatırlamak oldukça keyifli olacaktı. İstedim ki bu sohbetlerde anlatılanlar, hatıralarımızda kalanlar uçup gitmesin. Bu güzellikleri bir kitap haline getireyim, dinleyemeyenlere ve yayıncılara dilimizin döndüğünce birer kaynak olsun.
5 DAKİKA İÇİN HAFTALARCA ÇALIŞILIYOR
Kitapta radyoyu anlatmaya çalıştım. Radyo yayıncılığının ne kadar zor, ama bir o kadar keyifli olduğunu vurgulamak istedim. Beş dakikalık bir bölüm için ne kadar çok müzik dinlendiğini, metin yazıldığını, sinyal yapmak için -ki otuz saniyedir-, ne çok anons alındığını, metnin doğru vurgu ve güzel Türkçe ile seslendirilmesinin denetimini, sonra tüm malzemeleri alıp montaj yapıldığını anlatmak istedim. Beş dakika dinleyip geçtiğimiz programların yapımı için haftalarca çalışıldığını iletmek istedim. Sohbetler belgesel tadında gerçekleştiği için belki de bu kitap, radyo yayıncılığının dünü ve bugününü karşılaştırma fırsatı sunacak okuyuculara. Umarım güzel ve yararlı olmuştur.”
