Prof. Dr. Karagöl uyardı: 'Çin aşısı deyip geçmeyin, mutlaka aşı yaptırın'

“ÇİN MALI KÖTÜDÜR” DÜŞÜNCESİ HAKİM

COVID-19 salgınını bitirmeye yönelik olarak dünyada çok sayıda aşı çalışması yapılıyor. Bu aşılardan bazıları ise ruhsat aşamasına geldi. Kullanıma hazır olacak aşılardan biri de Çin’de geliştirilen Sinovak aşısı. Prof. Dr. Nuri Zafer Kurugöl, ucuz olan ve kalitesiz olduğu düşünülen Çin malları nedeniyle vatandaşlarda “Çin aşısı da kötüdür” düşüncesinin hakim olduğunu belirterek, “Çin aşısı deyip geçmeyin mutlaka aşınızı yaptırın. Çalışmalar gösterdi ki aşı yüzde 92 ila yüzde 97.4 bağışıklık geliştirebiliyor” dedi. Prof. Dr. Kurugöl, Hürriyet’e şunları söyledi:

EN ETKİLİ KORUMA AŞI

“Tüm dünyada COVID-19 salgınında ikinci dalgası yaşanıyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de rekor sayıda vakaların ve ölümlerin olduğu hastalıktan korunmak için en önemli etki aşı olacak. Kişisel korunmada baştan bu yana söylenen üç ana şey sosyal mesafe, maske ve hijyen çok önemli ama bunlara tüm insanlar uyumu çok zor. Bir an boş bulunsanız bile enfeksiyon olabiliyor. Vakaların çok arttığı ve virüsün bulaşma riskinin çok olduğu bir dönemdeyiz. Haziran-Temmuz aylarında bir kişi 1.3 kişiye hastalık bulaştırırken şu anda bir kişi üç dört kişiye bulaştırabiliyor. Vaka sayısı artınca da doğal olarak virüsün şiddeti artmasa bile ağır hasta sayısı ve yoğun bakım hasta sayısı artıyor, sağlık sistemine önemli bir yük getiriyor. Bu kısır döngüyü kırabilecek tek enstrüman aşı. Dünyada şimdiye kadar 158 aşı adayı çalışması yapıldı. Ülkemizde de bu konuda çalışmalar var. Ama dünyada bazı aşılar faz 3 dediğimiz yani ruhsat öncesi çalışma dönemine geçti. Ve bunların ilk sonuçları çok umut verici. Ülkemiz için bize ulaşabilecek iki adaylarından biri de Çin’de geliştirilen Sinovak aşısı. Bu inaktive bir virüs aşısıdır. Yani çocuk felci aşısı ile benzerlik gösteriyor.

KORUMA YÜZDE 97.4’LERDE

17 Kasım 2020 tarihinde önemli bir dergide yayınlanan Faz 2 klinik çalışmanın sonuçlarında 18-59 yaş grubu kişilerde kullanıldığında aşının etkisi ve güvenilirliği değerlendirildi. Bu çalışmada 14 gün arayla iki doz yapılması önerilen aşının yüzde 90 bağışıklık oluşturduğu önemli bir yan etkiye sebep olmadığı gösterildi. İlk önce Brezilya’da daha sonra ülkemizde bu aşı ile ilgili Faz 3 çalışmasına izin verilmişti. Önce sağlık çalışanlarına yapılan bu aşıda şimdiye kadar aşılamayı engelleyecek bir yan etkiye rastlanmadı. Yine 30 Kasım’da çıkan bir yayın da bu sonuçları destekliyor. Hatta yüzde 92 ile yüzde 97.4 arasında bağışıklık geliştirdiği bildiriliyor.

HASTA OLAN DA AŞILANMALI

Çin mallarına karşı duyulan güvensizlik malum ancak lütfen Çin aşısı deyip aşıyı küçümsemeyin. Sağlık Bakanlığınca ücretsiz olarak sunulacak olan bu aşıyı mutlaka olun. Böylece ülke olarak önemli salgından kurtulmamız sağlanabilir. Tabi ki pandeminin kırılması için toplumun en az yüzde 65’inin bağışık olması lazım. Bu insanların infeksiyonu geçirmesiyle sağlanacak bir şey değil. Sadece yeteri kadar aşı yaparsak pandemi kırılabilir. Türkiye için en az 100 milyon doz aşı lazım.  Alınacak aşı sayısının artırılması şart. Bir anda bu kadar kişiyi aşılamak kolay değil, ancak hızla bu işi başarmalıyız. Sadece geçirmeyenlerin değil, geçirenlerin de aşılanmalarını öneriyorum. Çünkü infeksiyonun oluşturduğu bağışıklığın az olduğu ve yenilenen bulgular var. Aşılama oranı yüzde 40 olursa salgını kontrol altına alamayız. Bu aşıların çok hızlı gelmesi lazım. En azında 50 milyon aşı çok kısa sürede gelmeli.