Güncelleme Tarihi:
ANKARA, (DHA)- ANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilimdalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Akbay, Türkiye'de oldukça boyutlu ve derin sağlık sorunları bulunduğunu, sağlık harcamalarının da her geçen yıl katlanarak artıp rekor seviyelere vardığını öne sürdü.
Prof. Dr. Akbay, bu hafta Amerikan Senatosu'nda imzaya açılan 'Trump Care' sağlık planıyla, iptal edilmesi öngörülen 'Obama Care' planını da karşılaştırdı. Bazılarına göre Türkiye’nin sağlık sorunlarının oldukça az olduğu ve büyük ölçüde çözülmüş durumda olduğunun belirtildiğini hatırlatan Akbay, gerçeklerin hiç de öyle olmadığını kaydetti. Türkiye’nin oldukça boyutlu ve derin sağlık sorunları bulunduğunu kaydeden Prof. Akbay, şunları söyledi:
"En katı ve yasaklarla dolu alanların başında, sağlık sistemi gelmektedir. Sağlık sistemiyle ilgili neredeyse sayısız yasaklama getirilmiş, bunların çoğunluğu yargı tarafından iptal edilmiştir. Buna rağmen, hala Sağlık Bakanlığı’nda yasakçı bir zihniyet hüküm sürmektedir. Bu durum, Türkiye’nin lehine değildir. Türkiye'de sağlık harcamaları her geçen yıl katlanarak artmaktadır ve rekor seviyelere varmıştır. Çok zengin bir ülkeymişiz gibi, ekonomik gücü olan kesimlerin de, sağlık giderleri, SGK tarafından geniş biçimde finanse edilmektedir. Akılcı olmayan bu uygulamalar SGK’yı ciddi açıklara ve sürdürülemez bütçelere sürüklemekte, Türkiye’yi de kaynaklarını yanlış kullanma pozisyonunda tutmaktadır." ABD senatosuna yeni sunulan Başkan Trump'ın Sağlık Planı ' Trumpcare' Türkiye için bazı örnekler sunabileceğini da kaydeden Prof. Dr. Akbay, şu bilgileri verdi"
"- Trump'ın sağlık planı Obama planından başlıca 7 başlıkta farklılık gösteriyor. Bunlardan ilk ve en önemlisi, sağlık sigortası zorunluluğunun kaldırılacak olması. Sigorta yaptırmak ve prim zorlamasına katlanmak istemeyenler için zorunluluk şartı kaldırılıyor. Bunun, bizim ülkemize de örnek oluşturmasını temenni ediyorum. Serbest irade dışındaki hiç bir maddi ve sosyal zorlama insanca değildir. Kaldı ki; ödediğimiz prim karşılığı kadar sağlık harcaması çoğu zaman yapmayabiliyoruz. Özetle, sosyal güvenlik zorunluluğu kaldırılmalı.
- Serbest piyasada sunulan sigorta hizmetleri ve karşılığındaki prim ücretleri için de daha fazla şeffaflık şartı getiriliyor. Piyasadan sağlık sigortası almak isteyenler için rekabetin açıkça ifadesi, doğru seçim ve piyasanın gerçek öz düzenlemesini de beraberinde getirecektir.
- Önceden bir hastalığı olanların sigorta primlerinin, sağlıklı kişilerden yüksek olması durumu ya da sigorta şirketlerinin böyle bireyleri sigortalamaktan kaçınmaları hali, hastalıklardan öncelikle korunma bilincine yarar getirebilecek bir açılım.
- Sigorta harcamalarının devlet tarafından sübvansiyonuna ise sınırlama geliyor. Devlet, sosyal güvenlik harcamalarını kuruşu kuruşuna karşılamak yerine, toplu bir sosyal güvenlik bütçesi oluşturuyor ve bu bütçe sabit. Türkiye'de sağlık harcamalarının, Genel Sağlık Sigortası çıktıktan sonra kat kat artmış olması dikkate alınırsa, bizde de eski sisteme dönüş, belki sağlıkta ısrafa çözüm olabilir.
- Trump Care'in bir diğer iyi yönü, sağlık sigortası harcamalarının vergiden düşülebilecek olması. Yani sağlık harcamalarınız için bir tür vergi iadesi getiriliyor ve yine finans kuruluşlarının sağlık planlarına da tasarrufta vergi avantajları getiriliyor.
- Öte yandan, Türk hükümetinin ilaçta korumacı kararlarının aksine, ABD'lilere, internetten yurtdışından ilaç satın alabilme hakkı tanınıyor. Yani, doğrudan yabancı eczanelerden daha ucuz ilaç temin edilmesine artık yasak yok.
- Son olarak, eyaletler arasında sigorta satışına getirilen kısıtlamalar kaldırılıyor. Sigortanızı başka bir eyaletten alabiliyorsunuz ve pazar kısıtlamaları azalıyor.
- 'Trump Care' Sağlık Planı önergesinin ve şartlarının Türk Sağlık kamuoyunda enine boyuna tartışılması ve daha iyi anlaşılması, şüphesiz önemli bir örnek oluşturarak, Avrupa sağlık piyasalarıyla bütünleşme yolundaki sağlık sistemimizi ileriye götürecektir. Bakan Recep Akdağ'ı tartışmanın bir parçası olmaya davet ediyorum."
FOTOĞRAFLI