Güncelleme Tarihi:
Dünya prömiyerini geçen yıl Bilkent Üniversitesi öğrencileriyle yapan The Madman And The Nun tiyatro oyunu, Polonya’daki Gardzienice Tiyatro Festivali’ne davet edildi. Ekip, festival için gerekli fonu sağlamak üzere CerModern’de gala gecesi düzenledi.
Polonyalı Stanislaw Ignacy Witkiewicz tarafından yazılan oyunu, iki yıldır Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde görev yapan Porto Riko asıllı Amerikalı yönetmen Daniel Irizarry yönetiyor. Daha önce Bilkent Üniversitesi öğrencileri tarafından sahneye konan ve büyük beğeni kazanan oyun, bu kez Daniel Irizarry’nin New York’ta bulunan One-Eight tiyatro topluluğunun bir oyunu olarak sahneye konuyor ve festivale katılacak. Oyunda Zeynep Ekin Öner, Gerçek Alnıaçık, Alper Çankaya, Hakan Coşar ve Faysal Can Dakni rol alıyor.
OYUN ORTASINDA MEZE İKRAMI
Daniel Irizarry, oyunları Türkiye’de çok oynanan bir yazar olamayan Witkacy’in eserinin sahneleniyor olmasının Polonya’daki festivalin ilgisini çektiğini ve kendilerini Polonya’ya davet ettiklerini söyledi. Festivalin bu yılki ana temasının geleneksel düğünler üzerine kurulduğunu anlatan Irizarry, Türk geleneği temsil etmesi için oyunun bir yerde duracağını ve seyirciye geleneksel Türk mezeleri ikram edeceklerini, kına gecesi sunumu yapacaklarını aktardı.
SANATSEVERLERDEN DESTEK BELİYOR
İki senedir Ankara’da yaşayan ve Bilkent’te Türk öğrencilerle çalışmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Irizarry, “Burada olduğum dönemde Türkiye’nin en büyük siyasi olayları yaşandı. Üzücü şeyler yaşadık. Bir yıl için gelmiştim ama şu an iki yıldır burada yaşıyorum. Türkiye ile her zaman bir bağım ve yaşayan bir ilişkim olacak” dedi. The Mad Man And The Nun oyunun 21-22 Eylül’de Ankara’da sahneleneceğini dile getiren yönetmen, festival için ihtiyaç duydukları fonun sağlanması için sanatseverlerden destek istedi.
OYUNUN HİKÂYESİ
Beş yılı aşkın süredir akıl hastanesinde yatmakta olan şair Walpurg, onu tedavi etmek için görevlendirilen psikiyatristler Bidello ve Waldorf, hastaneye dışarıdan çağrılmış psikanalist Grün ve rahibe Anna’nın etrafında gelişirken, rahibe ve şair arasındaki aşkı anlatıyor.