Güncelleme Tarihi:
Bir oğlunu genç yaşta kaybeden ve diğer oğlu da fenilketonüri (PKU) hastası olarak hayatını sürdüren Ayşe Güvenç, KOSGEB desteğiyle açtığı Hamamönü’ndeki kafede, eşiyle birlikte PKU hastalarının ve ailelerine hizmet veriyor. PKU hastaları ile yakınlarının gönüllü olarak aşçılık ve garsonluk yaptığı İlkerim Kafe’de, PKU hastaları için üretilmiş proteini düşürülmüş un, süt tozu, yumurta ikamesi ve sebzelerden pizza, köfte, hamburger ve pastalar servis ediliyor. Proteini düşük ithal ve yerli makarna, un, çikolata ile sucuk, yumurta, nugget ikamelerinin de satıldığı kafenin sahibi Ayşe Güvenç, şu bilgileri verdi:
DOĞRU BESLENMEZLERSE ENGELLİ OLUYORLAR
“PKU hastası çocuklarımız, eğer dikkat edilmezse ilerleyen yaşlarında bedensel ve zihinsel engelli oluyorlar. Bunun yaşanmaması için hayvansal protein almamaları ve bitkisel proteini de diyetisyen gözetiminde tüketerek yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Çocuklarımızın öncelikle beslenme engellerini aşmamız gerekiyor. İşte bu yüzden bir PKU hastası annesi olarak hem kendi çocuğum hem de diğer çocuklarımızın dışarıda rahat yemek yiyip, alışveriş yapmasını istedim. Birçok çocuğumuz ilk kez burada pizza, hamburger, yaş pasta yiyor. Bunu ticari kaygıyla yapmıyoruz çünkü biz de bu hastalık ile mücadele eden insanlarız.”
86 TL’LİK DESTEK YETERSİZ KALIYOR
İşletmeciliğini eşinin yaptığı kafede PKU hastaları ve aileleri için etkinlikler düzenleyen, hastalık konusunda insanların daha duyarlı olmasını isteyen PKU Aile Derneği Ankara Temsilcisi Ahmet Güvenç de, “Beslenmede ömür boyu kullanılan mamaların geri ödemesinde dünyadaki en iyi ülkeyiz. Sosyal Güvenlik Kurumu, hiçbir katkı payı almıyor. Ancak ek gıdalar için yaş gruplarına göre ailelere yapılan aylık 86.50 ile 120 TL arasındaki destek çok yetersiz. Çünkü tüketilen ürünler çok pahalı. Bir çocuğumuzu kazanmak için 86 liralık desteğin artırılmasını istiyoruz” dedi.