Pizza ve hamburger depresyon sebebi

Yediğimiz besinlerin ruh halimizi de etkilediğine dikkat çeken Yakışıklı, ‘beslenme psikiyatrisi’ alanının, beslenme bilimi ile duygu durum bozuklukları arasındaki ilişkiyi araştırdığını söyledi. Avustralya’da bu alanla ilgili yapılan bir araştırmada; sebze, meyve, balık ve tam tahıl tüketimi yüksek olan kişilerde, sağlıksız beslenenlere (pizza, hamburger, beyaz ekmek) göre daha az depresyon ve anksiyete (kaygı bozukluğu) tanısı konulduğunu aktaran Yakışıklı, şöyle devam etti: “Biz öncelikle beslenme örüntümüzü sağlıklı bir şekilde değiştirirsek, depresyon belirtilerindeki azalmayı da gözlemleme şansımız olacak. Bu alanda savaştığımız en önemli kısım, besin endüstrisi. Zararlı yağ ve şekerin bolca bulunduğu ürünleri bize hızlı ve kolay şekilde ulaştırabiliyor. Ayrıca alışkanlık haline geldiğinde de, neden ve nasıl o döngüye girdiğimizi de uzun bir süre sorgulamıyoruz. Sağlıklı bir diyet örüntüsünde, ‘4 yapraklı besin yoncası’ndaki süt grubu, meyve-sebze grubu, tahıl grubu ve et-baklagil grubu yer almalı. Amacımız, bu gruplardan gelen kaliteli karbonhidrat, protein, kaliteli yağ, vitamin ve mineralleri almak, vücudumuzun doğru çalışmasını sağlamak. Sebze-meyve, tam tahıllı besinler, yoğurt-kefir gibi fermente besinler, balık ve badem-ceviz gibi kuru yemişlerin tüketimini doğru porsiyonlarda tüketmeliyiz. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre haftada 150 dakikadan daha çok hareket etmeliyiz. Zararlı alışkanlıklardan kaçınmalıyız. Stresten uzaklaşmalı, gerekiyorsa bunun için farklı meditasyon teknikleri denemeliyiz. Bu sayede değiştirebileceğimiz risk faktörlerini azaltmış ve hastalıklar ortaya çıkmadan önlem almış oluruz.”