Güncelleme Tarihi:
Patileri Koruma Derneği (PATİKO), Etimesgut’un Şehit Ali Mahallesi’ndeki 6 dönümlük arazide üç yıl önce özel bir yaşam alanı oluşturdu. Şu anda 350 hayvana ev sahipliği yapan PATİKO üyeleri, daha fazla bakıma muhtaç sokak hayvanına ulaşabilmek için çalışmalar yürütüyor. PATİKO Derneği Başkan Yardımcısı Çiğdem Mavili Erencan, hayvana yönelik şiddetin önlenebilmesi adına çeşitli çalışma ve projeler yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerek “Her okula bir hayvan sahiplendirilerek, farkındalık düzeyi erken yaşta kazandırılabilir” önerisinde bulundu. Erencan çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:
REHABİLİTE ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜLÜYOR
“Patileri Koruma Derneği, hayvan hakları savunucusu iki arkadaşımla 2018 yılında beraber hayata geçirdiğimiz bir dernek. Bu kapsamda dernek bünyesinde Etimesgut-Şehit Ali Mahallesi’nde 2020 yılında bir yaşam alanı oluşturduk. Öncesinde, sokaktan kurtardığımız sayısız engelli hayvan oluyordu ve onların barınacakları yeri kolay kolay bulamıyorduk. Pet otel denilen pansiyonlara götürüyorduk ve bu da bize ciddi anlamda bir maliyet yaratıyordu. O zaman da 40-50’ye yakın hayvan kurtarmıştık ve ‘bu böyle olmuyor’ diyerek PATİKO’yu hayata geçirdik. 2018’de 50 can dostumuzla başladığımız yolculukta şimdi bize 350 can dostu eşlik ediyor. PATİKO’da genellikle, engelli, cinsel tacize ve şiddete uğramış, sokakta yaşamını sürdüremeyecek vaziyette olan hayvanlar bulunuyor. Dışarıdan veterinerlik hizmeti alıyoruz ve sürekli yaşam alanına gelip hayvanların genel sağlık durumuna bakıyorlar, pansumanlarını yapıyorlar. Her gün 1 saat boyunca engelli hayvanlarımız yürüteçle yürütülüyor ve rehabilite ediliyor.
ANKARALILAR CAN DOSTLARIMIZA SAHİP ÇIKMALI
Yaşam alanımızda kalan 350 can dostumuzun yaklaşık 150 tanesi engelli. Kiminin arka ayağı yok, kimi tamamen felç kimininse gözleri görmüyor. Bizim PATİKO’ya felçliyken getirdiğimiz ve yürüttüğümüz 100’e yakın köpek bulunuyor. Şiddete uğramış, engelli olan can dostlarımızın bakımı da oldukça özveri istiyor. Hem maddi hem manevi. Fakat her şekilde yanlarında olmak gerekiyor. Şiddete maruz kalan hayvanlar hemen kendini belli ediyor.
Bazısı tamamen içine kapanıyor, kuyruğunu altına alarak oturuyor, göz teması kurmaktan kaçınıyor. Bazısı da tam tersi savunma mekanizması gerçekleştirerek daha saldırgan hale gelebiliyor. Burada kalan tüm can dostlarımız, sahiplenilmeyi bekliyor yaşam alanımız 7/24 ziyarete açık. Merkeze yakın bir yaşam alanı olmamıza rağmen, ziyaretçi sayımız az, bağışlar da yeteri kadar gelmiyor. Bu anlamda Ankaralıları, can dostlarımıza sahip çıkmaya, yaşam alanımızı görmeye, engelli, şiddet görmüş hayvanlarla vakit geçirmeye davet ediyorum. Bakıma muhtaç, travma yaşamış hayvanların ilgiye ve bizlere ihtiyacı var.
PATİKO yaşam alanında bulunan ve arka ayağı bulunmayan ‘Sütlü’ isimli köpek de diğer hayvanlar gibi sahiplenilmeyi bekliyor.
DEPREMZEDE KÖPEKLER DE YUVA BEKLİYOR
Deprem bölgesine giderek arama kurtarma çalışmalarında sayısız kedi ve köpeği kurtardıklarını belirten Erencan, şu ana kadar deprem bölgesinden getirdiğimiz 60 kedimizi sahiplendirdik. 40 köpeğimiz de yaşam alanımızda sahiplendirilmeyi bekliyor. Hepsinin ayrı bir hikâyesi ayrı bir yaşanmışlığı var” dedi.
Deprem sonrası Kahramnmaraş’ta enkazların arasından çıkarılan ve ‘Pera’ ismi verilen köpek, yaşam alanında kendisine yuva olacak ailesini bekliyor.
HER OKULA BİR CAN DOST ÖNERİSİ
Hayvana yönelik şiddetin önlenebilmesi adına çeşitli çalışma ve projeler yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erencan, “Fakat her zaman dile getirdiğimiz gibi her şey ailede başlıyor. Örneğin anne ya da baba, hayvanlardan korkuyorsa, çocuğa da yaklaşma diyor. Fakat o çocuk hayvan seviyor belki. Ebeveyni onu o kadar şartlıyor ki ‘dokunma, yapma, elleme’ diye dolayısıyla çocuk, hayvanı hep tehdit olarak algılıyor. Onun için aileler bu gibi yanlışlara düşmemeli. Okullarda da çeşitli projeler gerçekleştirilebilir. Her okula bir hayvan sahiplendirilerek, farkındalık düzeyi erken yaşta kazandırılabilir. Bunu uygulayan okullar var, biz de bir okula golden cinsi bir köpek sahiplendirdik ve çoğu çocuk böylece ön yargılarını ve fobisini yendi. Sonrasında bir de sokak köpeği sahiplendiler inanın hepsinin farkındalığı gelişti. Köpeğe yemek ve su verilmesi gerektiğini görüyor, bu bilinci okulda kazanmış oluyorlar. Öte yandan belediyelere de çağrıda bulunmak istiyorum. Artık belediyelerdeki barınaklarda gönüllü hayvan aktivistleri çalıştırılsın, bunun yolu açılsın” ifadelerini kullandı.