Pandemi balesi

Ünlü koreograf Uğur Seyrek’in sahneye koyduğu 45 dakikalık tek perdelik eserde; Çaykovski, Chopin, Mozart ve Beethoven’ın müziklerinin yanı sıra Akça Acun Bilgin’in bestelediği çağdaş müzikler eşliğinde klasik bale ve modern dans adımlarıyla görsel bir şölen sunuluyor. Pandemi nedeniyle insanların hayal edemeyeceği bir süreç yaşadıklarını ve bu sürecin halen devam ettiğini belirten Uğur Seyrek, C-19 Balesi’ni şöyle anlattı:

İLİŞKİLERİ SORGULUYOR

“Tüm dünya büyük bir şok ve panik yaşadı. Eserdeki her bir bölüm farklı ilişkileri sorguluyor. Eve kapanmaların bir sonucu oldu. İnsanlar günlük koşturmacalar içinde kaybolup giderken, birden kendilerini tüm gün aileleriyle vakit geçirmek zorunda oldukları bir durumun içinde buldu. Herkes ilk kez birlikte yaşama ve vakit geçirme sürecinin bir parçası oldu. Kendilerini sorgularken, yakın çevresiyle ve toplumla ilişkilerini de sorguladı. Birlikte yaşamayı, saygıyı ve sevgiyi unutmamamız lazım. Egolarımızı bir kenara bırakmamız ve sağduyuyu kaybetmememiz gerekiyor. Bu eserde, bunları anlatmaya çalıştık.”



ZORLU BİR SÜREÇTİ

Eserin solist dansçılarından Mine İzgi, pandeminin herkes gibi bale sanatçıları için de çok zorlu geçtiğini ifade ederek, “Herkesin evlerinde, mutfaklarda yada salonlarda ders yapmaya çalıştığı bir süreçti. Herkes için çok zorlu geçti. Eserde günümüzde yaşanan zorlu süreci anlatıyoruz” dedi. Özge Soykan da balede iki gün bile ara vermenin kendilerini etkilediğini, pandemi nedeniyle aylar boyunca bale yapamadıklarını belirterek, tekrar sahneye döndükleri için mutlu olduklarını aktardı. Burak Kayıhan ise koreograf Uğur Seyrek’in doğallıktan yana olduğunu ve klasik bale formları içinde bu doğallığı yakalamanın zorlu bir süreç olduğuna değindi.