Güncelleme Tarihi:
Ünlüler, Bodrum, Çeşme ve Alaçatı gibi adreslerde tatillerini sürdürmeye devam ederken, Türk rock müziğin sevilen isimlerinden Pamela Spence de şu günlerde tatil planları yapıyor.
Almanya’da doğan, ileriki yaşlarında Türkiye’ye yerleştikten sonra lise ve üniversite eğitimini Ankara’da tamamlayan Pamela, hayatındaki tatille ilgili tüm bilinmeyenleri anlattı.
Tatil aslında tercihle başlıyor. Peki siz tatil rotanızı neye göre çizersiniz?
Deniz ve güneş hayatımın vazgeçilmezlerinden olsa da gittiğim ya da gideceğim yerlerin tarihine, kültür ve sanatına da bakarım. Farklı mutfakları keşfetmeyi severim. Rotamı bütün yıl bana yetecek enerjiyi toplayacağım yerlerde sevdiklerimle geçirecek şekilde çizerim. Favori şehirlerim Paris ve Milano.
Birçok çiftin tatil planını romantizm belirliyor. Onlara öneriniz var mı?
Bruges. Çünkü özünü koruyan, tarihini yaşatan enfes bir Ortaçağ kasabası. Gürültü ve stresten uzak. İnsana huzur veriyor. Kendini film setinde hissediyorsun. Bu yerde ilgiyi sadece sevgiliye vermek bile en önemli faktör.
Şimdiye kadar seyahat ettiğiniz en sıra dışı şehir hangisiydi?
Marakeş. Bambaşka bir kültür ve farklı bir yaşantı. Renkli sokaklar çok cezbedici, bir o kadar da ürkütücü. Ama şehrin renklerine hayran kaldım.
Peki en ilginç yemeği nerede yediniz?
Endonezya’da Candidasa diye muhteşem bir bölgede yediğim kurbağa bacağı olsa gerek.
Şimdiye kadar görmediğiniz nereyi görmek isterdiniz?
Japonya. Bence dünyanın en şahane insanları Japonlar. Medeniyetleri aynı zamanda geleneklerine bağlılıkları beni çok etkiliyor.
BUDAPEŞTE’DE KARAKOLLUK OLACAKTIK
En çarpıcı tatil anınız neydi?
Çok çarpıcı olmasa da benim de Türk genleri taşıdığımı ortaya koyan bir anım var. Budapeşte’de yürürken önümüzde otobüs durdu. Çok yorulmuştuk ve vaktimiz yoktu. Hemen kendimizi otobüse attık ama bilet almamıştık. Zaten Avrupa’da birçok ülkede bilet kontrolü yapılmıyor. Şans bu ki bilet kontrolü yapıldı. Ama biz acilen otele dönüp valiz hazırlayıp gitmek zorundaydık. Karakolda harcayacak vaktimiz yoktu. Görevli ile bildiğin laf dalaşına girdik. Hem suçlu hem güçlüyüz yani... Baktık iş sarpa sarıyor karakolluk olacağız elimizdeki son kuruşa kadar verdik.
Peki seyahatlerinizde başınıza gelen en kötü olay neydi?
Tayland’da devamlı broşür dağıtan pazarlamacılar ve kazayla girdiğimiz sokakta küçük kızlara fuhuş yaptırılmasına tanık olmam travma gibiydi.
Bir daha asla gitmeyeceğin yer neresi?
Galiba Suriye. Çok pis çünkü. İnsanlar çıplak ayaklarını karıştırıyor sonra da ellerini yıkamadan yemek yiyor.
MÜZİK KONUSUNDA SAPLANTIM YOK
En sevdiğiniz beş şehir?
New York, Paris, Roma, Los Angeles, Viyana.
Seyahatten almadan dönmeyeceğiniz üç şey?
Parfüm, magnet, kahve.
Bavulunuzun olmazsa olmazları...
Havlu, makyaj malzemelerim, ıslak mendil, antibiyotik ve uyuma gözlüğüm.
Ne okur, ne dinlersiniz?
Roman okurum, o dönem kim denk gelirse dinlerim. Çok saplantı yapmıyorum müzik konusunda. Geniş düşünmezsek ilerleyemeyiz çünkü.
Nerede kalırsınız?
Hotelde kalırım ama bazı şehirlerde kiralık evler çok daha güzel oluyor.