Güncelleme Tarihi:
Kontrollü normalleşme sürecine ‘orta riskli iller’ (sarı renk) kategorisinde başlayan ancak bir hafta içinde vaka sayılarının 100 binde 54’e ulaştığı Ankara’da, yeni kısıtlamalara gerek duyulup duyulmayacağı merak konusu oldu. Yarın gerçekleşecek kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, vaka sayısı artış gösteren iller için yeni kısıtlamaların uygulanıp uygulanmayacağını açıklayacak. Vaka sayıları artmasına karşın yoğun bakım ve hastane yatak kapasitesi açısından iyi durumda olduğu değerlendirilen Ankara’nın, risk haritasındaki renginin değişip değişmeyeceği de yarın belli olacak. Peki vaka sayılarındaki artışın nedeni, bundan sonraki süreçte kentin risk değerini düşürmek ve kısıtlamaları asgari seviyede tutmak için neler yapmamız gerekiyor? Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Hürriyet Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, Ankara’nın kontrollü normalleşme sürecinde geçirdiği ilk iki haftadaki gözlemlerini ve riski daha aşağıya çekmek için yapılması gerekenleri Hürriyet Ankara’ya anlattı:
TURUNCUYA DÖNME EĞİLİMİNDE
(Kentin risk haritasındaki rengi ne olacak?) “Kontrollü normalleşme sürecindeki kentlilerin tutumları, kalabalıklar ve kuralsızlık görüntüsüne bakıldığına Ankara için riskin arttığı ortada. İçinde bulunduğumuz hafta sonunda da bu görüntüyü değiştiremezsek, ben kentin risk haritasındaki renginin turuncuya yani yüksek riskli illere dönüşeceğini ön görüyorum. Bu hafta olmasa bile bir sonraki güncellemede kentin renginin döneceği renk turuncu eğiliminde. Bu şekilde umursamaz tavır devam ederse, çok yüksek riskli iller arasına girmemiz de kaçınılmaz son olacak. Hastanelerde durum acil seviyesinde olmasa da yoğunlaşma başlamış durumda. Ankara maalesef ilk iki haftada kontrollü normalleşmenin sunduğu özgürlükleri istismar etmiş gibi gözüküyor.
KISITLAMALAR KAÇINILMAZ OLACAK
(Yeni kısıtlamalar gerekiyor mu?) Artışlar böyle giderse, mevcut önlemler yeterli olmayacak. Daha önceden açıklandığı gibi kademeli açılma kalıca olmayacak. Şu anda Ankara’da vaka eğilimi artış yönünde. Bu görüntü kademeli kapanmaların geleceğine işaret ediyor. Yayılma riskini artıran faktörlere göre kısıtlamalar belirlenmek zorunda kalacak. Valilikler ve pandemi kurulları kendi yörelerine özgü risk artırıcı hususları tespit ederek nokta atışıyla kademeli olarak bunların önüne geçmeli. Eğer bizler riski artıracak bireysel önlemlerimizi disiplinli bir şekilde uygulayamazsak yeni kısıtlamalar da kaçınılmaz olacak.
RİSK HÂLEN DEVAM EDİYOR
(Riski asgari düzeyden tutmak için ne yapılması gerekiyor?) Ankaralıların öncelikle ‘orta riski’ iyi anlaması gerekiyor. Risk yok demek değil. Sıkıca tedbirlere tutunup, riski düşürmemiz gerek. Salgın bittiği için kısıtlamalar gevşetilmedi. Unutmayalım ki tespit edilemeyen semptomsuz vakalar da var. Ankara’da toplu taşıma riskli noktaların başında geliyor. Taziye, düğün, komşu ziyaretleri, kalabalık restoran ve kafeler diğer büyük risk oluşturan alanlar. Yoğunluğun fazla olduğu yerlerde apartman ziyaretlerinin önüne geçilmesi gerekiyor. Restoran veya kafelere gidiyorsak kısa süre kalacağız, maske hep takılı olacak. Mümkünse restoranın açık ortamında yemeğimizi yiyeceğiz. İş yerlerinde de tabi seyreltme uygulaması devam etmeli.”