Güncelleme Tarihi:
BİLKENT Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi, “Altı Ay Bir Güz” başlıklı bir Bilge Karasu Sempozyumu’na ev sahipliği yapıyor.
Etkinlik süresince edebiyatçılar, eleştirmenler ve yazarın dostları, Bilge Karasu’nun yazarlığını ve eserlerini ele alan konuşmalar yapacak.
Karasu’nun Eserlerinde Yenilikçi Atılımlar, Türk Edebiyatında 1950 Kuşağı Öykücülüğü ve Bilge Karasu gibi konuların masaya yatırıldığı sempozyuma katılan Doğan Hızlan, “Bilge Karasu Niçin Önemli?” başlıklı bir konuşma yaptı.
Yazarın okur önemi
Bilge Karasu’nun dilin önemini bildiği için çok önemli olduğunu belirten Hızlan, şunları söyledi:
“Karasu, bir yazarın önce okur olarak önemini, sonra okur olma aşamasını bize anlatır. Tüm edindiklerini bir pota içinde eritir. Bunu batı doğu birleşiminde yeniden yarattığında, bizim kültürümüz olmasını sağlar.
Arı Türkçeyi edebiyat diline çıkartmıştır. Edebiyatı oluştururken, felsefenin ve düşünmenin gerekliliğini bize öğretmiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı Bilge Karasu çok önemlidir.
Öykünün iskeleti
Bir yazar, ilk cümlesinde anlatmak istediğini söylemeli. Bilge Karasu bence bu tekniğin kaşiflerinden biri. İlk cümleyi okuduğunuzda, o öykünün atmosferine sizi çeker. Bir girizgah yoktur. İlk cümle gayet sadedir ve iskelet gibidir.
Bilge Karasu, ‘Bir okur böyle olmalıdır’ demiyor. ‘Ben böyle bir okurum’ diyor. Bunu dinleyen, bu yazıları okuyan, ‘Gerçek okur böyle olmalıdır’ yargısına varıyor. Bir yazarın ön hazırlıklarından söz ediyor. Okur için de bir ön hazırlık gerektiğini belirtiyor. Açıkça söylemese de, iyi bir okurun Bilge Karasu’yu algılayabilmesi, tadına varabilmesi, lezzet duyması için bir ön hazırlık yapması gerekiyor.”