Ostim kendi fabrikamız gibi
Güncelleme Tarihi:
Veli SARITOPRAK
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2009 00:00
Ankara’nın üretim için ilginç bir yer olduğunu belirten Digitech Ltd. Şti’nin sahibi Hamdi Tavşan, “Başkenti özel kılan, OSTİM gibi bir sanayi merkezinin olması. OSTİM’i, her şeyi elimizin altında olan kendi fabrikamız olarak görüyorum” dedi.
Elektronİk, microelektronik aviyonik yazılım, mekatronik konularında 15 yılı aşkın bir süredir hizmet veren Digitech Ltd. Şti, endüstriyel ve savunma sanayi sistemleri için kısmi yada tam üretim olmak üzere tasarımdan başlayarak, AR-GE ve üretim faaliyetlerinde de bulunan bir sistem ve proje şirketi.
Digitech faaliyet şekli bakımından Türkiye’de pek yaygın olmayan bir AR-GE proje şirketi konumunda. Ankara’nın yüz akı, Ostim’in gurur duyduğu bir KOBİ olan Digitech’i, sahibi Hamdi Tavşan’dan dinledik.
Sizi ve şirketinizi tanıyabilir miyiz?
Türkiye’de meslek lisesini bitirdikten sonra Almanya’da “Uygulamalı Bilgisayar Bilimleri” dalında okudum. Okulun yanı sıra Physiklabor şirketinde işe başladım. Şirketin kurucusu DESY, yani “Alman Elektron Hızlandırıcısı” fizikçilerinden çok değerli bir bilim adamıydı. Deneyler esnasında aldığı radyasyondan ölene kadar on yıl birlikte çalıştık. Bu süre içinde neredeyse ayda bir patent oranını tutturup uzay mekiği dahil savunma sanayi, endüstri ve tıp gibi birçok alanda kullanılan tasarım ve üretimlerin yapımını sağladım. Almanya’da öğrendiklerimi Türkiye’de yapmak üzere geri döndüm. 1993 yılında yurtiçinde ve yurtdışında müşterilerin ihtiyaç duyduğu özgün teknolojik çözüm ve ürünleri karşılamak amacıyla Digitech Digital Teknoloji ve Sanayi Tic. Ltd. Şirketini kurdum.
Digitech neler yapıyor?
Digitech olarak savunma sanayisi ve bilimsel/endüstriyel sistemler için kontrol, ölçüm sistemleri, elektronik ve elektro-mekanik sistemler, iklim sistemleri konularında tasarımdan başlayarak araştırma geliştirmeden üretime kadar geniş bir yelpazede ürün ve hizmet sunuyoruz. Savunma sanayisinde ihtiyaç duyulan elektronik fünye ve roket ateşleme sistemlerini, elektrikli ve elektriksiz patlayıcıların patlama sürelerini tayin eden cihaz ve sistemleri, müşteri ihtiyaçlarını anlayarak herhangi bir örnek olmaksızın tasarlayıp üretiyoruz.
MKE ile işbirliği
MKE kurumu ile bazı fabrikaların modernizasyonu konusunda işbirliği içindeyiz. Uzun yıllar oluşan bilgi birikimimizi uyguladığımız bu tür işler bizi çok motive ediyor.
Bilimsel ve endüstriyel alanda ise iklim simulasyon sistemleri ve ölçüm kontrol cihazları üretiyoruz. İklim simülasyon sistemlerimiz özellikle bitki, böcek ve canlıların araştırılmasında kullanılıyor. Örneğin küresel iklim değişikliğine karşı kuraklığa dayanan buğday türlerinini araştırmak isterseniz bu cihazlar kapalı bir ortamda istediğiniz iklim şartlarını sağlıyor.
OSTİM’de ve Ankara’da çalışmaktan memnun musunuz?
Ankara üretim için ilginç bir yer. Belki onu özel kılan OSTİM gibi bir sanayi merkezinin olması, savunma sanayisinin merkezi olması. Zaman içinde OSTİM’de bir çok şirket sahibi ve çalışanlarıyla tanışma fırsatı buldum. ‘AVM olmadık yer kalmasın’ kampanyası yapılan bir şehirde, ‘Üretme ama harca. Bunu da yüzde 50’den fazlası yabancı olan bankaların kredi kartlarıyla yap’ denirken, bu kişilerin tüm zorluklara karşı koyup üretmek için çabalamaları gerçekten takdir edilecek bir durum. Son zamanlarda Ostim yönetiminin Kümelenme çalışmalarını desteklemesi, üniversitelerle işbirliği çabaları, firmaların katılımı çok umut verici. Doğal olarak daha çok çaba sarfedilmesi, şirket yönetimlerinin bu konuyu daha ciddiye alması gerekiyor. Önemli olan bir yerden başlanması ve bıkmadan bu yolda devam etmek. OSTİM’de çalışmak bizim profilimizdeki bir firma için çok uygun. OSTİM’i her şeyi elimizin altında olan kendi fabrikamız olarak görüyorum.
Tek bir dal olacak
Yazılımın mikro elektroniğin ve mekatroniğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- Bütün bu alanların doğal olarak devamlı gelişmesi ve iç içe etkileşerek sonuçta tek bir dal haline dönmesi kaçınılmaz olacak.
Portföyünüzde hangi önemli firma ve kuruluşlar var?
Savunma sanayisi alanında Aselsan, Roketsan, MKE, STM, Jandarma Kriminal Daire başkanlığı, Türk Silahlı kuvvetleri. Bilimsel ve Endüstriyel alanda TÜBİTAK, MAM, CIMMYT, İYTE, GYTE, TCK, TEK gibi birçok kurum. Sabancı, Bilkent, ODTÜ, Ankara, Hacettepe, Yeditepe, Ege, Selçuk, Çukurova gibi birçok üniversite.
Sıkıntı ve problemler neler, yerel yönetimlerden ve devletten beklentileriniz var mı?
Özellikle devletten beklediğim bürokrasiyi alzaltması. Devletten “e-devlet”in “eEEee? Devlet?” olmadığını anlamasını bekliyorum. Bir TÜBİTAK ihalesi aldınız diyelim. Sözleşme yapabilmek için sabıka kaydı isteniyor. Bu belgeyi almak için Adliye’ye gidip sıraya gireceksiniz. Adliye spor kulübüne bağışınızı yaptıktan sonra sizin yazdığınız kağıt üstündeki bilgilere bilgisayardan bakıp bir damga basacaklar. Yine bir harç yatırıp bu kağıdı alacaksınız.
Digitech faaliyet şekli bakımından Türkiye’de pek yaygın olmayan bir AR-GE proje şirketi konumunda. Ankara’nın yüz akı, Ostim’in gurur duyduğu bir KOBİ olan Digitech’i, sahibi Hamdi Tavşan’dan dinledik.
Sizi ve şirketinizi tanıyabilir miyiz?
Türkiye’de meslek lisesini bitirdikten sonra Almanya’da “Uygulamalı Bilgisayar Bilimleri” dalında okudum. Okulun yanı sıra Physiklabor şirketinde işe başladım. Şirketin kurucusu DESY, yani “Alman Elektron Hızlandırıcısı” fizikçilerinden çok değerli bir bilim adamıydı. Deneyler esnasında aldığı radyasyondan ölene kadar on yıl birlikte çalıştık. Bu süre içinde neredeyse ayda bir patent oranını tutturup uzay mekiği dahil savunma sanayi, endüstri ve tıp gibi birçok alanda kullanılan tasarım ve üretimlerin yapımını sağladım. Almanya’da öğrendiklerimi Türkiye’de yapmak üzere geri döndüm. 1993 yılında yurtiçinde ve yurtdışında müşterilerin ihtiyaç duyduğu özgün teknolojik çözüm ve ürünleri karşılamak amacıyla Digitech Digital Teknoloji ve Sanayi Tic. Ltd. Şirketini kurdum.
Digitech neler yapıyor?
Digitech olarak savunma sanayisi ve bilimsel/endüstriyel sistemler için kontrol, ölçüm sistemleri, elektronik ve elektro-mekanik sistemler, iklim sistemleri konularında tasarımdan başlayarak araştırma geliştirmeden üretime kadar geniş bir yelpazede ürün ve hizmet sunuyoruz. Savunma sanayisinde ihtiyaç duyulan elektronik fünye ve roket ateşleme sistemlerini, elektrikli ve elektriksiz patlayıcıların patlama sürelerini tayin eden cihaz ve sistemleri, müşteri ihtiyaçlarını anlayarak herhangi bir örnek olmaksızın tasarlayıp üretiyoruz.
MKE ile işbirliği
MKE kurumu ile bazı fabrikaların modernizasyonu konusunda işbirliği içindeyiz. Uzun yıllar oluşan bilgi birikimimizi uyguladığımız bu tür işler bizi çok motive ediyor.
Bilimsel ve endüstriyel alanda ise iklim simulasyon sistemleri ve ölçüm kontrol cihazları üretiyoruz. İklim simülasyon sistemlerimiz özellikle bitki, böcek ve canlıların araştırılmasında kullanılıyor. Örneğin küresel iklim değişikliğine karşı kuraklığa dayanan buğday türlerinini araştırmak isterseniz bu cihazlar kapalı bir ortamda istediğiniz iklim şartlarını sağlıyor.
OSTİM’de ve Ankara’da çalışmaktan memnun musunuz?
Ankara üretim için ilginç bir yer. Belki onu özel kılan OSTİM gibi bir sanayi merkezinin olması, savunma sanayisinin merkezi olması. Zaman içinde OSTİM’de bir çok şirket sahibi ve çalışanlarıyla tanışma fırsatı buldum. ‘AVM olmadık yer kalmasın’ kampanyası yapılan bir şehirde, ‘Üretme ama harca. Bunu da yüzde 50’den fazlası yabancı olan bankaların kredi kartlarıyla yap’ denirken, bu kişilerin tüm zorluklara karşı koyup üretmek için çabalamaları gerçekten takdir edilecek bir durum. Son zamanlarda Ostim yönetiminin Kümelenme çalışmalarını desteklemesi, üniversitelerle işbirliği çabaları, firmaların katılımı çok umut verici. Doğal olarak daha çok çaba sarfedilmesi, şirket yönetimlerinin bu konuyu daha ciddiye alması gerekiyor. Önemli olan bir yerden başlanması ve bıkmadan bu yolda devam etmek. OSTİM’de çalışmak bizim profilimizdeki bir firma için çok uygun. OSTİM’i her şeyi elimizin altında olan kendi fabrikamız olarak görüyorum.
Tek bir dal olacak
Yazılımın mikro elektroniğin ve mekatroniğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- Bütün bu alanların doğal olarak devamlı gelişmesi ve iç içe etkileşerek sonuçta tek bir dal haline dönmesi kaçınılmaz olacak.
Portföyünüzde hangi önemli firma ve kuruluşlar var?
Savunma sanayisi alanında Aselsan, Roketsan, MKE, STM, Jandarma Kriminal Daire başkanlığı, Türk Silahlı kuvvetleri. Bilimsel ve Endüstriyel alanda TÜBİTAK, MAM, CIMMYT, İYTE, GYTE, TCK, TEK gibi birçok kurum. Sabancı, Bilkent, ODTÜ, Ankara, Hacettepe, Yeditepe, Ege, Selçuk, Çukurova gibi birçok üniversite.
Sıkıntı ve problemler neler, yerel yönetimlerden ve devletten beklentileriniz var mı?
Özellikle devletten beklediğim bürokrasiyi alzaltması. Devletten “e-devlet”in “eEEee? Devlet?” olmadığını anlamasını bekliyorum. Bir TÜBİTAK ihalesi aldınız diyelim. Sözleşme yapabilmek için sabıka kaydı isteniyor. Bu belgeyi almak için Adliye’ye gidip sıraya gireceksiniz. Adliye spor kulübüne bağışınızı yaptıktan sonra sizin yazdığınız kağıt üstündeki bilgilere bilgisayardan bakıp bir damga basacaklar. Yine bir harç yatırıp bu kağıdı alacaksınız.