OSTİM davasında tahliye talebine ret
Güncelleme Tarihi:
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nde, geçen yıl, 20 kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı iki patlamada, sorumluluğu bulunduğu iddia edilen dokuz kişinin yargılandığı davada, tutuklu sanıkların tahliye talebi reddedildi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki, 3 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen patlamalara ilişkin davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Kasım Ersoy, Bahadır Esendik ve Burhan Koç ile tutuksuz sanıklar, patlamalarda hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
BİLİRKİŞİ RAPORU ULAŞMADI
Mahkeme başkanı, sanıklar ile bazı kamu kurumlarının, patlamalarda kusurlu olup olmadıklarının, kusurluysalar bunun ne oranda olduğunun belirlenmesi için istenen bilirkişi heyeti raporunun henüz kendilerine ulaşmadığını bildirdi. Mağdurların avukatları, bilirkişi raporunun beklenmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Tutuklu sanıkların avukatları da olaya ilişkin delillerin toplandığını savunarak, müvekkillerinin tahliyelerini istedi.
TALEPLER REDDEDİLDİ
Cumhuriyet savcısı, bilirkişi raporunun beklenmesini, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Bilirkişi raporunun beklenmesine karar veren mahkeme, isnat edilen suçlar ve dosyanın tamamlanmamış olması nedeniyle, tutuklu sanıkların tahliye edilmesi talebinin reddine karar vererek, duruşmayı erteledi.
YAKINLARDAN AÇIKLAMA
Öte yandan, Ostim patlamalarında hayatını kaybedenlerin yakınları, duruşma öncesinde, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Mahkeme heyetinin, üçüncü bilirkişi raporu için dava dosyasını İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gönderdiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Duruşmalarda, herkesin birbirini sorumlu tutmasını, gaz şirketlerinde, patlama yaşanan iş yerlerinde denetim görevi olan kurumların hiçbir denetim faaliyetinde bulunmadığını dinledik. Esef, acı, elem, keder duyduk. Sanık ve tanık ifadelerinde duyduklarımız öfkemizi daha da artırdı.
BAŞKA CAN YANMASIN
Eşlerimizin, çocuklarımızın, kardeşlerimizin hayatlarının ne kadar kıymetsiz görüldüğünü dinledik. Bizler, Ostim’de, İvedik’te canlarını, sevdiklerini kaybetmiş kişiler olarak, başka canların yanmamasını, başka annelerin ve babaların ağlamamasını istiyoruz. Bu memleketin geleceği, iş güvenliği, sağlıklı yaşam koşulları için davalarımızın takipçisi olmaya devam ediyoruz.”