Mehmet Uğur Yüksel
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2011 00:00
27 Şubat gecesi dağıtılacak 83. Akademi Ödülleri’ne aday olan filmler gecikmeli de olsa gösterime giriyor.
“En İyi
Film” ve “En İyi Yönetmen” dalının da en güçlü adayı olan Sosyal Ağ (Social Network), canlandırma dalının birincisi olmasına kesin gözle bakılan Oyuncak Hikayesi (Toy Story) ve listenin en iyisi ama en şanssızlarından Başlangıç’ı (Inception) önceki aylarda izlemiştik. Geçen hafta gösterime giren ve “Yardımcı Oyuncu” dalının en güçlü adayları Christian Bale ve Melisa Leo’nun bir arada olduğu Dövüşçü’yü (The Fighter) halen izleyebilirsiniz. Ayrıca Erkek Oyuncu dalında sürpriz yapması beklenen Javier Bardem’li Biutiful’u da...
Kral’ın gözü Oscar’daBu hafta ise Oscar yarışının iki güçlü filmi gösterime giriyor. Bunlardan “En İyi Film” dalında Sosyal Ağ’ın en güçlü rakibi Zoraki Kral’ı (The King’s Speech) geçen hafta Abdullah Gül’ün çok beğendiğini söylediği twitter mesajından ve sonrasında çıkan korsan DVD tartışmalarından hatırlarsınız. Babası 5. George’un ölümü ardından ve ağabeyi Edward’ın skandal aşka bulaşması yüzünden tahttan feragat etmesi üzerine, istemeye istemeye krallık görevini devralmak zorunda kalan Albert’ın hikayesini anlatan Zoraki Kral’ın güçlü olduğu bir diğer adaylığı da “Erkek Oyuncu” dalında... Geçen yıl Tek Başına Bir Adam’la bu ödüle çok yaklaşan Colin Firth 6. Albert rolündeki oyunculuğuyla bu yılın en güçlü adayı sayılıyor.
127 Saat’in şansı azHaftanın bir diğer aday filmi ise, geçen yıl En İyi Film ve Yönetmen başta olmak üzere toplam sekiz Oscar Ödülü’nü toplayan Milyoner’in (Slumdog Millionare) yönetmeni Danny Boyle’un son filmi 127 Saat (127 Hours). Utah’da bulunan bir kanyonda kayaya sıkışan ve beş gün boyunca hayatta kalma mücadelesine giren Aron Ralston’un gerçek hikayesini anlatan film altı dalda aday. Geceden eli boş döneceği beklenen filmin en güçlü olduğu adaylık ise “Erkek Oyuncu” dalında. Yine de, yakışıklılığı yüzünden yeteneğini yeterince göstermemiş, Örümcek Adam serilerinden ve özellikle Milk filmindeki Scott Smith rolüyle hatırladığımız James Franco’nun Firth ve Bardem’i geçip bu ödülü alabilmesi mucize olarak görülüyor.
Siyah Kuğu geliyor
Oscar yarışının diğer filmleri ise gelecek haftalarda karşımızda olacak. Yardımcı kadın oyuncu dalında Leo’nun en büyük rakibi 14 yaşındaki Hailee Steinfeld’in oynadığı Coen kardeşlerin western filmleri İz Peşinde (True Grit) ve kadın oyuncu dalının tartışmasız en güçlü adayı Natalie Portman’ın oynadığı Siyah Kuğu (Black Swan) 25 Şubat’ta gösterime giriyor. Ödüller açıklanmış olacak ama, lezbiyen bir çiftin hikayesini anlatan ve Altın Küre’de komedi dalında film ve kadın oyuncu (Annette Bening) dallarında ödül alan İki Kadın Bir Erkek’i (The Kids Are All Right) vizyondan önce 2-6 Mart tarihlerinde düzenlenecek !f Ankara’da izleyebilirsiniz.
!f Ankara’nın biletleri satışta 2-6 Mart tarihlerinde düzenlenecek !f Ankara’nın biletleri biletlerinin indirimli ön satışı 20?22 Şubat tarihlerinde www.mybilet.com’da yapılacak.
HER EVDE BULUNMALIGün Işığı (Sunshine)
İngiltere-ABD, 2007Mezarını Derin Kaz’la başlayan sinema yolculuğunda komediden korkuya pek çok türü deneyen İngiliz yönetmen Danny Boyle bu kez bilimkurgu türünde bir başyapıta imza atıyor. Film, 2057’de geçiyor ve 8 kişilik bir ekibin ölmek üzere olan güneşi devasa bir nükleer silahla yeniden parlatmak üzere çıktıkları yolculuğu anlatıyor. Yolculuklarının derinliklerinde dünya ile radyo kontaklarını kaybeden ve görevlerini tamamlamaları zorlaşan ekip, bir süre sonra yalnızca insanlık için değil kendi hayatları için de mücadeleye düşüyorlar. Filmografisinin en hakkı yenmiş filmi Gün Işığı’nda Boyle, seyirciyi sürekli şaşırtıyor ve gerilimlerle dolu bir yolculuğa sürüklüyor. DVD seçeneklerinde Boyle’un sesli yorumlarını, silinmiş sahneleri ve alternatif sonu da bulabilirsiniz.
Tek Başına Bir Adam (A Single Man)
ABD, 2009Moda tasarımcısı Tom Ford’un kamera arkasına geçeceği haberleri çıktığında pek çok kişi burun kıvırmıştı. Ne zamanki film Venedik Film Festivali’nde görücüye çıktı ve Colin Firth’e Erkek Oyuncu dalında ödül kazandırdı, Ford ciddiye alınan bir sinemacıya dönüştü. Christopher Isherwood’un aynı adlı romanından uyarlanan Tek Başına Bir Adam, uzun yıllar birlikte olduğu sevgilisinin
trafik kazası sonucu ölümünün ardından yalnız kalan orta yaşlı, eşcinsel bir İngilizce öğretmeni George’un bir gününü anlatıyor. Kaliforniya’da bir üniversitede ders veren, öğrencilerine yaşı ve İngilizliği, toplumun geri kalanınaysa eşcinselliği nedeniyle yabancılaşan George hayatın her şeye rağmen devam etmek zorunda olduğunu fark edecektir