Oruçluyken alışveriş daha çok tükettiriyor

Güncelleme Tarihi:

Oruçluyken alışveriş daha çok tükettiriyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2010 00:00

Vatandaşları Ramazan ayında aç karnına alışveriş yapmaması konusunda uyaran Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, iftar ve sonrasında gıda tüketiminin düşünüldüğü kadar fazla olmadığının altını çizdi.

TÜKETİCİLER Birliği vatandaşları oruçluyken markete gitmemesi konusunda uyardı. Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, her yıl ramazan ayında vatandaşların, iftar ve sahur sofralarını zenginleştirmek için diğer aylara oranla daha fazla gıda alışverişi yaptığını söyledi.

Ramazandan birkaç gün önce market, pazar ve çarşı alışverişlerinde hareketlilik yaşandığının altını çizen Kaya, bu dönemlerde harcamaların, özellikle kredi kartı kullanımının arttığını ifade etti.
Gıda tüketiminin yüksek olması nedeniyle birçok işletmenin cazip kampanyalarla tüketiciyi alışverişe yönlendirdiğine dikkat çeken Kaya, şunları söyledi:

Liste hazırlayın

“Öncelikle tüketicilerin sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıda tüketimi için dikkatli olmalarını istiyoruz. Bunun dışında, ramazan ayında oruçluyken alışveriş yapılıyor. Bu da tüketimi artırıyor. Özellikle iftar sofralarını zenginleştirme düşüncesi ve açlığın yarattığı sinir ve stresle tüketici, ürünlerin çoğundan almaya çalışıyor. Oruçluyken, zaman geçirmek adına alışveriş merkezleri ve marketler tercih ediliyor. Alışveriş gün içinde yapılacaksa evde bir liste hazırlanmalı ve bunun dışına kesinlikle çıkılmamalıdır. Mümkünse kredi kartı evde bırakılmalıdır. Kredi kartıyla yapılan alışverişlerin daha sonra bütçeyi zorlayacağı unutulmamalıdır.”

Kampanyalara kanmayın

Ramazan ayının bol tüketme ve savurma ayı olmadığını belirten Kaya, “Bazı marketler ramazana özel kampanyalar düzenliyor. İnsanları savurganlığa iten bu çağrılara kulak asmayın” diye konuştu.
Aşırı sıcak ve nemin yaşandığı bugünlerde buzdolabı dışındaki kuru gıdaların kısa sürede bozulabileceğinin altını çizen Kayan, bu ürünlerin de azar azar alınması gerektiğini söyledi.
Hazır ve açıkta satılan kıymanın, merdiven altında üretilen gıdaların alınmaması uyarısında bulunan Kaya, şöyle devam etti:

“Et ve süt ürünleri, kaliteli ve güvenilir yerlerden alınmalıdır. Pide tüketiminde israftan kaçınmalı, ihtiyaçtan fazlası alınmamalıdır. Ramazan aylarında ekmek ve pide israfının ciddi boyutlara ulaştığı unutulmamalıdır. Ekmek ve pidelerin gramajları kontrol edilmeli, haksız kazançların önü kesilmelidir. Marketler, bir ürünün fiyatını indirirken diğerinde ciddi artışlar yapabiliyor. Bunu göz önünde bulundurarak, mümkünse fiyat araştırmasından sonra alışveriş yapılmalıdır.”

Oruç tutmak diyet değildir

Ramazanı yaşadığımız şu günlerde Uzman Doktor Ali Tüzün, halk arasında oruç tutmanın zayıflama diyeti olarak görülmesinin yanlış bir kanaat olduğuna dikkat çekti.
Ramazan ayına ilişkin beslenme önerileri sunan Tüzün, ramazan ayında sıcak havanın etkisinin süreceğinden dolayı insanların bol bol sıvı tüketmeleri gerektiğini söyledi.

Doğru beslenme yöntemleri

Ramazan ayında beslenmenin nasıl olması gerektiğine ilişkin ip uçları veren Tüzün, doğru beslenme yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Oruç açıldıktan sonraki beslenme, üç (tercihen dört) öğüne dağıtılmalıdır. Hafif bir iftar açılışı, iftar, gece ara öğün ve sahur şeklinde planlı olarak sıvı ve gıda alınmalıdır. Ana öğün yatmazdan yaklaşık iki saat önce yenmelidir. Tatlı olarak kan şekerini fazla yükselten ve daha sonra hipoglisemiye yol açan ağır tatlılar yerine sütlü ya da meyveli hafif tatlılar tercih edilmelidir.”
Geleneksel iftar ziyafetinin tüm vücuda ağır bir yük getireceği öne süren Tüzün iftarda yeterli sıvı tüketilmesi gerektiğini, yağlı ve hamur işi gıdalardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.

Erken sahur yapmayın uyarısı

DİYETİSYEN Özgen Arı, gece uyumadan önce yapılan erken sahurla tutulacak oruçta, iftara kadar geçen süreyi uzatacağı için sağlık sorunları yaratabileceğini bildirdi.
Özgen Arı, ramazan ayında beslenme düzeni değiştiği için sahur ve iftar yemeklerine önem verilmesi gerektiğini söyledi. İftar ve sahur arasında meyve ve sütle yapılmış tatlı gibi gıdalar yemeyi önerdi.Arı, özellikle yaşlı ve hasta olanların oruç tutmasının sakıncalı olduğunu belirterek, “Sahur yemeği ihmal edilmemeli. Uykuyu bölmemek adına gece uyumadan önce yapılan erken sahurla oruç tutmak gün içinde kan şekeri düşmesi, yorgunluk ve buna bağlı sağlık sorunlarına yol açabilir. ” dedi.

Ramazan rahmet ve paylaşmaktır

DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf, “Ramazan ayında yoğun biçimde yaşanılan doğruya, iyiye ve güzele yönelme halinin, Türkiye’nin geleceği için büyük bir önem taşıyan, bugünlerdeki hassas atmosferi de önemli ölçüde etkileyen bir birliktelik olacağına inandığını” belirtti.
Bakan Kavaf, OSTİM Sanayici İş Adamı ve Yöneticileri Derneğinin (ORSİAD) çeşitli yetiştirme yurtlarında kalan çocuklar ile güçsüzler yurdu ve huzurevlerinde kalan yaşlılara verdiği iftar yemeğine katıldı.
Konuşmasına, “Ramazan paylaşmaktır, ramazan rahmet ve berekettir” sözleriyle başlayan Kavaf, ramazanın ihmal edilen güzel duyguların yeniden hatırlandığı, hiç terk edilmeyen duyguların da pekiştirilerek coşkuyla yaşandığı bir ay olduğunu ifade etti.

Manevi iklim

Ramazan ayının bu topraklarda hep coşkuyla, muhabbetle ve sevgiyle yaşandığını vurgulayan Kavaf, “Gönül istiyor ki, kimsenin yalnız ve desteksiz kalmadığı, herkesin birbirine sofrasıyla birlikte yüreğini de açtığı, dostluk ve dayanışmanın bizleri aynı mekanlarda buluşturduğu ramazan ayının manevi iklimi tüm aylara yayılsın. Sadece ramazan ayında değil, yılın 365 gününde sevgi, dayanışma, merhamet, şefkat ve paylaşma hislerini en yoğun şekliyle yaşayalım” diye konuştu.
İnsan olmanın erdemini, güzelliğini ve sorumluluğunu hatırlatan ramazan ayının aynı zamanda birtakım fırsatları da beraberinde getirdiğini dile getiren Kavaf, günlük hayatın telaşı içerisinde yapılmak istenip de yapılamayan, hatırlanan ancak ertelenen birtakım güzelliklerin yaşanmasına, refleks olarak her günkü davranışların içine sindirilmesine fırsat verdiğini söyledi.

Kitap ve Kültür Fuarı Kocatepe’de

TÜRKİYE Diyanet Vakfı’nın düzenlediği “29. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı” kapsamında, Ankara Kocatepe Camisi avlusu, 17 Ağustos-5 Eylül tarihleri arasında kitapseverleri ağırlayacak.
Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesi Müdürü Ömer Kara yaptığı açıklamada, vakıf olarak, gelecek hedefleri olan milletlerin büyük silahının “bilgi” olduğuna inandıklarını söyledi.
Türk halkının kültür hayatına katkı sağlamak için çalıştıklarını ifade eden Kara, kitaplar neşredip, yayınevleri açtıklarını kitap ve kültür fuarları düzenlediklerini anlattı.
Fuarda, Kocatepe Camisi avlusunda 70 stant kurulacağını belirten Kara, edebiyat, tarih, kültür, medeniyet, felsefe ve din alanında yaklaşık 40 bin kitabın geniş bir okuyucu kitlesine ulaşacağını kaydetti.
Kara, fuara aralarında Türkiye Diyanet Vakfı, Kültür Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığının da bulunduğu yayınlarının da bulunduğu 240 yayınevinin katılacağını belirtti.
Çocukları da unutmadıklarını ifade eden Kara, çocuklara yönelik yayın yapan yayınevlerinin stantlarında da minik ziyaretçilerin kitap sevgisiyle tanışacaklarını kaydetti.
Fuar kapsamında resim ve hat sergileri ile yazarlarla sohbet toplantıları ve imza günlerinin de düzenleneceğini anlatan Kara, yayınevlerinin yüzde 20 ile yüzde 50 arasında değişen oranlarda indirime gideceğini bildirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!