Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2008 00:00
Ankara Ticaret Odası’nın girişimleri sonucu başlatılan yerli sanayi ve ordu işbirliği çalışmaları hızla sonuç veriyor.
İlk pilot çalışma olarak, 6 Mayıs’ta açılacak Donanma Komutanlığı Sergisi seçilmişti. Yaklaşık 2 bin kişinin ziyaret ettiği sergi 21 Mayıs’ta son buluyor. Organizasyonda 450 firma, 2 bin 300 parçanın üretimini yapabilecekleri başvurusunda bulundu. Sergi sonuna kadar katılımın 3 bin, başvuran firma sayısının ise 700 olacağı tahmin ediliyor.
Büyük fırsat
Sergide sunulan 2 bin 300 kalem ürün yerli sanayici tarafından üretildiğinde sadece 2008 yılı ihtiyaç adedi ve fiyatı üzerinden hesaplanacak olursa ülkemize 10-15 milyon dolar arası bir kazanç sağlamış olacak.
Sergiyi izlemek için çok sayıda firma katıldı ve başvuruları değerlendirilmeye başlandı.
Sergi sonunda başvuruda bulunan firmalarla birebir iletişime geçilerek, savunma sanayi satınalma kriterlerine uygun olup olmadıkları yerinde kontrol edilecek ve kendilerine yol haritası verilecek. Kritelere uygun firmalar üretimine talip oldukları ürünlerin teknik detaylarını ve numunelerini hemen alarak teklif hazırlama aşamasına getirebilecekler.
Ostim yetkilileri; Ostim’de bu standartları sağlamış, önemli firmaların olduğunu, bu büyük firmaların yanı sıra savunma sanayinin yerli üretime geçmesi konusunda çok heyecanlanan, canla başla çalışacak ve bir çok malzemeyi üretebilecek daha küçük çapta firmaların da bulunduğunu, bunların da dikkate alınacağını ve üretimlerinin teşvik edileceğini düşündüklerini belirttiler.
ATO Başkanı Sinan Aygün konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Ordumuzun ihtiyacı ürünler Türkiye’de imal edilirse milyar dolarlar mertebesinde bir tasarruf sağlanacak. Bir yandan cari açığın düşmesine katkı sağlarken, diğer yandan Türk sanayisi ayakta kalacak ve teknolojik ürünlerinde imalatına geçilecek. Projenin belki de en önemli faydalarından birisi de işsizliğin önlenmesine olan katkısı. Yeni iş birlikleri demek, yeni üretim demektir. İş hacminin artması, peşinden istihdamın artmasını da getirecektir" dedi.
Koçluğun duayeni Ankara’da
KOÇLUĞUN kurucusu ve duayeni kabul edilen Doç.Dr. Marilyn Atkinson, 22 Mayıs Çarşamba günü saat 18.00’da Panora D&R’da okuyucuları ile buluşacak ve küçük bir söyleşi de gerçekleştirecek.
"Bir Bilim Ve Sanat Olarak Koçluk" adlı kitabı temel koçluk becerilerine yönelik önemli bir kaynakça olarak kabul edilen Dr. Atkinson Denge Merkezinin davetlisi olarak geliyor.
Koçluk mesleğinden 4-5 yıldır bahsediliyor. Mesleki tanımlar henüz oturmamış durumda. Her ne kadar Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) gibi organizasyonlar bir takım kriterleri oluşturmaya çalışsalar da özellikle ülkemizde bu mesleğin gelişmesi için daha yapılması gereken pek çok şey var.
Kendisi de profesyonel bir yönetici ve yaşam koçu olan Gülhan Berkman, koçluğu en öz anlatımla "istenen performansa ulaşmak için
koç ve danışan arasında kurulan planlı bir gelişim ilişkisi" olarak tanımlıyor. Amacın da danışanın kendi belirlediği hedefe, koçun desteğiyle ulaşması ve sorunlarının üstesinden tek başına gelmeyi öğrenmesi olduğunu belirtiyor. Koçluk kendi içinde Yönetici koçluğu, kariyer koçluğu, eğitim koçluğu, aile koçluğu gibi değişik dallara ayrılıyor. Koçluk mesleğine soyunmak isteyenlerin öncelikle iyi bir koçluk eğitimi almış olmaları gerekiyor. Ayrıca bu işi başarıyla yapanların çoğu müspet bilimler veya sosyoloji bilimlerinde ciddi akademik eğitimler almış kişiler. Yani koçluk üniversiteden mezun olur olmaz yapılamıyor, hem iş hayatında hem özel yaşamda deneyim ve yaşanmışlık bir koç için olmazsa olmazlardan bir tanesi.