Operadan pop müziğe

Güncelleme Tarihi:

Operadan pop müziğe
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2008 00:00

Yeni neslin konservatuarlı sanatçılarından Tan Taşçı, "Yıldızlar da kayar" ile gündemdeki bir numaralı isim oldu. Sanatçı, bir yandan başarısının keyfini yaşarken, bir yandan da yeni albüme hazırlanıyor.

KONSERVATUVARDAN, devlet operasına ciddi bir müzik eğitimi olan bir popçu O.

"Neler Neler", "Yağdır Günahları" derken, şimdi de "Yıldızlar da Kayar" ile gündeme oturdu. Tan Taşçı, eğitimli ve güzel sesiyle, genç yaşta girdiği müzik dünyasında kendine çok güçlü bir yer edindi. Bu sıralar adını çok daha sık duyduğumuz Ankara kökenli başarılı sanatçı Tan ile keyifli bir sohbet yaptık.

Bir dönem okuduğun, yaşadığın şehre konsere gelmek nasıl bir his?

- Ben üstümde iki kat fazla yük hissediyorum. Ankara’ya her konsere geldiğimde böyle oluyor. Sokakta bile o duyguyu yaşıyorum. Çok farklı geliyor insana. Ama bu, bana artı olarak dönmüyor. Kendimi daha fazla sorumlu hissediyorum.

Ankaralı olmak farklıdır derler. Hakikaten farklılık mıdır, ne kazandırıyor?

- Ne kazandırıyorsa henüz ben onu kazanamadım! Ankaralı olmak, sadece Ankara’ya geldiğim zaman işime yarıyor. İstanbul’da da aynı ilgiyi görüyorum. Ama tabi ilk başlarda buraya geldiğim zaman daha çok ilgi görüyordum. Bir kısım beni yıllarca İzmirli zannetti. Bir yandan Antalyalılar da çok seviyor. Bir yarım da Eskişehir oldu zaten. Şanslıyım ki nereye gitsem çok seviliyorum.

"Şartlar farklı olsaydı operacı olurdum" Çok ciddi bir müzik eğitimin var. Pop müzik kolay olan mıydı?

- Başarılı pop yapabilmek gerçekten zor. Rock müzik, rock solistliği aslında kolay bir iş. Akorları, söyleme tarzı, aranjeleri, bestenin nasıl olacağı hep bellidir. Pop ve popüler müziği hep eleştiririz. Ama popüler müzik yapıp da şarkıları hit yapmak, popüler müzik kitlesi gibi zor bir kitleye şarkıları beğendirmek zordur. Pop müziği alaylı da, okuyan da yapabilir. Fark etmiyor; ama daha fazla yetenek istiyor.

Geçmişinde devlet operası bile var. Operadan pop müziğe geçişin nasıl oldu?

- Okulu bitirip opera sanatçısı olmayı çok istiyordum, severek de yapardım. Ama devlet kurumlarında işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorsun. Operada çalışan, devlet sanatçısı olan arkadaşlarım var. Onların sıkıntılarını da biliyorum. Madem bu sıkıntıları yaşayacağım, piyasanın içine gireyim dedim. Bazı şeyler daha farklı olsaydı operaya yönelebilirdim.

Müzik senin için bir şeyler denediğin oyun alanı gibi mi?

- Aynen öyle. Müzikle sınırlı kalmıyorum, kendim de çok renkli bir karakterim. Bir şeyin içine sıkışıp kalmayı sevmiyorum. Hiçbir zaman ne yapacağım belli olmaz. "Yıldızlar da Kayar" da bunun bir örneği. Albümlerime baktığında çeşitli türlerde parçalar görürsün.

Erkek olarak rakibim yok

Rakip olarak gördüğün biri var mı?

Erkek olarak benim rakibim yok. Çünkü ben farklı çalışıyorum. Şarkı ararken albüm bitiyor, öbürünü düşünmeye başlıyorum. Şimdi ne olacak, insanlar sevecek mi diye çok düşünüyorum. İşin mutfağından hiç çıkmıyorum. Önümde önlük, hep mutfaktayım. Bu mantıkla düşünen başka erkek sanatçı tanımıyorum.

Magazin programlarında çok görünen biri de değilsin?

- O açıdan çok şanslıyım. Tanrı beni koruyor galiba. Aslında ister istemez yaptığımız bazı şeyler var, hatta bir dönem çok oldu. Ama ya denk gelmiyor, izlenmiyor ya da benim magazinim reyting olmuyor. Bu da benim işime yarıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!