Paylaş
Nazlı Hacıalioğlu ve Defne Aydın... Ankara’da başladıkları müzik eğitimlerini Avusturya’da sürdüren bir yandan da uluslararası konserlerde ülkemizi temsil eden iki başarılı sanatçı. Bir diğer ortak noktaları ise tutkunu oldukları Trabzonspor. Bordo-Mavi renkler için özel bir beste hazırlayarak Viyana’da kayıtlarını tamamlayan genç sanatçılar, amaçlarının uluslararası sahnelerde Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek olduğunu söylüyor. Piyanist Nazlı Hacıalioğlu doğup büyüdüğü Ankara için, “Soğuk görünür ama, tanıyanın içini ısıtacak kadar anlamlıdır” derken, 15 yaşında Ankara’ya gelen Defne Aydın, “Tanıdıkça seversin, bağlanırsın ve asla kopamazsın” diyor. Genç sanatçılarla müzik kariyerlerini, gelecek planlarını ve Ankara’yı konuştuk.
*Önce son besteden başlayalım... Anlatır mısın nereden aklınıza geldi?
NAZLI: Trabzonsporlu bir ailenin kızıyım, dolayısıyla bende fanatik Trabzonspor’luyum. Bu sene şampiyonluğa giden yolda destek olmak için bunu düşündüm.
DEFNE: Köklerimin Karadeniz’de olması etken tabi. Ama esasen; eğer babam hayatta olsaydı, Trabzonspor’un şampiyonluğu için böyle bir eser yapmamdan büyük mutluluk ve onur duyacaktı.
*Avusturya’da dikkat çeken konserlere çıkıyorsunuz bir yanda da eğitim tabii... Türkiye’ye dönmek gibi bir planınız var mı?
NAZLI: Ülkemi çok seviyorum, ama şu aşamada dönme planım yok. Avrupa’da Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz.
DEFNE: Elbette. Türkiye’ye her zaman dönme planım var. Kendi toplumuma ve topraklarıma faydalı olmak en büyük önceliğim. Şu an Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.
* Mesleki anlamda en büyük hayaliniz nedir?
NAZLI: Avrupa’da konserlerime devam edip dünyanın en iyi 5 konservatuvarından birinde hocalık yapmak istiyorum.
DEFNE: Gelecek için en büyük hayalim; kendimi, kendimin en üst düzeyine getirip bir sanatçı olarak tüm insanlığa yepyeni bir kapı açmak.
ANKARA’DA EĞİTİM ALAN EKSİK HİSSETMEZ
*Müzik yolcuğuna Ankara’da başladınız, bunun avantajları veya dezavantajları ne oldu sizin için?
NAZLI: 11 yaşında Ankara’da Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları fakültesine girdim ve liseyi burada bitirdim. Çok iyi hocalarla çalıştım. Tabii ki bu benim için çok büyük bir avantaj oldu. Büyük bir şehir olması ve sanattan anlayan insanlar olması da büyük avantajdır.
DEFNE: Ankara’da eğitim alan bir müzisyen hiçbir zaman eksik hissetmez. Çünkü konservatuvar, seyirci, çevre ve sanatsal düzey çok üsttedir ve kendinizi bu düzene uyarlamalısınızdır. Bu sayede gelişir ve eksiksiz olursunuz.
ANKARA’NIN BESTESİ ‘KARİZMATİK SEVGİLİ’ OLURDU
*Peki Ankara için bir beste yazsaydınız, bunun adı ne olurdu, ilhamını nereden alırdınız?
NAZLI: Ankara doğup büyüdüğüm şehir. Ankara öyle bir sevdadır ki; soğuk ama insanın içini ısıtacak kadar sıcak. Ankara için beste yapsam ismini de ilhamını da buradan alırdım.
DEFNE: Ben Trabzon Sürmene’de dünyaya geldim. İstanbul’da büyüdüm ve 15 yaşında Ankara’ya geldim. Bu iki denizli şehirden sonra Ankara her zaman söylediğim gibi bir sevgili gibidir, tanıdıkça seversin, bağlanırsın ve asla kopamazsın. Ankara’ya şarkı yazsam ‘karizmatik sevgili’ derdim ve ilhamını bana huzur ve güven vermesinden alırdım.
KHATIA BUNIATSCHIVLI, MOZART VE RİCHARD WAGNER İLHAM VERİYOR
* Kendinize örnek aldığınız bir sanatçı var mı?
NAZLI: Khatia Buniatschivli’den ilham alıyorum.
DEFNE: Mozart’ın pozitifliği ve dehasını en üst düzeylerde kullanabilmesi ve Richard Wagner’in olağan üstü bir biçimdeki yaratıcı dehası bana her zaman ilham ve motivasyon vermiştir.
Paylaş