Güncelleme Tarihi:
* Önce Ankara’dan başlayalım. Doğup büyüdüğünüz bu şehre baktığınızda kültür-sanat anlamında ne gibi değişikler görüyorsunuz?
Yıllar içinde Ankara’nın bütün değişimine şahit oldum. Burada bir entelektüel kesim, sizi besleyen daha çok etken vardı ama gitgide azaldı. Sanırım bu sadece Ankara’nın değil tüm Türkiye’nin sıkıntısı. Sanata olan ilgi azaldı. Sanatçıların öncelikli derdi geçinmek oldu.
* Peki yıllarınızı verdiğiniz opera sahnesi sizin için ne ifade ediyor?
Opera çok yüksek bir sanat ama halkta karşılığı çok sınırlı kaldı. Geniş bir kitleye yayılamadı. Yayılmasını çok istiyorum, çünkü bizim sesimiz.
* Operanın gördüğü ilgi ve sanatseverlerin beklentileri ne durumda?
Belli bir opera seven kesim var ama genele baktığımızda insanlar kalbine dokunacak söz arıyor. Toplumun geneline ulaşmanın yolu Türkçe söylemekten geçiyor.
* Türkiye’de sadece operacı olarak var olmak zor mu?
Ben operacı olmak için yola çıktım ama Türkiye’de sadece operacı olarak var olmak çok zor. Son yıllarda oyunculuk çok ilgimi çekiyor. Sahne üzerinde başka bir karakter olmak çok hoşuma gidiyor.
* Sizin için türkü seslendirmek mi, yoksa özgün eserler seslendirmek mi daha keyifli?
İkisinin duygusu çok farklı. Özgün eserler seslendirmek, eğitimimin devamı gibi. Türkülerse benim kanımda, canımda, damarlarımdaki müzik. Türkülerde de hep aynı hat değil de, daha zengin melodiler dinlemek istiyorum. Neşet Ertaş’ı çok severim. Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Hisarlı Ahmet, Aşık Mahsuni Şerif bunlar başucu isimler.
* Fazıl Say’ın ‘İnsan İnsan’ çalışmasında siz de yer aldınız. Sonrasında çok popüler bir iş oldu. O zaman bekliyor muydunuz bu kadar beğenileceğini?
Benimle birlikte Cem Adrian, Güvenç Dağüstün, Burcu Uyar’ın yer aldığı bir çalışma oldu. Film müziği projesiydi aslında. Biz stüdyoda başka müziklerin yanında onu da kaydettik. İlk söylediğimde de çok etkilendiğim bir işti. Fazıl, bana ‘sonunu söylemeni istiyorum’ dedi. Onu çok güzel bir mix yaptı.
* Eşiniz Turgay bey ünlü bir besteci. Beraber çalışma yapıyor musunuz, evde nasıl bir ortam var?
Turgay’la çok çalışmayız biz ama bir şarkıyı söylememi, türküye eşlik etmemi sever. Ara ara bunları yapıyoruz. İkimizin de kendimize ait dünyamız ve müziğe bakışımız var. O müziğe karşı daha akademisyen olabiliyor. Ben şarkıcı olarak bakıyorum. Ne güzel sesmiş diyebilirim. O konuda ayrılıyoruz.
* Ve son soru da koronavirüs salgınından... Pandemi sürecinde neler yaptınız?
Evde canlı yayınlar yaptık, konser verdim, şarkılar, türküler söyledim. Müziği bırakmamaya çalıştım. Bu süreç bize sağlığın en önemli değer olduğunu hatırlattı.