Onlar için yas gecesi

BİLKENT Üniversitesi öğrencisi yedi gencin bir yılbaşı gecesi doğalgaz zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından açılan davalar halen sürüyor. Bir yandan kamu davası devam ederken, ailelerin adı ‘doğal gaf’ müdürüne çıkan Veysel Karani Demir hakkında açtığı tazminat davası da temyize götürüldü.
Zehirlenme vakası sonrasında savcılık tarafından açılan dava, bu yönde Türkiye’nin ilk kamu davası olma özelliğini taşırken, ağustos ayında mahkemeye sunulan bilirkişi raporu sonrasında ilk duruşma 27 Ocak’ta görülecek.
Ankara Hürriyet, duruşmaya hazırlanan ailelerle görüştü. ‘Giden gelmiyor’ diyen ve hala gözünden yaş dinmeyen aileler, kin ve nefret peşinde olmadıklarını belirtirken, “Bundan sonra bu acıları kimse yaşamasın herkes gereken hassasiyeti göstersin” diyorlar.

Tarık Şükrü Yılmaz
İdealleri vardı

Bİlkent Üniversitesi Ticaret Yönetimi öğrencisi Tarık Şükrü Yılmaz’ın babası Dursun Yılmaz da, “Söylenecek söz yok” derken, şöyle devam etti:
“Aslında söylenecek, haykıracak çok şey var ama, söylenecek söz kalmadı. Giden geri gelmiyor. O çocukların hayalleri vardı, idealleri vardı. Hepsi bir anda gitti. Hikayesini okumak için facebookta çocuğumun sayfasını 960 bin kişi ziyaret etmiş. Bu herşeyi anlatmıyor mu?

Özgür Turan Atilla
Bizim yılbaşımız yok

Yİne Bilkent Üniversitesi öğrencisi Özgür Turan Atilla’nın babası Murat Atilla da, şunları söyledi:
“İki yıla yakın bir zaman geçti. Hukuksal süreci devam ediyor. Son bilirkişi raporu çıktı. Raporlarda üç aşağı beş yukarı bu iş netleşti. Türk adaletine güveniyoruz. Bu kişilerin gereken cezayı alacağına inanıyoruz. İntikam peşinde değiliz, giden geri gelmiyor. Derdimiz bundan sonra bu tarz acılar yaşanmasın. Kamu görevinde bulunan kişiler insan hayatıyla birebir ilgili görev yapanlar daha hassas davransınlar. Kapıları açma yetkimiz yok denmişti. Ondan sonra yaşanan pek çok olayda 50 siteli bloklar bile boşaltıldı. Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Bizim için yılbaşı diye bir gün yok.

Büşra Bek
Unutulması mümkün değil

Bİlkent Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencisi 19 yaşındaki Büşra Bek’in babası Mustafa Bek de, yaşadıkları acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını söyledi. En çok kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinden şikayetçi olan Mustafa Bek, şöyle devam etti:
“Aileler olarak hep duruşmalarda görüşüyoruz. Herkes, salya sümük. Tarif edilmez bir acı, unutulması mümkün değil. Bu acı sona erdi demek mümkün değil. Hiçbir zaman bitmez. Söylenenler söylenmiştir, doğru söylenmemiştir. Kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir. Davalar halen devam ediyor. Belki de Türkiye’de ilk olacak. Diliyoruz bundan sonra hiçbir insan, doğalgazdan zarar görmesin. Devlet gerekli tedbirleri alsın.”

Elif Koyuncuoğlu
Rice gibi olmak istiyordu

Beş yaşındayken, annesi babasından boşanıp, başka biriyle yeniden evlenen Elif Koyuncuoğlu, Adana’da oturan, hiç çocukları olmayan 55 yaşındaki teyzesi Münteha Koyuncuoğlu ile eşi 60 yaşlarındaki Osman Koyuncuoğlu tarafından büyütüldü. Elif Koyuncuoğlu’nun yakınları, üniversiteli kızın başarılı bir öğrenci olduğunu belirtip, “Kendisine de hedef koymuştu. Özellikle siyaset okumak istiyordu. ‘Ben çok başarılı bir siyasetçi olacağım. Condoleezza Rice gibi çok başarılı bir insan olacağım’ diyordu” dedi.

Oğuzhan Tozburun
Her gün bekliyorum

OLAYDA 19 yaşındaki Kimya bölümü öğrencisi çocukları Oğuzhan’ı kaybeden Tozburun ailesi, birçok yetkilinin ihmali olduğunu öne sürüyor. Baba Seyit Tozburun, “Savcılık bu ihmalleri araştırmalı” derken, anne Güler Tozburun da, “Her gün oğlum gelecek diye bekliyorum, ama gelmiyor” diyerek, şöyle devam etti:
“Bize haber verilseydi, çocuklarımızı kurtarmak için herşeyi yapardık. Hala davalarımız sürüyor. Bir davada üç kere bilirkişi mi değişir? AİHM’e gideceğim.”

Ceren Okkalı
Acımız dinmedi

Bİlkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğrenim gören ve doğalgaz faciasında 18 yaşında hayatını kaybeden Ceren Okkalı’nın babası Mehmet Okkalı da, “Söylenecek söz yok, acımız hala dinmedi, dinmez de. Mahkemeler de ağır işliyor. Adalete güvenim kalmadı” dedi.

Can Erol Özdokumacı
Erol Tek çocuğumdu

Bİlkent Üniversitesi Turizm Otelcilik Bölümü öğrencisi Erol Can da Özdokumacı ailesinin tek çocuğuydu. Anne Zeliha Özdokumacı, gözyaşları içinde konuşurken, “Hayattaki tek dayanağımdı. Tek çocuğumuzdu. Her yılbaşı o kara günü bir daha yaşıyoruz” diye konuştu.