Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2006 00:00
Bayramda izin yapmadan görevinin başında olan itfaiye çalışanları, Ramazan Bayramı boyunca Ankaralılar’ın güvenliği için nöbet tuttular. Ancak, yılmadan görev yapan itfaiyeciler, bir türlü meslek sınıfına dahil edilmemelerinden dolayı kırgınlar.
BAYRAM süresince rutin çalışmalarını devam ettirdiklerini bildiren Büyükşehir Belediye İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, "Tüm arkadaşlarımla birlikte 24 saat Ankaralı’nın hizmetindeyiz" dedi.
Dünyanın en riskli mesleklerinden biri olan itfaiyeciliğin kutsal bir görev olduğuna değinen Kurutuz, itfaiyecinin görev aşkını şöyle anlattı:
"Çalışma temposu olarak biz itfaiyeciler için bayramın diğer günlerden bir farkı yok. Başkentlinin can ve mal güvenliğindeki aksaklıkları gidermek için tüm itfaiyeciler olarak her zaman olduğu gibi bayramda da fedakarca çalışıyoruz. Bir vatandaşımızın canını malını kurtardığımız günün bizim için bayramdan hiçbir farkı yok. Bir insan kurtarmanın mutluluğu, kurtarma esnasındaki yorgunluğu da riski de bize unutturuyor.
CEPHEDEKİ ASKER GİBİYİZ İtfaiyecinin işi en az cephede savaşan asker kadar zor. Cephedeki askerin hiç olmazsa düşmanı belli. İtfaiyeci yanan bir binaya girdiğinde içeride çökme tehlikesi mi var, patlayıcı mı var bilemiyor. Yeri geliyor bir itfaiyeci 10 kişilik iş yapıyor. Bu zorluklara rağmen polise, gardiyanlara, postacıya, ormancıya verilen kıdem tazminatı ve yıpranma tazminatını alamıyoruz. Yıllardır dile getirilen bir sorun ve bir arpa boyu kadar yol alınamadı. Bir diğer sorunumuz da itfaiyeciğiliğin bir meslek grubu olarak kabul edilmemesi. Meslek sınıfı olarak 657 sayılı devlet memurluğu yasasına tabi olmak istiyoruz. Canını dişine takarak çalışan biz itfaiyecilerin bunları hak ettiğine inanıyorum.
Büyükşehir Belediyesi’nin İskitler’deki Merkez Kampusu’nda bayramın ilk günü çalışan 59 itfaiyecinin amirlirliğini yapan 23 yıllık itfaiyeci, Muammer Ayan, "Ailem bayramda yanlarında olamadığım için biraz buruk olsa da benimle gurur duyuyor" dedi.
TÜM ANKARA’YLA BAYRAMLAŞIYORUZ Çoğu insanın sevdikleriyle birlikte olduğu bayram günlerinde yıllardır çalıştığını söyleyen Ayan şöyle konuştu:
"Bizim için bayram günlerinin diğer günlerden hiç bir farkı olmuyor. Tüm itfaiyeci arkadaşlarım gibi ben de ailemle bayramı evimde ailemle geçiremiyorum. Üç kızım ve eşim haliyle biraz buruk ama benimle gurur duyuyorlar. Bizlerin çalıştığını bilen halk da içi rahat şekilde bayram geçiriyor. Biz bu anlamda tüm Ankara’yla bayramlaşmış oluyoruz."
VATANDAŞ
HAKLI
AMA BİZ DE
HAKLIYIZYangın esnasında hiç vakit kaybetmeden olay yerine gittiklerini, buna rağmen vatandaşın zaman zaman itfaiyecilere tepki gösterdiğini söyleyen Ayan sözlerine şöyle devam etti:
"Vatandaş mal ve can korkusuyla biz geç geldiniz diye sitem ediyor. Ama bizim tüm hareketlerimiz, giriş çıkış saatlerimiz kaydediliyor. Elimizden geleni yapıyoruz. Lütfen bize anlayış gösterin."
Meslek hastalığıGünün her saati göreve hazır olan itfaiyecilerin hemen hepsinde meslek sonrası çıkan hastalıklardan yakınan 23 yıllık itfaiyeci Muammer Ayan sıkıntıları şöyle dile getirdi: "En büyük sıkıntımız çalışırken çok yıpranmamız. Hemen hemen tüm itfaiyeci arkadaşlarda fıtık var. Çalışma esnasında çok ağır yıkıntıları kaldırdığımız için ya boynumuzda ya belimizde fıtık var. Aşırı heyecandan ve stresten kaynaklanan kalp sorunları yaşıyoruz. Bir diğer sıkıntı da yanan binalara giren arkadaşlarımız dumanı soluyorlar. Bu da karaciğerde ve akciğerde onarılmaz problemler çıkarıyor. Emekli olan arkadaşlarımızın bir kısmı bu meslek hastalıkları yüzünden genç yaşta hayatını kaybediyor. Böylesine zor şartlarda çalışan biz itfaiyeciler hem yıpranma tazminatını fazlasıyla hakediyoruz ve yetkililerden buna bir çözüm bulmalarını istiyoruz."
5-12 dakikada yangındayızYangın ihbarı aldıktan sonra araçların, 35-40 saniye içerisinde çıkış yaptığını söyleyen Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Faruk Kurutuz, "Olay yerine ortalama 5-12 dakika arasında ulaşıyoruz" dedi.
Ankara’nın sürekli gelişen ve değişen bir şehir olduğunu ve kendilerinin de bu değişime ayak uydurmaya çalıştıklarını ifade eden Kurutuz, vatandaşlara şöyle seslendi:
"Vatandaşların bir çoğu daha 110’u bilmiyor. Bir yangın anında, önce polisi, jandarmayı herkesi aradıktan sonra en son bize
haber veriyorlar. Bu da bize zaman kaybettiriyor. Herkesin telefonunun başında önemli telefon numaraları bulunmalı. Yangın anında panik yapılmamalı ve adres verirken yardımcı noktalar mutlaka verilmeli. Yangın sırasında kapı ve pencerelerin de kesinlikle açılmalı. Çünkü dışarıdan oksijen girdikçe, bu yangının söndürülmesi o de o kadar zorlaşıyor"