Onlar dört gözle sonbaharı bekliyor

Güncelleme Tarihi:

Onlar dört gözle sonbaharı bekliyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2010 00:00

Ankara Hürriyet bu yıl yurt genelinde etkili olan aşırı sıcaklardan nasibini alan Ankara’da güneş altında, ateşin karşısında ya da sauna gibi ufacık bir alanda çalışmak durumunda olan meslek gruplarının nabzını tuttu.

BAŞKENT’te hava sıcaklıklarının son 10 yılda en yüksek seviyeye ul aşması, özellikle dışarıda ve ateş karşısında çalışmak zorunda olan meslek gruplarını zor durumda bıraktı. Sıcaklığın 40 derecenin üzerine çıktığı şu günlerde kavurucu güneş altında çalışan bazı meslekler sonbahar ve kışı dört gözle bekliyor.
Özellikle öğle saatlerinde büyük zorluklar çektiklerini ifade eden çalışanlar serinlemek için bol miktarda su tüketiyor ve kendilerini en yakın gölgeye atıyor.

Hayalleri klimalı ofis

Yazın kavurucu sıcaklarından etkilenen meslek gruplarının ilk sıralarında inşaat işçileri yer alıyor. Yüksek sıcaklığa rağmen güneşin altında saatlerce çalışmak durumunda olan inşaat işçileri serinlemenin formülü olarak soyunmayı gösteriyor. Günde ekiz saat çalıştıklarını ve bol miktarda su tükettiklerini anlatan inşaat işçileri Osman Canbolat ve Veli Zeytinli, yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:

“Bu yıl yaşanan sıcaklıklar bizi canımızdan bezdirdi. Günde 10 saat ter dökerek ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz. Bizim mesleğimizin en güzel mevsimi sonbahardır. Yazın bir an önce bitmesini bekliyoruz. Önümüz ramazan ayı, sıcaklıklar böyle devam ederse bu ayı zor çıkarırız.”

İnşaat işçilerinin en büyük hayali ise klimalı bir ofiste masa başı bir işte çalışmak.

Denizde olmak isterdim

Gün boyu sokak ve caddelerin bir köşesinde bekleyerek çalışmak durumunda olan simitçi Mustafa Yılmaz ise, kışı şimdiden özlediğini söyledi. Yazın, özelikle de hava sıcaklıklarının arttığı günlerde simit satışlarının yavaşladığını anlatan Yılmaz içinde yaşadığı durumu şu cümlelerle özetledi:

“Simit üzerindeki susamın yağlı olması yaz sıcaklarında vatandaşlara ağır geliyor ve satışlar düşüyor. Gün boyunca güneş altında bekleyip elimdeki simitlerimi satmaya çalışıyorum. Ben de bazı vatandaşlar gibi bu sıcaklarda bir deniz kenarında olmak isterdim ancak bırakın denizi pazar günleri bile tatil yapamıyorum. Son yıllarda Ankara’da böyle sıcaklık olduğunu hatırlamıyorum, bu yaz bize kışı şimdiden özletti.”

FIRINDA SERİNLEMEK İÇİN SOĞUK DUŞ

GÜNÜN büyük bir bölümünü odun ateşinin karşısında geçiren taş fırın çalışanları, serinleyebilmek için soğuk duş alıyor.
40 yıllık ekmek ustası Vedat Gök 200 dereceyi bulan sıcaklık karşısında çalışmanın zorluklarını anlatırken, yaz sıcaklarının bu işi zorlaştırdığına değiniyor. Özellikle bu yıl ramazan ayının sıcaklara denk gelmesinin kendileri açısından çok zor olacağına değinen Gök, “Duş aldığımızda rahatlıyoruz. En azından böyle bir imkanımız var. Çalıştığımız ortamda sıcaklık 70 dereceyi buluyor. Önümüz ramazan ayı ve sıcaklıklar böyle devam ederse işimiz zor” sözleriyle içinde bulundukları durumu anlattı.

Sıcaklık 40 asfalt 80 derece

YAZ aylarının vazgeçilmezi asfalt çalışmaları Başkent’in dört bir yanında sürüyor.
Asfaltlamada çalışan işçiler, aşırı sıcak nedeniyle gölgede bile yürümenin güçleştiği kent merkezinde bir de asfaltın neden olduğu sıcakla baş etmek zorunda kalıyor. Sıcaktan bir ölçü de olsa kurtulmak için iş makinelerinin gölgesinde işlerini sürdürmeye çalışan işçiler, trafiğin yoğunlaşacağı sonbahar ve kış öncesi Ankaralılar’a ulaşımda kolaylık amacıyla çalışmalarına devam ediyor.
Başkent’te yıllardır böylesine sıcak geçen günleri hatırlamadığını vurgulayan asfalt işçisi Yavuz Demirtaş mesleğin zorluklarıyla ilgili şöyle konuştu:
“Günlük 12 saat çalışıyoruz. İşimiz sokaklarda olduğu için son günlerde yaşanan sıcaklıklar bazen bizleri korkutuyor. Asfalt içindeki maddelere bir de havanın sıcaklığı eklendiğinde beyin kanaması geçirmekten korkuyoruz. Öğle saatlerinde hava sıcaklığıyla yeni dökülen zift sıcaklığı birleştiğinde 80 dereceye maruz kalıyoruz. Akşam eve gittiğimde kendime zor geliyorum.”

-YARIN-
Sıcak havalar engel tanımıyor

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!