Deniz GÜREL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2008 00:00
Ankara Hürriyet, kentin yöneticilerinin öğrencilik yıllarına dair fotoğraflarına ulaştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bisiklet üzerinde, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin önlükle koyun güderken, Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ve Sincan Belediye Başkanı Hasan Altın’ın öğrencilik yıllarından kalma siyah beyaz fotoğrafları dikkat çekiyor. Kentin yöneticileri kendilerini bu günlere getiren öğretmenlere minnettar.
A
NKARA Hürriyet, kentin yöneticilerinin öğrencilik yıllarına dair fotoğraflarına ulaştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bisiklet üzerinde, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin önlükle koyun güderken, Mamak Belediye Başkanı Gazi Şahin, Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ve Sincan Belediye Başkanı Hasan Altın’ın öğrencilik yıllarından kalma siyah beyaz fotoğrafları dikkat çekiyor.
Kentin yöneticilerinin Öğretmenler gününe ilişkin düşünceleri ve anıları şöyle:
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek: Öğretmenler hayatımızın ilk yıllarında anne babadan sonra en önemli varlıklar. Öğrencilerini kendi çocuklarından ayrı tutmayan öğretmenlerin unutulması mümkün değildir. Gerek ilkokul, gerekse lise hayatı, istikbalin çizilmesinde en önemli zamanlar. Geleceğimizi hazırlayan öğretmenleri hep sevgiyle hatırlarız, hayatı onlardan öğrenmişizdir çünkü.
Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki: Bolu’nın Dörtdüvan İlçesi Yukarıdüğer Köyü’nde ilkokulu okudum. Beş sınıf tek öğretmenle okumuştuk, o zamanın şartları öyleydi. Sonrasında hep yatılı okullarda okudum. Babam Almanya’ya işçi olarak gitmişti, annem köydeydi. Öğretmenlerim elimden tutmasaydı bugün bu noktalara gelemezdim. Ben aslında gazeteci olmak istiyordum. Bir öğretmenim "Gazeteci olmak istiyorsan siyasal bilgilerde oku" demişti. O şekilde tercihimizi yaptık. Sonrasında kaymakam oldum ve hayat beni bu noktalara getirdi. Kaymakam olduğum dönemde mektuplaştığım ilkokul öğretmenim Vahit Binal çocukken giydiğim gömleğin rengini hatırladığını yazmıştı. Hala da görüşüyoruz kendisiyle.
Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok: Öğretmenler Günü herkes için çok şey ifade eder. Herkes o tornadan geçmiştir çünkü. Çok kutsal bir meslek olduğu için
Atatürk de "Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır" demiş. İlkokulda milli günlerde şiir okurdum, özgüven kazanmamda büyük etkisi oldu. İlkokul öğretmenim Naciye Makal’ı hala ziyaret ediyorum. Onun deyimiyle, yerinde duramayan bir çocuktum. Bir görüşmemizde "Senin gözlerinde, o zamanlardaki hareketlerinde bugünü görebiliyordum" diyor. Gerçekten üzerimizde öğretmenlerimizin çok emeği var.
Öğretmenim gelip sarıldı
Sincan Belediye Başkanı Hasan Altın: Sincan’da 1973 yılında yani ilkokula başladığımda sadece bir ilkokul vardı. Barbaros Caddesi’ndeki Sincan Merkez İlkokulu. Zaten ilçenin nüfusu da, en fazla 10 ila 15 bin arasındaydı. Dolayısıyla o dönemde tek ilkokul bulunuyordu. Okula başladıktan sonra, Tandoğan İlkokulu da tamamlanıp açılınca, öğrencilerin bir kısmının ayrılarak, yeni okula geçeceği söylenmişti. O gün öğretmenimden ayrılacağımı düşündükçe çok ağlamıştım ve öğretmenimizin sınıfında kalmak istiyordum. Sonra, bizleri topladılar ve Barbaros Caddesi’nin sağ tarafında oturanlar eski okullarına devam edecek, sol tarafta oturanlar ise yeni okula geçecek diye duyurdular. Tabi, o üzüntü yerine sevince bıraktı. Biz yine eski okuluna devam edecek öğrenciler arasındaydık. O anı hiç unutamam. İlkokul Öğretmenim Nursel Özkaya ile her zaman görüşür ve ziyaretine de giderim.
Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz : Namık Kemal Ortaokulu’nda okuduğum yıllarda çok değişik sorular sorarak öğrencileri zorlayan bir matematik öğretmenim vardı. Sınıfta herkes müfredat dışı sorular sorduğu için hem o öğretmenden hem de matematikten korkardı. Mantıkla çözülebilecek basit sorular olmasına rağmen herkes çekinirdi. Bir gün bir sorusuna yanıt verdim ve gelip bana sarıldı. Ondan sonra çekinmeden dersinde akıl yürütmenin ne kadar keyifli olduğunu öğrendim. Öğretmenimin verdiği heves fen bilimlerine yönelmeme sebep oldu. Sonrasında bu disiplin ve öğrenme merakı beni tıp bilimlerine yöneltti ve hekim oldum. En sonunda da akademisyen olarak ben de öğretmen oldum."