Güncelleme Tarihi:
10 DEĞİL 14 MİLYAR HARCADIK
AK Parti ve MHP gruplarının Meclis oturumunu terk etmeleri sonrası ABB Başkanı Mansur Yavaş, yaklaşık üç saat süren bir sunumla geçen ay kendisine ve yönetime yönelik yapılan eleştirilere ve sorulara yanıt verdi. Belediyenin internet sitesinden yaptıkları tüm harcamaları kuruşuna kadar yayınladıklarını belirten Başkan Yavaş, “Yaklaşık 2 yıl oldu, bizim bir tane ölü denecek yatırımımız yok. Bir tane ‘Belediyenin parasını boşa götürdünüz’ diyebilecekleri yatırımımız yok” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Murat Köse’nin ‘10 milyarı ne yaptınız’ sorusunu hatırlatan Başkan Yavaş, “Nereye harcadığımız kesin hesap cetvelinde ve internette var. Harcadığımız para 10 değil, 14 milyar 109 milyon 889 bin TL” yanıtını verdi. Yaklaşık 1 milyar 600 milyon liranın eski döneme ait borç ödemesi olduğunu söyleyen Yavaş, “Yaptığımız harcamaların hepsi burada, merak ediyorum neyi kast ediyorlar, varsa bildikleri bir şey bunu açık bir şekilde sormaları lazım. Ama ortaya lafı atıp kenara çekildiler” diye konuştu. Yavaş özetle şunları söyledi:
HERHALDE BATIK BAZI PROJELERİ ARIYORLAR
“‘Hiç kurdele kesmediniz’ diyorlar. Alışmışlar, Ankara’da yıllarca örneğin asfalt yapılıyorsa yanına bir de pankart asılırdı; ‘Asfaltınız hayırlı olsun.’ Bir köprü açılırsa ‘köprünüz hayırlı olsun’ diye asılırdı. Sanki Ankara halkına bağış yapıyorlar. Biz görevimizi yapıyoruz. Yaptığımız hizmetlerde bizim astığımız bir tek afiş var; o yaptığımız hizmetin kaç paraya mal olduğunun ve Ankara halkının cebinden kaç para çıktığının hesabını veriyoruz. Şov yapmıyoruz, reklam yapmıyoruz. Ya da uyduruk açılışlar yapıp bazı şarkıcıları getirip devasa paralar vermiyoruz. Hep gözleri şunu arıyor; bir Ankapark arıyorlar 750 milyon dolar. Bizde yok. En büyük projemiz Ankara halkını zengin etmek. Kapıları arıyorlar herhalde, batık bazı projeleri arıyorlar. Gökkuşağı, Samanyolu Projesi. Hepsi çöplük bunların. Bunları bekliyorlar bizden, yok. Önce insan hayatı, sonra insan sağlığı ve kentin öncelikleri. Ankara halkının önceliklerinden başka hiçbir yatırım düşünmüyoruz. Eğer biz de sizin gibi düşünseydik 6 katrilyona Ankapark’ı yapıp hadi açılışa gelin diyebilirdik. Ankara halkına hesap verip asfalt beton belediyeciliği yapmadan, bir tane Ankaralının yatağa aç girmemesi, okumayan bir tane çocuğun kalmaması, Ankara halkının sağlıklı ve mutlu yaşamasından başka derdimiz yok. Hesaplarımız ortada, varsa eleştirileri gelip söyleyebilirler.” Yavaş, Ankapark’ın tespit edilen şu anki zararının 111 milyon lira olduğunu savundu.
BİN 56 İHALEDEN 53’Ü CANLI YAYINLANMADI
Heykel bütçesi eleştirilerine de yanıt veren Yavaş, Çubuk-1 Barajı’na koyulan ahşap çalışmaları göstererek, “Eskiden olsa bunlar bir defa Çin malı olurdu, plastik olurdu ve bunlara anormal paralar ödenirdi” dedi. Yavaş, sağlık çalışanları için bir anıt ile Çaldağı Mevkisi’ne Cumhuriyet’in 100. Yıl anıtını yapacaklarını anlattı. Gökçek döneminde alınan heykellerin fotoğraflarını ve fiyatlarını gösteren Yavaş, “Heykel belediyeciliğini yapan kimmiş” diye sordu. Sosyal medya belediyeciliği eleştirisiyle ilgili ise anma, duyuru, afet ve yapılan çalışmaları paylaştıklarını belirten Yavaş, göreve geldiğinde ihalelerin canlı yayınlanmasıyla ilgili tüm birimlere genelge yayınladığını hatırlattı. Yavaş, genelge içeriğine göre bin 56 ihale yapıldığını, bin 3 ihalenin yayınlandığını, 53 ihalenin yayınlanmadığını belirtti. Yavaş 53 ihale ile ilgili Teftiş Kurulu’na inceleme talimatı verdiğini belirterek, “Hepsinin hesabı verilecektir” dedi. Belediyede düzenli denetimlerin devam ettiğini kaydeden Yavaş, “Sayıştay 2019 bulgularına göre raporlarda yolsuzluk iddiası yok. Metropol ve Belko şirketleri denetlendi, ikisinde de kamu zararı bulgusu yok. Halk Ekmek ve Anfa’da denetim sürüyor” dedi. Geçmiş dönemle ilgili 40 suç duyurusunda bulunduklarını ve bunların kamu zararının 3 katrilyon olduğunu iddia eden Yavaş, bu davalara AK Parti grubunun da müdahil olmasını istedi.
MENFAAT UMANLAR VARSA YÜZ VERMEYECEĞİM
Yavaş sunumun sonunda ise şunları söyledi: “Belediyeye geldiğimiz günden beri, şeffaf belediyecilik gibi, ortak akıl gibi, kul hakkı gibi kavramların üzende ısrarla duruyorum. Bu anlamda geçmişin günahlarını ortaya çıkarmak ve adaletin tecelli etmesine yardımcı olmak gibi bir misyonu Ankara halkına borcumuz olarak görüyorum. Yakın geçmişte bu şehirde imar, yolsuzluk ve şaibeli özelleştirme cinayetleriyle şehrin geleceğinden çalındı. Sağlıklı su hakkından, temiz havasından, yeşilinden, ulaşımından, en temel insan ihtiyaçlarından, yetimin buruk tebessümünden çalındı. Başlangıçta Meclis’imizin bu konularda iradesi çok netti. Bir günah ve rant dönemini savunarak muhalefet etmek bana değil Meclis’imize zarar verir. Şehrin bütün imkânlarını şahsi siyasetin finansmanı için eşe dosta, oğula, vakıf, firariye peşkeş çekenlere bu Meclis asla zırh olamaz. İlk Meclis konuşmamda ne söylediysem, o sözlerimin sonuna kadar arkasındayım. Seçimlerde beni destekleyip belediye üzerinden zengin olma hayali kuranlara, Meclis üyelerinden bile, beni desteklemeleri karşılığında menfaat umanlar varsa, onların bu taleplerine de asla yüz vermeyeceğimi açıkça duyuruyorum. Bana neye mâl olursa olsun, namusumla, haysiyetimle, şerefimle bu görevi tamamlayacağım. Kendime ‘Çalıyor ama çalışıyor’ dedirtmeyeceğim. Görev sürem bitince de başım dik, alnım açık vatandaşın içinde gezeceğim. Çoluk çocuğuma bırakacağım en büyük miras da dürüstlük olacaktır.”