Önemli kararlar ortak alınmalı

Ankaragücü, Hacettepe ve Şekerspor başta olmak üzere birçok takımı çalıştıran, şampiyonluklar yaşayan, Futbol Federasyonu Bölge Koordinatörü olarak görev yapan Başkentin deneyimli Teknik Direktörlerinden Celal Kıbrıslı, “Salgın nedeni ile ara verilen liglerin yeniden başlangıç tarihi, tüm paydaşların geniş katılımıyla alınsaydı daha kapsayıcı olurdu” diye konuştu.
Türk futbolunun ekonomik olarak batma noktasına gelmesinin kulüplerin kötü yönetilmesinden kaynaklandığını belirten Kıbrıslı şöyle konuştu:
“Eskiden kulüpler, başkan ve 1-2 yöneticinin eline bakardı, böyle sıkıntı yaşanmazdı. Borçları yoktu. Şimdi; yayın, hasılat, reklam ve ürün geliri var, kulüpler borç içinde. Neden, bir çok yönetici futbolun içinden gelmediği için. 90 yılların ortasıyla birlikte anlayış deyişti. Kulübe hizmet etmekten çok, kulüpten faydalanmaya çalışanlar çıktı. Kulüplerin borcu arttı, zarara uğratıldı. Bazı kulüpler kapandı, bazıları amatöre düştü, bazı yöneticiler ise ticari hayatta hızlı bir yükseliş gösterdi. Hesap da sorulmadığı için olan kulüplere oldu. Bu durum devam ediyor. Kulüpte yönetici iken borçlarla ilgili sessiz kalanlar, sonrasında başkan olunca borçlardan şikayet ediyor. Kulüplerin 15 milyar borcu var deniyor. Bunun 10 milyarı 4 büyük takımın. Ordu, Mersin İY, Gaziantep, Şekerspor, PTT, gibi takımlar kapandı, bazıları isim değiştirdi. Eskişehir, Balıkesir, Karabük, Manisa, Urfa ve Elazığ gibi takımlarda sıkıntı büyük. Kulüpler, adama göre iş verir, iş uydurursa başarı gelmez. Bu şekilde bataktan çıkılmaz.”

KULÜP MENFAATİ ÖN PLANDA OLMALI

“Sivasspor, Gençlerbirliği, Alanyaspor ve Altınordu, idari ve mali anlamda bu anlamda örnek kulüpler. Trabzonspor da bugünlere kolay gelmedi. Takımda bir dönem teknik direktörlük de yapan Özkan Sümer, başkanlığı döneminde kulübü borçsuz devretmişti. O süreç iyi analiz edilmeli. Sadi Tekelioğlu, İhsan Derelioğlu gibi isimler, altyapı konusunda önemli çalışmalar yaptı. Her şeyi devletten beklemekle iş yürümez. Bugün birçok federasyonun başında, geçmişte o sporu yapmış isimler var. Futbolda ise iş insanları ağırlıkta. Geçmişte futbol federasyonu yönetimlerinde, futbolun içinden gelen daha çok isim olurdu. Son dönemde bu azaldı. Kulüp yönetimlerinde de bu çok az. Gençlerbirliği ve Hacettepe bu anlamda da farkını ortaya koyuyor. Neden, futbolun içinden gelenler olsun diyorum. Çünkü işi bildiklerinden, kulüp menfaatlerini ön planda tutar, menajerlere set çekerler. Zaten bizde yöneticiler çok bileni sevmezler. Benim bilgim birikimim varsa, doğru işler yapıyorsam benden neden faydalanmıyorsun? Yıllar önce Rize’de çalışırken, antrenman tesisin ışıklandırmasına kadar ne yapılması ile ilgili rapor sundum. Ayrıldıktan sonra, biz buraya teknik direktör mü aldık, mühendis mi diyen yöneticiler olmuş. Ben işin içinden geldiğim için, neler yapılması gerektiğini, neye ihtiyaç duyulduğunu bildiğim için yol göstermeye çalışırım.”

A.GÜCÜ FIRSATI İYİ KULLANAMADI

“Bu işin çıkış yolu alt yapı. Artık transfer yapmak zor. Alt yapıdan çıkan genç futbolcuyu, yukarıda oynatmaktan çok, o oyuncuyu yetiştirmek marifettir. Başarı, şampiyonluğun yanı sıra, oyuncu kazandırmak ve transferden kulübe gelir sağlamaktır. Beşiktaş, Serpil Hamdi Tüzün ile bir dönem genç oyuncuları bulup onları A takıma kazandırma işini çok iyi yaptı. Fatih Terim, her dönem altı yapı ile koordineli çalışır. 2-3 oyuncuyu üste çıkarır. A.Gücü’nden, ekonomik sıkıntı yaşadığı son dönemde, FIFA’da onlarca dosya ile uğraşırken, alt yapısından daha çok oyuncuyu çıkarmasını beklerdim. Gençlerbirliği; Ahmet Çalık, Tayfur, İrfan, Soner, Mert gibi isimleri yetiştirip para kazandı. Mevcut takımda, H.İbrahim, Berat, Ahmet Oğuz oynuyor, İlker, Arda geliyor. Bunlar doğru yapılanmanın sonuçları. Şunu bilelim, korkunun ecele faydası yok. Bindiğimiz dalı kesiyoruz. U-21 ligi kaldırıldı, o yaş grubu çocuklar dağılıp gitti. Kararları alırken iyi düşünmek gerekiyor. Kulüpler, inandıkları tecrübeli isimleri bu işin başına getirmeli Futbolun içinden gelenler görev alırsa, yanlışlar en aza iner. Altyapı sorumlusu futbolu bilenlerden, teknik adamlar tecrübeli ve tanınmış isimlerden seçilmeli ki genç oyuncunun motivasyonu yükselsin. Deniz bitti, şimdi altyapıya dönelim deniyor. Zamanında niye tedbirinizi almadınız. 14 yabancı oyuncu transferine izin verilmiş, bazılarının kadrosunda, 15-16 yabancı var. Bu sözleşmeler neye göre yapılıyor, bu paralar neye göre veriliyor. Lig oynanırsa, küme düşecek takımlar, gelecek sezon bu yabancılarını ne yapacak. Bu ekonomik tabloda durumları vahim.”

OYNANSA DA OYNANMASA DA TEPKİ OLACAK

“Liglerin ne zaman başlayacağı ile ilgili toplantılar yapıldı. Toplantılarda; bakanlık temsilcileri, federasyon yetkilileri ve kulüp başkanları vardı. Düşme kaldırılsın, seneye 20-21 takımlı oynansın, ligler tescil edilsin gibi tartışmalar vardı. Diğer branşlarda ligler tescil edildi. Önemli kararların çıkacağı toplantılarda; antrenörleri, hakemleri, gözlemcileri, futbolcuları, amatörleri, temsilen isimler de olmalı. Spor hekimleri, spor hukukçuları, spor gazeteciler olmalı. Hepsinin fikri alınmalı. Böyle kritik kararları, futbolun içinden gelenler ortaklaşa vermeli. Maçların seyircisiz, 12 Haziran’da başlaması ve 26 Temmuz’da bitirilmesi planlanıyor. Kulüp tesislerinde, yolculukta, statta alınması gereken tedbirler açıklandı. Yurt dışından gelecek oyuncuların 14 gün karantinada kalma durumu var. Yapılan testlerde sonuçları pozitif çıkanlar oluyor. Elbette öncelik hepimizin sağlığı. Bundan sonra oynansa da oynanmasa da birilerinden tepki gelecek. Hepimiz, futbol daha güzel, adil ve dürüst oynansın, kulüpler yaşasın istiyoruz. Üstüne basarak söylüyorum, futbolun içinden gelenler her kademede işin içinde olmalı. Kurallar iyi konmalı, uygulamada esneklik yapılmamalı. Bilgiler doğru paylaşılmalı. Futbol Federasyonu, antrenör kursları açıyor lisanslar güncelleştiriliyor. Antrenörler bunun için büyük paralar harcıyor. Yoksa takım çalıştıramıyor. Bazı antrenörlerin diploması yok, başkasının lisansı ile takım çalıştırıyor. Federasyon buna izin vermemeli.”