Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2008 00:00
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kızılırmak Havzası’nın zapturapt altına alınacağını belirterek, "Kızılırmak’ı kirletenlere ağır cezalar verilmesini istiyoruz. Bu, halkın içeceği su artık" dedi.
ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kızılırmak havzasıyla ilgili kanun teklifi hazırlanmasını sağlayacaklarını belirterek, "Havzayı zapturapt altına alacağız. Kızılırmak’ı kirletenlere ağır cezalar verilmesini istiyoruz. Bu, halkın içeceği su artık" dedi.
Gökçek, Kızılırmak’tan Ankara’ya su getirilmesini sağlayacak iki ishale hattının tamamlandığını ve borulara su verilmeye başlandığını anımsattı.
Hirfanlı Barajı’nda 7 milyar metreküp su rezervi bulunduğuna işaret eden Gökçek, bu rezervin hiç yağmur yağmasa bile Ankara’nın 20 sene su ihtiyacını karşılayabileceğini söyledi. Gökçek, Kızılırmak’ın tüm havzasıyla yakından ilgileneceklerini, ırmağın kirletilmesinin önüne geçmek için kanun teklifi hazırlanmasını sağlayacaklarını bildirdi.
Kızılırmak suyunun ciddi biçimde koruma altına alınması gerektiğini ifade eden Gökçek, "Havzayı zapturapt altına alacağız. Kızılırmak’ı kirletenlere ağır cezalar verilmesini istiyoruz. Bu halkın içeceği su artık. Sadece biz içmeyeceğiz. Kırıkkale içiyor, belki başka iller de içecek" dedi.
SORUN DAMAK TADINDA Melih Gökçek, Kızılırmak suyunun sadece lezzet açısından sorunlu olduğunu, sağlık açısından sorun yaratmayacağını savunarak, şunları kaydetti:
"Eğer sağlığa zararlı su addetsek, böyle bir sıkıntı olacağına inansak, vatandaşa ’elimizde başka su yok, bu suyu getirdik, kullanın ama içmeyin’ deriz. Bunu söylemek zor iş değil. Su yoksa, içilemeyecek durumdaysa da getirmeye ve söylemeye mecbursun. Böyle bir sıkıntı olsa söylemekten de imtina etmeyiz. Damak zevki açısından lezzetinde sorun var, sağlık açısından sorun yok. Dünyada sülfatı bine kadar olan suyun içilebileceğine dair raporlar var. Avrupa, bin 500 sülfat derecesi olan suyu lıkır lıkır içiyor. Onlar nasıl içiyor?"
Kızılırmak projesinin pahalıya mal olduğu yönündeki eleştirileri de yanıtlayan Gökçek, "İstediği kadar pahalıya mal olsun. Olmayan su kadar pahalı bir olay yok. ’600 milyon YTL harcadınız’ deniyor. Şimdiye kadar Türkiye’de yapılmış en ucuz ve en hızlı ishale hattıdır" dedi.
10 FİRMAYA İHALE ETTİK Gökçek, projeyi 9-10 firmaya ihale ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Normal şartlar içinde bir ihale açacak olsak, itirazları dahi minimum altı ay sürüyor. Biz projeyi 10 ayda bitirdik. Buranın acil yapılmasına dair DSİ, Valilik, Gazi Üniversitesi ve mahkemeden olmak üzere dört ayrı yerden rapor aldık. Arkasından acil kamulaştırma ve borçlanma için Bakanlar Kurulu’ndan ayrıca karar aldık. Acil ihale yöntemi, teklif alma yöntemidir. Teklif alma yöntemiyle yaptık. Tek kişinin yaptığı bir iş değil. 9-10 ayrı ihale yapıldı. Sacı, Ereğli Demir-Çelik’ten aldık. İşi ucuza getirmek için direkt aldık sacı. Bükme, izolasyon ve taşıma işini dört ayrı başka firmaya, ÇTP’yi iki ayrı firmaya, motor, vantuz, pompa işlerini başka firmaya ayrı verdik. Kaynak işleri, beton işleri depoları ayrı. Bunu 9-10’a parçalayarak, aynı anda değişik müteahhitleri işin içine soktuk. Ben tek müteahhide de verebilirdim, yapmadım. Niye? Hem ucuz, hem de hızlı olacak diye. Hafriyatı ise biz aldık."
Ferhat DEMİRCAN/A.A.Kızılırmak’ta su seviyesi yükseliyorYAZ mevsiminde yağış azlığı ve sıcak hava nedeniyle su seviyesi düşen Kızılırmak’ta, son günlerde eriyen karların etkisiyle debi yeniden yükselmeye başladı. Sivas’ın İmranlı ilçesindeki Kızıldağ’ın güney yamaçlarından doğup, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Çankırı, Çorum ve Samsun illerinden geçerken çok sayıda dere ve çayın sularını toplayarak Bafra Burnu’ndan Karadeniz’e dökülen Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak, son günlerdeki yağışlar ve eriyen karların etkisiyle coşkulu günlerine döndü.
Mogan’da su hálá az
GÖLBAŞI’ndaki Mogan ve Eymir göllerindeki su seviyesinin, geçen yılın aynı dönemine göre 60 santimetre düşük olduğu bildirildi.
Göl-Der Başkanı İsa Ömercan, su seviyesinin düşmesi konusunda acilen önlem alınmasını isteyerek, "Birkaç ay içinde her iki gölde bataklıklar oluşmaya başlayarak,
balık ölümleri gerçekleşecek" dedi.
Her iki gölde de su seviyesinin geçen yıla oranla 60 santimetre düşük olduğunu vurgulayan Ömercan, Özel Çevre Koruma Kurumu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin acilen müdahalede bulunmasını isteyerek, "Kesikköprü’den gelen Kızılırmak suyunun bir bölümü Mogan’a bırakmalıdır" diye konuştu.
Gölbaşı Belediye Başkanı Abdulnasır Haşlak ise yaşanan durum karşısında duyduğu endişeyi, "Bir sabah uyandığımda Mogan ve Eymir göllerinin tamamen bataklık olarak görmekten korkuyorum" sözleriyle dile getirdi.
Yeni arıtma tesisi yokKIZILIRMAK’tan getirilecek suyun Çamlıdere Barajı’ndan gelen suyla harmanlanarak abonelere ulaştırılacağını anımsatan Gökçek, şimdilik yeni bir arıtma tesisi kurulmasının düşünülmediğini bildirdi. Gökçek, şöyle devam etti: "Kırıkkale’nin Kızılırmak’tan aldığı su miktarı standart. Başka su kaynağı da yok. O kendi suyunu arıtacak kadar bir şey yapabilir. Ancak arıtma tesislerinde membranlar var. Bunların kullanılmaya devam edilebilmesi için membranlardan sürekli su geçmesi gerekiyor. Suyu kestiğinizde membran kullanılmaz hale geliyor."
Köylere bu suyu içmeyin uyarısıMELİH Gökçek, Kızılırmak’tan ilk etapta gelecek suyu Mogan Gölü’ne vermeyi düşündüklerini, ayrıca boru hattının geçtiği yerlerin yakınlarındaki su ihtiyacı duyulan köylere de su vermeyi düşündüklerini dile getirdi. Gökçek, köylere verilecek su arıtma tesislerinde işlemden geçmeyeceği için köylülerden bu suyu sadece kullanmalarını isteyeceklerini belirtti.