Güncelleme Tarihi:
ANKARA Hürriyet, yıllarını mesleğine adayan ancak günümüzde yok olma noktasına gelen meslek sahiplerini dinledi.
Ulus’un tarihi Çıkrıkçılar Yokuşu’nda bulunan Bakırcılar Çarşısı’nda 45 yıldır bakırcılıkla uğraşan 60 yaşındaki İhsan Geredeli, mesleğe çok küçük yaşta başladığını ancak günümüzde geriden gelen yeni ustaların yetişmediğine dikkat çekerek, “Şimdiki gençler sabretmesini bilmiyor. Sabır olmadan sanat olmaz” dedi.
45 yıldır çekiç vuruyor
İlk olarak 45 yıl önce Bakırcılar Çarşısı’na adım atan ve çıraklıktan ustalığa bir ömrü bakır işleme sanatına adayan Geredeli, yılların kendini eskitemediğini söyledi. Geredeli, “Yıllar önce çırak olarak adımımı attığım bu sokakta artık ustalık dönemimi geçiriyorum. Yıllar geçti biliyorum ama benim içimdeki meslek aşkı bitmedi. Her gün ilk günümmüş gibi dükkanımı açarım. Genç ve diri kalmamın sebebini meslek sevgisine bağlıyorum. İnsanlar işini severek yaparsa sahiplenir ve yorulmaz” dedi.
Çırak ve kalfa bulamamaktan yakınan Geredeli, şöyle devam etti:
Şimdi her şey para
“Daha çırak gelmeden ‘haftalık ne vereceksin’ diye soruyor. Bu çocuk sanat öğrenir mi? Bizim zamanımızda öyle değildi. Ustaya çocuğunu bırakan kişi ‘oğlumun eti sana, kemiği bana’ diyerek sanat öğrenmesini istiyordu. Haftalık ise ‘ne verirsen ver’ diyordu. Şimdi yok, her şey para. Sabır olmadan sanat olmaz. Bakırcılık mesleğine adım attığım zaman cebimde bir kuruş para yoktu. Zaman geçtikçe sanatımı ilerlettim ve para kazanmaya başladım.
Kale’den dünyaya açılıyor
Bakırcılık meşakkatli bir iştir, emek ister. Bazen istek üzerine yaptığım işlerin bitmesi iki, üç günümü alır. Eğer sabırlı değilseniz ilerleme şansınız olamaz. Meslek aşkı bizi besleyen en büyük etken. Ankara Kalesi ise tarihi kimliğini kaybetmemiş ve bu kimliğiyle dünyada ün yapmış bir bölge. Bu bizim için önemli. Çünkü buraya gelerek alışveriş yapan turistler sayesinde dünyanın her yerine sanatımızı ulaştırıyoruz. Bu hem ülkemizin tanıtımına hem de sanatımıza büyük katkı sağlıyor.”
Ürün çeşitliliği dikkat çekiyor
BAKIRCILIK sanatına yıllarını veren 60 yaşındaki İhsan Geredeli, kazan, güğüm, ibrik, sini, abdest leğeni, kalkan ve buna benzer bir çok ürün yapıyor. Müşterileri arasında milletvekilleri, sanatçılar ve tanınmış yüzlerce isim yer alıyor.
Tasarımı kafasında kuruyor
KİLİM, papatya ve Osmanlı işlemelerinin inceliğinin iyi sanat eseri yaratmada önemli olduğunu belirten Geredeli, bu tarz ince işçilik isteyen eserlerin en az iki, üç günde yaratıldığını belirtti. Geredeli, “İlk olarak bakırın kalınlığı önemli. Daha sonra ise kabartmaların çeşitliliği ve zorluk derecesi kaliteyi ortaya çıkartır. Bakır sanatının özü bu iki kalite belirleyicisinin harmanlanmasından geçer. Ben bakırın üzerine işleyeceğim kabartmaları özenle seçer ve kafamda kurduktan sonra eseri ortaya çıkartırım” dedi.