Hamdi ÇELİKBAŞ / A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2008 00:00
Akranları okula giderken, Polatlı’ya Güneydoğu’dan çalışmak için gelen çocuklar hala tarlalarda çapa sallıyorlar. Güneş altında soğan tarlalarında çalışan çocuklardan şanslı olanlara ise ancak iki ay sonra okula gidebilecekler.
GÜNEYDOĞU Anadolu Bölgesi’nin değişik illerinden aileleriyle birlikte Ankara’nın Polatlı ilçesine gelen çocuklar, okulların açılmasına rağmen hala güneş altında soğan tarlalarında çalışmaya devam ediyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yaşadıkları illerden yaz başında aileleriyle birlikte ayrılan çocuklar, önce Hatay, daha sonra Adana ve Isparta’da tarlalarda çalışan çocuklar, yaklaşık bir ay önce de Ankara’nın Polatlı ilçesine geldi.
Soğan tarlalarına yakın bölgede çadırlarda aileleriyle birlikte yaşayan çocuklar, günlerinin önemli bölümünü kavurucu sıcak altında büyüklerine yardım ederek geçiriyor. Aileler, özellikle içme suyu sıkıntısı yaşadıklarını ifade ederek, bu nedenle çocuklarının sık sık hastalandığını belirttiler.
Kavurucu sıcak altında ailelerine yardım etmeye çalışan veya çadır aralarında oynayan birçoğu eğitim yaşına gelmiş çocuklar, okulların açılmasını ise buruk karşıladı. Minik çocuklar, ancak memleketlerine döndüklerinde okula gidebileceklerini ifade ettiler. Her yıl aynı dönemlerde ailelerinin tarlalarda çalışmak için yollara düştüğünü anlatan çocuklar, bu duruma alıştıklarını söylediler.
Kardeşlerim okusun
Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinden gelen 17 yaşındaki Ayşegül Karagöz, bugüne kadar hiç okula gitmediğini vurgulayarak, en azından kardeşlerinin okula gönderilmesini istedi. Babası Mehmet Karagöz’ün gözlerinin görmediğini, annesi Nesibe Karagöz’ün ise hasta olduğunu anlatan Ayşegül Karagöz, dört kardeşiyle birlikte tarla tarla dolaşarak, günde 20 YTL yevmiye için çalıştıklarını söyledi.
Kardeşleri Ömer (12) ve Kadir’in (10) bir süre önce okula başladığını, ancak ailesinin müdahalesiyle eğitimlerinin yarım kaldığını dile getiren Ayşegül Karagöz, diğer kardeşleri Büşra (8) ve Kübra’nın (7) ise henüz okula gitmediğini ifade etti. Ayşegül Karagöz, "Yıllarca okul özlemi çektim. Herkes gibi okuma yazma bilmeyi arzuladım. Bu saatten sonra okula gidebilir miyim bilmiyorum ama en azından kardeşlerimin okula gitmesini istiyorum" dedi.
Yıllar önce babasını kaybeden 13 yaşındaki Mehmet Şükrü Demir ise geçimlerini sağlamak için annesi ve kardeşleriyle yollara düştüklerini belirterek, okulu bıraktığını anlattı.
Babası Mustafa Demir’in 8 yıl önce hayatını kaybettiğini ve 5 kardeşinden 3’ü ile birlikte annesi Dilşah Demir’i de yanlarına alarak, tarlalarda "ırgatlık" için Şanlıurfa’dan Polatlı’ya geldiklerini ifade eden Mehmet Şükrü Demir, "Bu sene 6. sınıfa başlayacaktım, ama ekmek parası için hala tarlalardayım. Ailemin geçimine katkıda bulunmak için çalışmam gerek, onun için okulu bırakmak zorundayım" diye konuştu.
Şanslılar iki ay gecikmeli
Bölgedeki tarlalarda çalışan ailelerin birçoğu ise yaklaşık iki ay sonra memleketlerine döneceklerini ve çocuklarının ancak o zaman okula gidebileceğini kaydettiler. Yaşıtlarının okullarda ders başı yapmasına rağmen kendileri hala tarlalarda çalışan çocuklar, 2 ay sonrasını sabırsızlıkla beklediklerini kaydettiler. Çünkü artık evlerine döneceklerini, çadır hayatından kurtulacaklarını belirten çocuklar, aynı zamanda okula gitmenin de keyfini çıkartacaklarını ifade ettiler. Memleketlerine döndükleri sırada okula başlayanların "şanslı" olduğunu dile getiren çocuklar, çünkü çok sayıda ailenin okul yaşındaki çocukları okula göndermediğini bildirdiler.