Güncelleme Tarihi:
Cihan Sağlam’ın yazıp yönettiği ve ‘vicdan’ temasından yola çıkarak babalarına benzemekten korkan iki kardeş ie onların dünyasında sevgisiz bırakılan Sevgi’nin hikâyesini anlatan filmi, ödüllü oyuncuları Serdar Orçin, Nihan Okutucu ve Onur Dikmen ile konuştuk.
Uzun Zaman Önce’de babasının suçlarıyla yaşamak zorunda kalmış iki kardeşten büyüğü olan Mehmet’i oynuyorsun. Nasıl tarif ederdin Mehmet’i?
“Meşhur ‘babalar ve oğulları’ durumu var filmde. Mehmet, babası gibi olmaya çalışırken aslında derin bir istekle babadan kaçmak da isteyen, çok olgun, her şeyi aşmış gibi görünse de aslında koca bir çocuk olan, kardeşi gibi aslında iyi bir insan olan, merhametli, hele kardeşine karşı sonsuz sevgi dolu biri; ama işte, hayat sizin tam olarak ne istediğinizle ilgilenmiyor. İstediğiniz gibi bir kişiliğe büründüğünüzü sanıyorsunuz ama aslında belki de koşullar sizi olmanız gereken hale getiriyor. Yaşadıkları küçük kasabada bir suçu örtbas etmek için birlikte hareket etmeye çalışıyorlar ama geçmişleriyle, yaşadıkları baskılarla ve kadına karşı önyargıların atlatılamadığı bir ortamda ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar her şeyi.”
Babasının gölgesinde ezilmiş bir ruh Ahmet; suçluluk üstlenmekten de yorulmuş bir karakter. Nasıl hazırlandın bu role?
“Büyük çerçevede otoriter bir baba figürü gölgesinde kalmış iki kardeş var; Ahmet, abisine nazaran o gölgeye daha fazla hapsolmuş gözüküyor. Bunda elbette karakterinin rolü büyük. Ama dediğim gibi bu, büyük çerçeve; insanın aile içinde yaşadığı travmaları tanımlaması kolay bir şey değil. Ahmet’in yaşadıklarından babasını sorumlu tuttuğunu da düşünmedim hiç. Benim için asıl dinamik, zaaflarla dolu karakterinin karşısına çıkan sorunlara verdiği reaksiyonlardı. Dibe doğru giderken her çırpınış onu daha derine götürüyordu ve bu gidişata yön verecek ne güce ne de ruha sahipti. Şöyle söyleyebilirim, çekimler süresince kendimi o kadar yorgun ve bitkin hissediyordum ki... Sanırım Ahmet’in koşullarını üstüme yüklediğimde ve yanına cesaretsizlik ve kaygıları koyduğumda, Ahmet’e daha çok yaklaştığımı düşünüyordum.”
Film, baba-oğul çatışması dışında sevgisiz evlilikleri de dert edinen bir film.
Bütün karakterlerin sevgisizlikten kıvrandığı filmde karakterinizin adı da Sevgi. Biraz da sizden dinleyelim mi, kimdir Sevgi?
“Dağılmış bir ailenin çocuğu olarak büyümüş Sevgi. Bir üvey kardeşi var. Üvey olmaları Sevgi’nin onu sahiplenmesinin ve sevmesinin önüne geçmiyor. Sevgi, kardeşine karşı sorumluluk hissediyor ve onun zor durumda olduğunu bildiği halde, yanında olamayışından dolayı büyük bir acı ve vicdan azabı çekiyor. Sevgi ne kocasının ve ailesinin önünü kesen görünmez kalın çizgilerini aşabiliyor, ne de kardeşini ve geçmişini yok sayabiliyor. Geçmişte olduğu gibi, bugün de içinde bulunduğu dünyanın ona ait olmadığını biliyor. Fakat uyum sağlamak ya da başkaldırmak yerine sessiz bir direnişi seçiyor.”