Güncelleme Tarihi:
Açıklamada, Anadolu Bulvarı ve devamı olan yolun, Konya Yolu ile Eskişehir ve İstanbul yollarını birbirine bağlayan bir ‘iç çevre yolu’ olarak ‘Ankara Nazım Planı 1990’da yer aldığı belirtilerek, söz konusu planın, 1982 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylandığı ve Anadolu Bulvarı’nın bu plan uyarınca 1987-88 yıllarında inşa edildiği hatırlatıldı.
ODTÜ’nün, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan bu yolun kısmen arazisindan geçmesini kabul ettiğini ve yol güzergahının 1993-94 yıllarında onaylanan ODTÜ İmar Planı’nda yer aldığının altını çizen ODTÜ Rektörlüğü, bu düzenlemeyle yaklaşık 4 km’lik Eskişehir Yolu - Konya Yolu bağlantısının 1.8 km’lik kısmının ODTÜ arazisinin doğu sınır bölgesinden geçtiğini ve söz konusu arazinin yol için ayrılmış olması nedeniyle, 1980’lerden beri ağaçlandırılmadığını belirtti.
BAKANLIK ONAY VERECEK
Yazılı olarak yapılan açıklamada, ODTÜ’nün Eskişehir Yolu kapısı bölgesinin bir kısmının da 1. derece doğal sit alanları arasında yer aldığı ifade edilerek, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yol güzergahının ODTÜ arazisi içindeki yaklaşık 400 metrelik kısmının bu sit alanı ile örtüştüğü kaydedildi. Rektörlük tarafından yapılan açıklamada, doğal sit alanları içinden yol geçirilmesinin koruma kurulu onayına bağlı olduğu söylenerek “Daha önce alınmış olan bu sit kararı nedeniyle, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan ve ‘Ankara Nazım Planı 2023’de yer alan söz konusu yolun statüsü ‘Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ ve ‘Ankara Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonu’nun görüşlerine ve Bakanlık onayına tabidir” denildi.
“İKİ AYRI YOL VAR, BUNLAR KARIŞTIRILIYOR”
ODTÜ Rektörlüğü tarafından yazılı olarak yapılan açıklamada, ODTÜ arazisinden geçmesi istenilen iki ayrı yolun olduğunun altı çizildi.
‘Medyaya yansıyan tartışmalarda bu iki yolun karıştırıldığı anlaşılmaktadır’ ifadelerinin kullanıldığı açıklamada; şöyle denildi:
“ODTÜ, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yolun doğu sınır bölgesinden geçmesine 1994 yılından itibaren onay vermiştir. ODTÜ’nün kabul etmediği yol, Ankara Büyük Şehir Belediyesi tarafından 2007 tarihinde ‘Ankara Nazım Planı 2023’ önerisine eklenen ikinci bir yoldur. Bu ikinci yol, ODTÜ Kampusunun Bilkent (YÖK) Yolu üzerindeki kapısından girerek Kampüsü Doğu-Batı yönünde ikiye bölecek bir hemzemin yol olarak tasarlanmıştır ODTÜ, Kampüsünü ikiye ayıracak, eğitim ve araştırma binalarını ve altyapısını tahrip edecek, can ve mal riski yaratacak ve doğal sit alanlarını tahrip edecek bu hemzemin yol önerisine itiraz etmiştir. Ankara Büyük Şehir Belediyesi’nin hemzemin yol üzerinde ısrar etmesi üzerine ODTÜ, 2007 yılında iptal davası açmıştır. Dava ilk önce bölge mahkemesinde ve Ankara Büyük Şehir Belediyesi’nin mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine de Danıştay’da ODTÜ lehine sonuçlanmış ve Kampüsü ikiye bölecek olan bu ikinci yol önerisi iptal edilmiştir. ODTÜ, Ankara’nın ulaşım planı için önemi ve katkısı da tartışmalı olan bu yolun ancak tünel olarak yapılması halinde kabul edilebileceğini yaklaşık 10 yıldır ifade etmiştir.”
ONAYIN ARDINDAN ODTÜ’NÜN İZNİ GÜNDEME GELECEK
Rektörlük, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılında aldığı kararla, 1994 yılında kabul edilmiş olan ‘ODTÜ İmar Planı’ yerine ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’ hazırlanmasını talep ettiğini belirterek, ODTÜ’nün, planlama sürecinin yasal parçası olarak, 2010 yılında meslek odaları da dahil olmak üzere ilgili kurum/kuruluş temsilcileri ile geniş katılımlı iki toplantı düzenlediğini ve plan önerisi yollar dahil tüm ayrıntılarıyla tartışıldığını kaydetti. Yapılan açıklamada; “Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yol, ‘Ankara Nazım Planı 2023’ kararı uyarınca bu plan önerisinde de yer almış ve toplantılarda tartışma konusu olmamıştır. ODTÜ’nün itirazı ile hemzemin olarak yapımı iptal edilen yola ise, yüzeyde herhangi bir kazı yapılmadan inşa edilecek bir tünel olması koşuluyla planda yer verilmiştir. ODTÜ tarafından hazırlanan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli ‘Koruma Amaçlı İmar Planı’ önerisi Üniversite Yönetim Kurulu tarafından benimsenerek onay için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuştur. Söz konusu yolun ODTÜ arazisi içindeki kısmı ile ilgili izin süreci ancak ‘ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planı’ onaylandıktan sonra gündeme gelebilecektir” ifadelerine yer verildi.
3 BİN AĞAÇ ETKİLENECEK
ODTÜ arazisi içinde yaklaşık 3 bin ağacın yol yapımından etkileneceği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:
“ODTÜ öğretim üyeleri, Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yolun Eskişehir Yolu ile bağlantısını çözmek için son altı ay içinde 27 farklı kavşak çözümü üzerinde çalışmışlardır. Benimsenen çözüm, doğal çevreyi en az düzeyde etkileyecek ve ulaşım ihtiyacını en iyi şekilde karşılayacak tasarımdır. Bu çalışmalara ve söz konusu bölgede 30 yıldır ağaçlandırma yapılmamasına rağmen, ODTÜ arazisi içinde yaklaşık 3.000 ağacın yol yapımından etkilenmesi söz konusudur. Toplam 629 ibreli ağacın nakledilmesi; 292 adedi çam, 133 adedi dişbudak, 916 adedi ahlat, 293 adedi badem, 58 adedi kavak ve 696 adedi diğer yapraklılar olmak üzere toplam 2.388 ağacın kesilmesi gerekecektir. ODTÜ, 1960’lı yıllardan bu yana Ankara’nın akciğeri olan 30 km2’lik ODTÜ Ormanı’nı yaratmış ve Ankaralıların kullanımına sunmuştur. Titizlikle koruduğumuz ağaçlardan bir kısmının yol yapımı nedeniyle kesilecek olması, ODTÜ mensuplarının, öğrencilerinin, mezunlarının ve doğasever Ankaralıların tepkisine neden olmaktadır. ODTÜ olarak, bu ağaçların ve doğal çevrenin zarar görmesini önleyecek her türlü önlemin alınmasını önemli ve gerekli görüyoruz. Benzer şekilde, yolun 100.Yıl ve Çiğdem mahallelerinin sosyal dokusu ve fiziksel çevresi üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin yetkililer tarafından değerlendirilmesinin ve bölge sakinleri ile görüşülmesinin sorunun çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”
“SÜREKLİ OLARAK YENİ YOLLARIN AÇILMASI ANKARA’NIN ULAŞIM İHTİYACINI KARŞILAMAYACAKTIR”
Rektörlük açıklamasında, ODTÜ’nün Ankara’lıların ulaşım ihtiyacını düşünerek Anadolu Bulvarı’nın devamı olan yola ve tünel olarak yapılması koşuluyla doğu-batı yönündeki yola itiraz etmediği belirtilerek, bu yolların kentin ulaşım sorununa uzun vadeli çözüm olmayacağını vurgulandı. “Ankara’nın sağlıklı kentleşmesi, arazi ve ulaşım ihtiyaçlarının planlı şekilde karşılanmasına ve bu kapsamda toplu taşıma sistemlerinin bir an önce yeterli düzeye getirilmesine bağlıdır” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Benzer ölçekli kentlerle karşılaştırıldığında, Ankara’nın ulaşım altyapısının ve özellikle raylı sistemler başta olmak üzere toplu taşıma olanaklarının çok yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Bugün nüfusu 5 milyona yaklaşan Başkentimizde, ulaşım ihtiyacının etkili raylı sistemler olmadan karşılanması mümkün değildir. Bu yetersizlik giderilmediği sürece, sürekli olarak yeni yolların açılması Ankara’nın ulaşım ihtiyacını karşılamayacak; kentin sosyal dokusu ve zaten kısıtlı olan yeşil alanları yollara kaybedilecektir. Eskişehir Yolu boyunca, kentin batı koridorunda görülen çok hızlı yapılaşmanın yarattığı yoğun ulaşım talebinin, sürekli yeni yollar açılsa da karşılanamayacağı ve çözüm için toplu taşıma sistemlerine büyük ihtiyaç duyulduğu ortadadır.”