O milli kahramandı

Güncelleme Tarihi:

O milli kahramandı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2017 14:27

Spor eski bakanlarından Yücel Seçkiner, Naim Süleymanoğlu’nun, toplumsal ve siyasi hayatta önemli bir kırılma noktası olduğunu vurguladı. ‘Cep Herkülü’ diye anılan unutulmaz ismin, sporcu kimliğinin yanı sıra çok önemli bir tarihi kişiliğe sahip olduğunun altını çizen Seçkiner, “Onun kaçışı, bugün Bulgaristan’daki soydaşların kazandığı hakların kapısını açtı” diye konuştu.

Haberin Devamı

Spor eski bakanlarından Yücel Seçkiner, kısa süre önce hayatını kaybeden efsane şampiyon halterci Naim Süleymanoğlu ile ilgili olarak bir çok kişinin, kendisinin sporcu kimliğini ön plana çıkardığını hatırlatıp, “Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu olmuş, müthiş bir sporcuydu. Bunun yanında, o dönem Bulgaristan’da Türk ve Müslümanlara uygulanan asimilasyonun, dünyaya duyurulmasında ve orada yaşayan soydaşlarımızın bugünkü haklara kavuşmasında, toplumsal ve siyasi önemli bir kırılma noktasıydı” diye konuştu.
Naim ile çok özel hatıraları olduğunu dile getiren Seçkiner, şunları anlattı:

“Jivkov döneminde, Bulgaristan’da yaşayan Türk ve Müslümanlara asimilasyon uygulanıyor, isimler ve mezar taşları değiştiriliyor, camiler kapatılıyor, ticari hayata izin verilmiyor, cenazeler onların inançlarına göre defnediliyordu. Türkçe konuşana 3 yıl ceza veriliyordu. Biz de bir Sofya ziyaretinde buna tanık olduk. Cami kapalı, kapının önünde çöpler yığılmıştı. Önünü temizleyip açtılar biz öyle girebilmiştik.”

Haberin Devamı

O milli kahramandı

NAİM İÇİN ÖZEL YOL YAPTI

“Naim, çok başarılı bir sporcu olduğu için Jivkov kendisini çok seviyor. Araba ve ev veriyor. Sırf, Naim istedi diye, dağ başındaki kamp yerine, 30 km yol bile yapıyor. Ancak Naim, bu eziyetten kurtulmak istiyordu. Kaçmayı ilk kez 1984 Los Angeles olimpiyatlarında kafasına koymuş. Ancak boykot nedeni ile Bulgar kafilesi ABD’ye gidemeyince olmamış. 1985’te, yine Melbourne’deki bir şampiyonada, yaşadığı sakıntıları anlatmış ama kaçma isteği ile ilgili bir şey söylememiş. 1986’da Melbourne’deki şampiyonada, yine birinci oldu. Akşam düzenlenen bankette, sigara içmek istiyorum diye, restorantın arka kapasından dışarı çıkmış. Orada bekleyen 4-5 soydaşı, Naim’i alıp 5-6 kilometre sonra, Türklere teslim etmiş. Önce Türk konsolosluğuna gitmişler. Konsolosluktakiler biz alamayız demiş. Orada yaşayan bir Türk’ün çiftlik evine gitmişler. Bir avukat, (Kendi rızam ile kamptan ayrıldım yazısı ver ki, sıkıntı yaşamayalım) deyince, bu kağıdı hazırlamak için çıkmışlar. Bu arada polis o çiftlik evini basmış. Naim’in imzaladığı kağıttan söz edince, polis o zaman bizim yapacağımız bir şey yok demiş. Sonra, elçiliğe geçtiler. Bir gün sonra, Avustralya’dan Londra’ya, oradan da Türkiye’ye geldi. Gelişmeler o dönemin başbakanı Turgut Özal’a anlatıldığında, hemen ne gerekiyorsa yapın demişti.”

Haberin Devamı

O milli kahramandı

ELÇİLİK AŞÇISI NAİM OLDU

Seçkiner, o dönemin yakın tanığı Can Pulak’ın sonrasındaki süreçte neler yaşandığını kendilerine şu şekilde anlattığını, hatırlattı:
“Naim’i sahte pasaportla çıkarıyorlar Avustralya’dan. Olay duyulduğunda ve dünya (şampiyon kayıp) diye ayağa kalktığında Naim, TWA uçağıyla Londra’ya inmek üzeredir. Londra’da normal bir yolcu gibi uçaktan inip, her ihtimale karşı dolambaçlı yollardan Büyükelçiliğe giderler. Başbakan Turgut Özal, büyükelçimizi arayıp (Naim sefarete girdikten sonra İngiliz Hükümetini haberdar edin) talimatını verir ve özel uçağını Ankara’dan yola çıkarır. Naim’in kaçırıldığı ve Londra’da Türk büyükelçiliğinde olduğu haberi bir anda bomba gibi patlar ve sefaretin önünde çok büyük bir kalabalık birikir. Bir dakika görüntü için 50 bin dolar teklif edenler vardır. O an bir plan yapılır, Naim’miş gibi, yüzü şemsiyelerle örtülen elçilik aşçısı, 3 araçtan oluşacak bir konvoyun ortasına oturtulup, binadan çıkarılır ve Londra caddelerinde iki saat gezdirilir. Sefaretin önünde bekleyenler bu araçları takip ederken, Naim başka bir araçla hava alanına götürülüp, kendisini bekleyen uçağa bindirilir. Uçağın Pakistan’lı pilotu, Bulgaristan üzerinden geçemeyeceklerini, Yunanistan üzerinden gidişi deneyeceğini, ancak gizlilik nedeniyle izin istemeyeceğini ve kör uçuş yapacağını bildirir. 10 Aralık’ta kaçışla başlayan bu macera, Naim’in, 12 Aralık’ta Ankara Mürted Askeri Havalanına inmesi ile son bulur. Naim kaçarken, yanında sadece 12 doları vardır.”

Haberin Devamı

O milli kahramandı

KAYBEDİNCE MORALİ ÇOK BOZULDU

“3. olimpiyat şampiyonluğundan sonra, haltere ara vermişti. Tekrar başlayacağım dedi, ben dönme dedim, dinlemedi. Bursa’dan bağımsız aday olup kazanamadı. Gel istediğin partiden aday ol dedim, ben soydaşlarıma güveniyorum dedi. Kazanamayınca, o üzüntü onun sağlığını yıprattı. Belediye başkan adaylığı, milletvekili adaylığı ve federasyon başkan adaylığı süreci onu çok hırpaladı.”
“Türkiye’de 82 yılına kadar, başarılı sporculara, büyük ödül verilmezdi. Bunu değiştiren isim benim. Başarı sizden ödül bizden diyerek, olimpiyat, dünya ve Avrupa’da başarılı olan sporculara, ev, araba, altın verilmesi fikrini ortaya atan ve bunu gerçekleştiren benim. Türkiye’de devlet her zaman sporcunun yanında olmuştur. Naim, bana devlet üstün hizmet madalyası almak istiyorum dedi. Hemen çalışmalara başladım. Araştırdım, o güne kadar hiç sporcu bu unvanı almamıştı. Olimpiyat şampiyonu olmuş isimlere verelim dedim. Cumhurbaşkanı Demirel’e anlattım. Seçkiner sen ne istedin de vermedik dedi. Naim ve Halil Mutlu ile birlikte, hayatta olan olmayan, 24 güreşçi de bu unvanı kazandı.”

Haberin Devamı

“Naim ve Turgut Özal sayesinde, 600 bin soydaş bugünkü haklarını kazandı. Naim’in kaçışı, Bulgaristan’da Türklere yapılan mezalimi dünyaya duyurdu. Jivkov, Türkiye’ye gelmek isteyen ailelerin içinde, bazılarına pasaport veriyor bazılarına vermiyordu. Verdiklerine de 15 gün içinde ülkeyi terk etmezseniz, çıkışınız yasak diyordu. Turgut Özal kapıları açın talimatı verdi 300 bin soydaş Türkiye’ye geldi. Bunların önünü açan Naim’dir. Jivkov’la daha sonra karşılaştığımda bunu iye yaptın diye sordum, o günün şartları bunu gerektiyordu dedi. Zaten, 91 yılında görev süresi bitiyordu, bu olaylardan sonra 89’da görevi bıraktı.”

O milli kahramandı
KOD ADI BUKALEMUN

Haberin Devamı

“Bulgaristan 1991’de demir perdeden ayrıldı. Sonra Bulgar yetkililer tarafından raporlar açıklandı. 1986-91 arasında, Naim’i ‘Bukalemun’ kod adı ile Türkiye’de adım adım izlemişler. Tabii bizim yetkililerde boş durmadı, bizde onları bu süre içinde takip ettik. Naim’i Türkiye adına yarıştırmak istiyorduk. Bulgarlar kapıyı 10 milyon dolardan açtı. Sonra 1 milyon dolara indiler. Dönemin Maliye Bakanı bu kadar parayı niye vereceğiz dedi. Rahmetli Özal, bunun getirisi 100 milyon doları geçer demişti. Naim’den sonra Halil’de 16 yaşında geldi. Arif Nusret Say, Savaş Ağaoğlu ve Kenan Nuhut’un, Naim ve Halil’in üzerinde büyük emekleri var. Naim, sayesinde bugün, Bulgaristan’da belediye başkanları var, parlamentolarında 28 Türk milletvekili var. Mezar taşları yeniden değişti, nüfus cüzdanları değişti. Seçme seçilme hakkı verildi. Yeniden Türk isimleri oldu. Şimdi, Türk emniyet müdürü bile var.”

YÜCEL SEÇKİNER KİMDİR?

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Türkiye Güreş Federasyonu başkanlığı yaptı. Sporcu iken atletizmde bir çok madalya kazandı. Uçan teğmen lakabı ile anıldı. TBMM’de 42 kanun teklifi verip, 16’sının yasalaşmasını sağladı. Gençlik Spor Vakfı’nın kurulması, sporcuların 33 yaşına kadar askerlikten muaf tutulması, devlet sporcusu unvanı verilmesi, sporculara ödül verilmesi, spor tesislerin yapılması, statların kulüplere devredilmesi, onun döneminde gerçekleşti. Spor Toto’nun sistem totoya geçmesi, şampiyon sporculara maaş bağlanması gibi bir çok konuda önemli hizmetler de bulundu.

BAKMADAN GEÇME!