Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2011 00:00
Ankara Sanayi Odası, Ankara Kalkınma Ajansı’yla birlikte “Çin pazarına giriş” konulu bir seminer düzenledi. Seminerde konuşan ASO Başkanı Özdebir, “Çin’e bizim yetişemeyeceğimiz kadar ihracat potansiyeli var. Her Çinli bir kilo fındık yese, bir buçuk milyar kilo fındık satılır” dedi.
ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, “Çin’e bizim yetişemeyeceğimiz kadar ihracat potansiyeli var. Her Çinli 1 kg fındık yese, 1,5 milyar kg fındık, 100 gram zeytinyağı tüketse binlerce ton zeytinyağı satılır” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından Ankara Kalkınma Ajansı ve İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) işbirliğiyle düzenlenen “Çin Pazarına Giriş ve İhracatta Devlet Yardımları” konulu seminerin açılışında konuşan Özdebir dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçılarından olan Çin’in aynı zamanda en büyük ithalatçı olduğuna dikkat çekti.
İthal potansiyeli var
Enerji ve hammadde açısından dışa bağımlı olan Çin’in, birçok ürünü ithal ettiğini kaydeden Özdebir, “Rekabet etmekten korktuğumuz Çin’in ithalat açısından bizim yetişemeyeceğimiz boyutta ithalat potansiyeli var. Her Çinli 1 kg fındık yese 1,5 milyar kg fındık, 100 gram zeytinyağı tüketse binlerce ton zeytinyağı satılır. 15 yıl içinde en büyük katma değer yaratıcısı ülke haline gelecek olan Çin ile Türk firmalarının mutlaka iş yapar hale gelmesi lazım. Türk firmaları orada yatarım yapmalı, Çin firmaları da burada yatırıma girmeli. İhracat açısından bu ülkeyi mutlaka değerlendirmemiz lazım” dedi.
Seminerin açılışında konuşan Ankara Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Mustafa Lale de gelişmekte olan ülkelerin klasik sanayi üretiminden teknoloji ve bilgi yoğun üretime geçtiğini belirterek, şunları söyledi:
Sıçrama noktasındayız
“Kaliteli ve ucuz mal ve hizmet üretmenin artık çok fazla anlamı kalmıyor. Ucuzluk konusunda zaten Çin ile rekabet etmek zor. Gelişmiş ülkelerin, katma değeri düşük ürünlerden bilgi yoğun, katma değeri yüksek ürünlere geçiyor.
Çelik, çimento, otomotiv konusunda Türkiye büyük üretici ve ihracatçı ülkeler arasında. Otomotivde 1 milyon üretimi geçtik. Ama bu ürünlerin katma değeri düşük. 1 kg ürünün fiyatı 50 cent, 100 cent. Ama savaş uçağı, uydu, ilaç, elektronik gibi ürünlerde kg fiyatı binlerce dolara çıkıyor. Türkiye şimdi gelişmekte olan ülke olarak katma değeri yüksek ürünlere geçiş sürecini yaşıyor. Türkiye, otomotiv, çimento, demir-çelik gibi ağır sanayide elde ettiği birikimi devşirme, bu birikimle sıçrama yapma noktasına geldi.”
Daha fazla tanıtım yapmalısınız
TOPLANTIYA katılan Çin Büyükelçiliği Ticaret Ateşesi Guo Fang da yaptığı kısa konuşmada, iki ülke arasında geçen yıl 17,2 milyar doları Çin’in ihracatı olmak üzere toplam 20 milyar dolar dış ticaret hacmi oluştuğunu belirterek, dış ticaret hacmini dengeye kavuşturmak için Türkiye’den ithalatı artırmak istediklerini ve bu konuda Türk firmalarına yardımcı olacaklarını söyledi.
Türk firmalarının Çin’de daha fazla tanıtım yapması gerektiğini vurgulayan Fang, “Çinliler avuç avuç fındık yemiyor. Çikolata içinde fındık yiyor ama bu fındığın nereden geldiğini bilmiyor. Çin’e mal satmak isteyen firmalar, Çin’in kültür farklılıklarını, tüketicilerin alışkanlıklarını bilmeli” dedi.