Nostaljik ama ilkel bir geçidin düşündürdükleri

Güncelleme Tarihi:

Nostaljik ama ilkel bir geçidin düşündürdükleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2007 00:00

Bir aile büyüğünün elinden tutup Atatürk Orman Çiftliği’nde bulunan Hayvanat Bahçesi’ne gidilen günün, Ankara’da büyüyen pek çok kentlinin çocukluk anıları içinde özel bir yeri vardır.

Çocukluğumda Cebeci’den yola çıkıp Hayvanat Bahçesi’ne giderken, tren yolu hemzemin geçidine geldiğimizde heyecanım bir anda katlanırdı. Bir demiryolu çalışanının eli ile kumanda ettiği demir bariyerlerden oluşan bu geçit, sanki Hayvanat Bahçesi’nin bir ön girişi, gizli kapısı idi. Hele bir de o an geçecek tren varsa, o bariyerlerin çan sesleri eşliğinde kapanması ve açılması çocukca bir görsel şölen olurdu bir çoğumuz için. Bariyerler açılır, yolumuza devam eder ve yaklaşık 300 metre sonra Hayvanat Bahçesi’nin o görkemli taş kapısına kavuşurduk.

MS nonserviam’ın "Hemzemin geçitte vahşete çeyrek var" başlıklı haberi, bizleri hem Hayvanat Bahçesi’ne dair çocukluk anılarımıza götürdü, hem de büyük bölümü ’ziyan edilmiş’ Atatürk Orman Çiftliği’nin nasıl bir kent ayıbı olduğunu hatırlattı.

MS nonserviam, bir arkadaşının AOÇ hemzemin geçidinde yaşadığı korku dolu dakikaları, haberine şöyle aktarmış:
/images/100/0x0/55eb5495f018fbb8f8ba57f6


"Akşam çocuklarıyla yola çıkmış olan iş arkadaşım, AOÇ hemzemin geçidinde uzunca bir bekleyişten sonra trafiğin akmasıyla geçidin ortasına kadar gelmiş. Fakat tam da o sırada bariyer çubukları inmeye başlamış ve arkadaşım yolun tam ortasında kalmış. İki yönden de tren geliyormuş ve arabasını bırakıp çocuklarını da alarak kendini dışarı atmış.

İlk gelen tren şehirlerarası olmasına rağmen durdurulmuş ve başkalarının yardımıyla diğer trenin gelmesine çok az bir süre kala araba çekilmiş."

ankara.sendeyolla.com ekibi ile bu haber üzerine sohbet ederken, Atatürk’ün üzerine titrediği Orman Çiftliği arazisinin uzun yıllar boyunca ne hale getirildiğini bir kez daha hatırladık.

AOÇ’nin devasa arazisi üzerinde uzun yıllar boyunca her türlü oyun, hesap ve talan yapılırken, kentlilerin can ve mal güvenliğini tehdit eden, ’nostaljik ama ilkel’ hemzemin geçide her çare arandığında nasıl bir bürokratik çıkmaz yaratıldığı aklımıza geldi.

Ucuz atlatılan kaza haberleri de, gerçekleşmiş kaza haberleri kadar acıtmalı içimizi...

Keşke AOÇ’de yıllar boyunca yüzlerce dönüm arazi ’ziyan edilirken’, trenyolu hemzemin geçidini çağdaş Türkiye’nin çağdaş Başkent’ine yakışır bir hale getirmek için ’samimi’ bir mücadele verilmiş olsaydı.

Kaptan olmaya aday TED’liler

GÖNÜLLÜ kent muhabirlerimizden MS denizci, Ankaralı deniz tutkunlarının etkinlikleri ile ilgili haberlerine devam ediyor.

MS denizci, bu hafta da TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi öğrencilerinin, Amatör Denizci Yeterlilik Belgesi alıp kaptan olmak için yürüttükleri çalışmaları haberleştirerek Ankara Hürriyet okurları ve ankara.sendeyolla.com üyeleri ile paylaştı. MS denizci’nin haberi şöyle:

"TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi’nde 9. sınıfa devam eden 32 öğrenci kendi aralarında oluşturdukları ’Denizcilik Kulübü’ etkinlikleri kapsamında, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından düzenlenen Amatör Denizci Yeterlilik Belgesi (ADB) sınavlarına girerek, birer ’Genç Kaptan’ olma yolunda ilerliyorlar.

Yürürlükteki Yönetmelik uyarınca 14 yaşını bitirmiş gençler, söz konusu sınavda başarılı olmaları ve sağlık durumlarının denizciliğe uygun olması durumunda, uluslararası geçerliliği olan Amatör Denizci Yeterlilik Belgesini edinebilmektedir.

TED Denizcilik Kulübü üyesi öğrenciler, öğretmenleri Yadin Kaya ve Kulüp Danışmanı Derya Şerif Yarkın’ın gözetiminde "Denizcilik Kültürü"nü edinme ve denizciliğin kendine özgü yaşam biçimini uygulamanın yanısıra, bunu yakın çevrelerine de tanıtma, sevdirme ve yaymaya yönelik etkinlikler tasarlamaktadırlar."

Mavianne’den Akdeniz esintisi

ÜYELERİMİZ iş nedeniyle ya da tatil amacıyla Ankara dışına gittiklerinde de yaşadıklarını, gördüklerini haberleştirirek bizlerle paylaşıyorlar. Kısa sürede kendi çocuklarının yanısıra, ankara.sendeyolla.com’un da annesi oluveren MS mavianne, geçtiğimiz hafta Akdeniz sahillerinde karşılaştığı manzaradan duyduğu şaşkınlığı da yolladığı haber ile paylaştı.

Kemer sahillerinde çocukları ile tatilin keyfini çıkaran yabancı turistlere dair haber ve fotoğraf, giderek soğuyan havalar nedeniyle üşüdüğümüz bu günlerde yaz mevsimini şimdiden özletti.

Ancak MS mavianne Kasım ayında denize giren turistleri haberleştirirken, genel olarak hepimizin düştüğü bir hataya ince bir eleştiri getirmeyi de ihmal etmemiş:

"Alman ve Rus turistler çocukları ile birlikte kış güneşinin ve denizin tadını çıkarıyorlar. Bizler ise kışın gelmesi ile çocuklarımızı hastalıklardan korumak adına, giydiriyoruz da giydiriyoruz..!"

Hayvan dostlarına küçük bir rica var

GEÇTİĞİMİZ
hafta MS vahide’nin Gölbaşı’nda şahit olduğu ve haberleştirdiği köpek katliamını bu köşeye taşımıştık. Hafta boyunca hayvansever dostlarımızla sohbetlerimizin ana konusu, kent yaşamı ve hayvan sevgisi oldu.

Bu sohbetler sırasında, kendisi de sıkı bir hayvansever olan bir dostumuzdan gelen ricayı önemli gördük ve sizlerle paylaşmak istedik:

"Lütfen kent içinde cadde ve sokaklarda gezdirdiğimiz köpeklerimizin dışkılarını, torba ile alalım ve çöpe atalım."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!