Nice yıllar sonra ODTÜ’de

Güncelleme Tarihi:

Nice yıllar sonra ODTÜ’de
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2011 00:00

DÖNÜP geriye bakarız bazen. Zaman durur. Tersine yolculuğu başlar yelkovanın. Takvim yaprakları eski yerlerine tutunur. Eski bir heyecanı Yeniden yaşarız...

1 Haziran akşamı çok ilginç bir sergi açıldı ODTÜ’de; “Arsenik Yahut Ahududu.” En eski ODTÜ’lülerden Levent Tosun’un küratörlüğünde açılan Sergi, 45 yıl öncesinin heyecanını yaşattı ODTÜ’lülere. O yıllarda kısıtlı olanaklara sahip yepyeni bir okulda, bir grup öğrenci; “Gerçekçi ol, olanaksız olanı gerçekleştir” anlayışıyla, büyük bir özveriyle gece gündüz demeden çalışarak o yılların en ünlü oyununu sahneye koymuşlar ve ODTÜ’de gelenek yaratacak bir başlangıcı gerçekleştirmişler. Nice yıllar sonra da anılardan geriye kalan ne varsa (fotoğraflar, eşyalar ve yazılı belgeler) onları sergilediler. Elton John’un “Elderberry Wine” şarkısının büyülü atmosferinde, geçmişe yolculuk yaptılar.
Kepler yeniden giyildi
ODTÜ rektörü Ahmet Acar’ın açılışını yaptığı sergide ahududu şarabı sunuldu konuklara. Bir hafta yoğun bir ilgiyle izlendi. 1 Temmuz’da yeniden açıldı sergi. 45-50 yıllık mezunlara madalyaların verildiği Kültür Kongre Merkezi’nde, yeniden kepler giyildi ve “Arsenik Yahut Ahududu” sergisi yine anılara yolcu etti ODTÜ’lüleri.
1970 yılında ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezu olan ve Manchester Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayıp yurda döndükten sonra ODTÜ, Çankaya ve Bilkent Üniversitelerinde dersler vermeye başlayan Levent Tosun hoca, küratörlüğünü yaptığı serginin öyküsünü anlattı:
“ODTÜ kurulalı henüz on yıl olmuştu. Yeni yerleşkeye bir yıl önce taşınmıştık.Hazırlık sınıfı öğrencisiydik ve barakalarda öğrenim görüyorduk. Henüz İngilizcemiz başlangıç aşamasındaydı. Her sınıftan bir iki öğrenci seçilerek, İngilizce bir oyun hazırlamaya karar verildi. Ders olarak okuduğumuz ‘Ahududu’ oyunu sergilenecekti. 1939 yılında yazılmış ünlü bir oyundu. 1941-1944 yılları arasında Brodway’de sahnelenirken Frankenstein’a benzeyen yeğeni Boris Karloff oynamıştı. 1944 yılında filmi çekildi. Frank Capra’nın çektiği filmde Cary Grant başroldeydi. Boris Karloff bu filmdeki rolüyle sinemada büyük bir ün kazanmıştı. Vasfı Rıza Zobu “Ahududu”nu Türkçeye uyarladı ve 1952 yılında Darülbedeyi’de sahneye koydu. Bedia Muvahhit, Şaziye Moral, Necdet Mahfi Ayral ve Feridun Karakaya bu oyunda rol aldılar.
Pekuysal’ın arzusu
Yıllar sonra Suna Pekuysal ‘Ölmeden önce bu oyunda oynamak istiyorum’ demişti. 1997’de İstanbul Şehir Tiyatroları’nda Cem Davran’la sahne alarak isteğine kavuştu.
‘Ahududu’ tüm dünyada, pek çok tiyatronun sürekli sahnelediği bir oyun oldu. İşte biz böyle bir oyunu,onca ünlü oyuncudan daha iyi oynamak için yabancı koçlarımızla disiplinli bir çalışmaya koyulduk. Günlerce prova yaptık. Dekoru, kostümleri, ışığı ve makyajı, öğrenci ve öğretmenler birlikte yaptık. Polis rolündeki oyuncular için, subay babaların silahları okula getirildi. 18 Mayıs 1966 günü saat 20.30’da ODTÜ amfisinde oynadık ilk oyunu. İstanbul’a turneye bile gittik. Robert Kolej’de iki kez sergiledik.”
Açılan mekanın niteliklerine uygun, izleyicisinin katılımıyla varsıllık kazanan ilginç bir sergi “Ahududu Yahut Arsenik.”
Yolunuz ODTÜ’ye düşerse mutlaka izleyin. Çok eski bir heyecanın öyküsü, hiç bilmediğiniz uzaklara götürecektir sizi...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!