Nefes alan her canlı tüm haklara sahiptir

Güncelleme Tarihi:

Nefes alan her canlı tüm haklara sahiptir
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 00:00

Ankara Hürriyet Yazıişleri Koordinatörü Yaşar Sökmensüer panelde "Çevreci olmak ve hayvan sevmek farklı bir kültürü, zihniyeti ve bakış açısını gerektirir. Bu farklılığın altında sevgi yatar. Ben her zaman baskıcı, yobaz düşüncelilerin öncelikle sanata ve sevgiye karşı çıktığını gördüm. Bu nedenle içinde hayvan ve çevre sevgisi olanları öteki yapma çabasındadırlar" dedi.

VETERİNER hekim Prof. Dr. Tamer Dodurga, "Bizler sadece insan haklarıyla uğraşamayız. Bütün canlıların haklarıyla uğraşmalıyız. Canlı, nefes almaya başladığından itibaren yaşam hakkı başta olmak üzere bütün haklara sahiptir" dedi.

Doğa ve Çevreyi Koruma Yaşatma Derneği (DOĞÇEV) tarafından Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen "Türkiye’de kanunlar, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve basın yayın kuruluşları hayvan haklarını koruyabiliyor mu?’ konulu panele, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Dodurga, CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, 4. Yargıtay Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Dr. Bilal Kartal, Ankara Hürriyet Yazıişleri Koordinatörü Yaşar Sökmensüer, Doğa ve Çevre Derneği Genel Sekreteri Mutlu Gürler ve Doğçev Basın Sözcüsü Yasemin Duru konuşmacı olarak katıldı. Paneli izleyenler arasında sinema sanatçısı Ayten Gökçer de vardı.

CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, İzmir’in Urla ilçesinde belediye başkanılığı yaptığı dönemde yasal mevzuatın yeterli olmamasına rağmen hayvan haklarının çiğnenmesini engellediğini belirterek, yöneticilerin inisiyatif kullanması durumunda hayvan haklarının korunabileceğini söyledi.

Hakları ayırmak yanlış

Prof. Dr. Tamer Dodurga da canlılar arasında insan hakkı, hayvan hakkı şeklinde ayrım yapılmaması gerektiğini ifade ederek, hayvan hakları konusunda atılacak bir adımın insan hakları konusunda da bir gelişme sağlayacağını belirtti.

Dodurga, "Bizler sadece insan haklarıyla uğraşamayız. Bütün canlıların haklarıyla uğraşmalıyız. Canlı, nefes almaya başladığından itibaren yaşam hakkı başta olmak üzere bütün haklara sahiptir" dedi.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Bilal Kartal ise hayvan haklarıyla ilgili sorunun, insan oğlunun kendini dünyanın merkezinde görmesinden kaynaklandığını anlatarak, "Sadece insanların değil, bütün canlıların hakları vardır. Bir gül koparıldığında insanın içinden yazık diye bir ses yükseliyorsa, bu o varlığın da hakları olduğu anlamına gelir" dedi.

Hayvanların ikinci, üçüncü sınıf canlı gibi görüldüğünü ifade eden Kartal, bu düşüncenin yetişme tarzı ve kültüre bağlı olarak geliştiğini söyledi.

Kartal, hayvan hakları konusundaki sorunların çözülmesi için insanların bakış açısının değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Farklı zihniyet gerekir

Konuşmasında basının hayvan haklarına yaklaşımıyla ilgili örnekler veren Ankara Hürriyet Yazıişleri Koordinatörü Yaşar Sökmensüer, "Çevreci olmak ve hayvan sevmek farklı bir kültürü, zihniyeti ve bakış açısını gerektirir. Bu farklılığın altında sevgi yatar. Ben her zaman baskıcı, yobaz düşüncelilerin öncelikle sanata ve sevgiye karşı çıktığını gördüm. Bu nedenle içinde hayvan ve çevre sevgisi olanları öteki yapma çabasındadırlar" dedi. Konuyla ilgili tarihten de örnekler veren Sökmensüer çocukluğunun geçtiği Bahçelievler’deki köpeklerle ilgili anısını şöyle anlatı:

"Benim çocukluğumda sokakta yaşayan köpekler bizim hayatımızın parçasıydı. Onlar bizim için sokak köpeği değildiler. Hepsinin ismi vardı. Mahalleli onların yemek sorununu çözerdi. Mahalleye gelen sütçü veya kasap ayak bastı payını onları doyurarak verirdi. Ancak böyle hatıralar geride kaldı.

Açık açık köpek itlafları yapılıyordu. Şimdi ise bunu en azından bunu açık şekilde yapamıyorlar ve itlaflar eskiye oranla azaldı."

Doğa ve Çevre Derneği Genel Sekreteri Mutlu Gürler, yasal mevzuatın iyi niyetle okunduğu takdirde hayvan haklarıyla ilgili olumlu çalışmalar yapılabileceğini belirterek, bu konuda eğitime de ağırlık verilmesi gerektiğini kaydetti.

DOĞÇEV Basın Müşaviri Yasemin Duru, Türkiye’de yaklaşık 80 bin dernek bulunduğunu kaydederek, özellikle hayvan haklarıyla ilgili derneklerin mali yetersizlikler nedeniyle verimli çalışamadığını söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!