Müziğimi anlayacak nadir insanlar Türkiye’de

Konser vermek üzere Türkiye’de bulunan dünyaca ünlü trompet ustası İbrahim Maalouf, “Dünyada yaptığım müziği anlayabilecek nadir insanlar Türkiye’de” dedi. Ankara’da verdiği konser öncesinde soruları yanıtlayan Maalouf, ailesi sayesinde kendisinin de müzik içinde büyüdüğünü söyledi. Lübnan’da doğan ancak ülkesindeki iç savaş nedeniyle ailesiyle Paris’e göç eden İbrahim Maalouf, renkli bir aileye sahip. Annesi ve babası da müzisyen olan sanatçı, ünlü yazar Amin Maalouf’un da yeğeni. Sanatçının en ilginç özelliği ise trompetten ney sesi çıkarabilmesi.

DÖRDÜNCÜ PİSTON

Maalouf, her müzisyenin kendi tarzı olduğunu belirterek, “Benim tarzımın oluşumu ise birkaç farklı nedene dayanıyor. Uzun süre klasik müzik eğitimi aldım. Bu da bana Barok müziğinden Klasik Romantik Modern müziğe kadar birçok teknik ve repertuar kazandırdı. Babamın çeyrek notaları çalabilen trompeti keşfetmiş olması da icra ettiğim sanatın üzerinde oldukça büyük etkiye sahip” diye konuştu. Müziği üzerinde Arap kültürünün de etkisi olduğunu dile getiren Maaoluf, “Normal trompetin üzerinde dördüncü bir piston bulunmaz ancak babamın yaptığı bu modelde var. İşte bu dördüncü piston, tüm makamları elde etmemi sağlıyor” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE ÇALMAK ÖNEMLİ

Ünlü sanatçı, Ankara’daki ilk konserinin kendine büyük heyecan verdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Şu anki duygularım bana İstanbul’da ilk kez konser vereceğim anı hatırlatıyor. Türkiye’de çalmak aslında benim için birçok açıdan önemli. Batı’nın ve Doğu’nun kesiştiği bu toplumun her bir kesiminde insanlar kültürel bir harman yaratmışlar. İşte bu da tam olarak benim müzik hayatımda yapmaya çalıştığım şeye benziyor. Yani geleneksel ve modern tarzı bir araya getirmek. Belki de sırf bu nedenden dolayı dünyada yaptığım müziği gerçekten anlayabilecek nadir insanlar Türkiye’de.”

AMCAMIN KURGULADIĞI ÇOCUKLARDAN BİRİYİM

Farklı etkilerin müzik tarzının oluşmasında kimyasal bir karışım yarattığına değinen Maalouf, “Balkan müziği ve Türk müziğinden de etkilendiğimi söyleyebilirim. Türklerden özellikle Laço Tayfa, Hüsnü Şenlendirici gibi sanatçıları beğeniyorum. Roman müziği ilgimi çekiyor” ifadesini kullandı. Maalouf, Lübnan’daki iç savaştan dolayı ailesi Paris’e göçmek zorunda kaldığında henüz çocuk olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Amcam Amin Maalof’un hep yakınında büyüdüm. Kitaplarını okudum ve dünyayı algılama biçimini bütünüyle benimsiyorum. Onun kimliğini tanımlama biçimi tam olarak benim müzik kimliğimi oluşturmamla uyuşuyor. Sanırım kitaplarında kurguladığı çocuklardan biriyim. Ailemizde böyle bir insan olduğu için çok şanslıyım.”