Mutluluk reçetesini kendiniz hazırlayın

Siz bu süreçte nerede vakit geçiriyorsunuz?

Eşim Deniz Evin’le yaklaşık 20 gündür evdeyiz. Köpeğimiz Atom, babamlarda kaldı, çünkü salgın öncesi onu birkaç günlüğüne onlara bırakmıştık, salgın çıkınca da sosyal mesafeden dolayı alamadık. Deniz de, ben de ailelerimizi, Atom’u çok özledik. Setten dolayı Eskişehir’deydik, set durunca oradaki evimizi kapatıp İstanbul’daki evimize geldik. Alışveriş dışında dışarı çıkmıyoruz. Çok şükür evde keyfimiz yerinde, sevdiklerimizle de görüntülü konuşuyoruz.

Evde vakit geçirmekten keyif alır mıydınız? Bu süreç sizi nasıl etkiledi?

Biz Deniz’le birbirimize yeten bir çiftiz ve daha çok evde vakit geçirmeyi sevdik hep. Setler yüzünden evde çok vakit geçiremiyorduk. Şimdi mumlarımızı yakıyoruz, tozlanan plaklarımızı silip, dinliyoruz. Kütüphanede birçok okunmayan kitap vardı, izlenmeyen filmler, yapılmamış yemek tarifleri… Evin keşfetmediğim köşeleri varmış, kullanmadığım mutfak aletleri. Bu süreç benim için aslında evimi yeniden keşfetme fırsatı sundu.

MUTFAĞA MERAK SALDIM

Bu süreçte günleriniz nasıl geçiyor, vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Deniz’in evde spor odası vardı zaten, bazen evde spor yapıyordu. Ben de evde spor yapıyorum ama genelde mutfağa merak sardım, bir sürü yeni tarif denedim. Hatta biraz kilo aldım. O yüzden Deniz’e uysam daha iyi olacak. Eve sürekli internetten alışveriş yapıyorum. Mum, aramoterapi karışımlar, tütsüler ilgi alanım oldu, tabak, ahşap boyama yaptım, kekik ve nane ektik. Deniz, yeni senaryolara bakarken, yazdığı projelere yoğunlaşırken, ben de ahşap boyama ve etamin yapıyorum. Evdeki objelerle geri dönüşüme yönelik tasarımlar yapıyorum.



Önerebileceğiniz dizi, film yada kitap var mı?

Tanrılar Okulu’nu okuyorum. Bu süreçte Amerikan ve Hint filmlerine zaman ayırdık. PK iyi filmlerinden. Ayrıca Hint sinemasından Barfi’yi de öneririm.

TUTSAKLIK DEĞİL ÖZE YOLCULUK

Sizce bu günler en verimli şekilde nasıl geçirilir?

Mutluluk reçetenizi kendiniz hazırlamalısınız. Gezemediğimiz için ‘çok gezen’ kısmından vazgeçip, ‘çok okuyan’ seçeneğine odaklanmalıyız. Güne güzel aromalı bir kahve ve müzik ile başlayabilirsiniz. Tütsüler ve mumlar eşliğinde kendinize bir zaman dilimi yaratabilirsiniz. Deniz’in bana aldığı bir salıncak vardı, onu süsledim, minderler aldım, sallanan sandalye almıştık, karşılıklı onlara oturduk. Yani minik mutluluklar dükkânı. Siz de bu süreci, bir tutsaklık değil özünüze yolculuk olarak düşünün.



Okuyucularımız için bir mesajınız var mıdır?

Çok şükür çayımız kaynıyor, aşımız var, sevdiklerimiz sağlıklı. Bunu bir detoks gibi düşünmeliyiz. Sağlık, huzur gerçek olan, bunu kavradık. Daha doğrusu hayat koşturmacasında unuturken hatırladık çoğumuz sevdiklerimizin değerini, hayatın güzelliklerini. Her gün sofrada dışarda çalışmak zorundaki insanları yada evinde yemeği olmayanları, yaşlısı, çoluk çocuk evde kalıp çaresiz olanları düşünüyorum. Elimizden geleni yapıyoruz biz de gücümüz kadar ama şükür etmeliyiz. Evde söylenmek yerine, şükür edecek nedenleri keşfetmeliyiz.



TEK GERÇEK, SAĞLIK VE AN’I PAYLAŞMAK

Bu süreç hafızanızda nasıl yer edinecek, size ne öğretti?

Tek gerçek, sağlık, huzur ve an’ı sevdiklerinle paylaşmak, bunu öğrendim. Zaten biliyordum ama her sabah eşimle uyanıp, geçirdiğim birçok yeni şeyden öğrendiklerimiz oluyor. Güne şükür ederek başlıyorum, dua edip uyuyorum.

SABIRLI OLURSAK GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ

Şuan olmak istediğiniz bir yer var mı? Bu süreç sona erdiğinde ilk olarak ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bu süreç bitince, ailemize koşup sarılacağız. Bahçede, tüm ailemin sevdiklerimin olduğu bir parti hayal ediyorum. Biz gezmeyi seven bir çiftiz. Şu an salgın olan bütün ülkelerin çoğunu daha önce ziyaret etmiştik. Bu yaz da İspanya’da 3 ay kalıp dil kursu düşünüyorduk. Ama nasip her şeyin hayırlısı. Güzel günler olacak yine, biz inanırsak ve sabırlı olursak güneşli, hep beraber güzel günler göreceğiz. Yine sırt çantalarımızı alacağız ve yola düşeceğiz. Daha yılın başında sayılırız, lütfen bu yılı kapkara düşünmeyelim. Hastalara şifa, ölenlere başsağlığı diliyorum.