Güncelleme Tarihi:
Keçiören Belediyesi Huzurevi’nde tanışan 78 yaşındaki İsmet Büyükyıldız ile 62 yaşındaki Hatice Ulucan, geçen yıl mayıs ayında evlendiler.
Astsubay emeklisi İsmet Büyükyıldız, “Huzurevinde herkesin eniştesi oldum” derken, Hatice Büyükyıldız ise “Yıllar sonra hayat arkadaşımı buldum, mutluluğumu tarif edemiyorum” diyor.
İkinci baharı huzurevinde yakalayan çift, tanışma hikâyelerini ve evliliğin ardından yine Keçiören Belediyesi Huzurevi’nde devam eden yaşamlarını Hürriyet Ankara’ya anlattılar. İsmet Büyükyıldız, şunları söyledi:
BİRBİRİMİZE YAVAŞ YAVAŞ ISINDIK
“Dört oğlum var, hepsi de polis. Eşim 2014’te vefat etti, iki sene evde yalnız kaldım. Yalnızlık sıkıntılı ve zor oluyordu. Mayıs 2016’da huzurevine geldim. Hatice hanım beni beğenmiş. Huzurevi müdürümüz Coşkun Bey’in hanımı bir gün bana ‘Hatice Hanım sizinle konuşmak istiyor’ dedi. Ben de olur dedim. Buluştuğumuzda Hatice Hanım’a, benim evlenecek pozisyonum yok, bir arkadaş gibi ihtiyacın olursa yardımcı olurum dedim. Böylece arkadaş olduk. Burada yavaş yavaş birbirimize ısındık.
ARTIK 78 DEĞİL 62 YAŞINDAYIM
9 Mayıs 2017’de Keçiören Belediyesi’ne ait Turuncu Kafe’de herkesin katıldığı güzel bir düğünle evlendik. Ben 78 yaşındayım, ama artık 62 yaşındayım, Hatice Hanım ile aynı yaşa geldim. Kendisinin takıya alerjisi var, benim için iyi oldu. Düğün masraflarını ucuza kapattık. Evlendikten sonra Etlik’teki mahalleme beraber gittik, herkesle tanıştırdım. İkimizin ortak tarafları var. Mesela yardımseverlik, burada diğer arkadaşlarımıza yardımcı oluyoruz.
BURADA BANA ENİŞTE DİYORLAR
Onu çok seviyorum. Bazen ona ‘Aşkım’ diyorum. Birgün burada ‘Aşkım’ diye seslendim herkes şaşırdı ama o mutlu oldu. Burada bana ‘Enişte’ diyorlar. Huzurevinde herkesin eniştesi oldum. Kimse dönüp Hatice Hanım’a ‘Yenge’ demiyor ama bana ‘Enişte’ diyorlar. Her ânımız birlikte geçiyor. Birlikte çok mutluyuz. Birbirimize destek olup yaşıyoruz.”
YEŞİL GÖZLERİNİ ÇOK BEĞENDİM
“Eşim 1999’da yaşamını kaybetti. Bir kızım bir oğlum vardı, yalnız kalıyordum. Evi oğlumun üstüne yapmıştım kredi çektiği için ödeyemedi, haciz geldi. Ben de kiraya çıkmak istemedim, 2016’da buraya geldim. Bir gün arkadaşımla belediyenin kafesine gitmiştik. İsmet Bey gazete okuyordu. Dikkatimi çekti. Kendisini ve yeşil gözlerini çok beğendim. Huzurevi müdürümüzün eşi Pınar Hanım’a ilettikten sonra 4’üncü katta buluştuk. ‘Benim evlenecek pozisyonum yok’ dedi.
BENİ BİR YUMURTAYA TAVLADI
Ben buna çok bozuldum ama belli etmedim. Zaten şimdiye kadar evlenirdim, sizinle arkadaşlık yapmak istiyorum dedim. Bazı özellikleri beni etkiledi. Yine bir gün kafeye arkadaşımla giderken ‘Ben de gelebilir miyim’ dedi, kabul ettik. Kafeye gidip oturduk. Akşam yemeğinde canım tereyağında pişmiş yumurta istedi. İsmet Bey bunu duyunca orada gidip pişirdi getirdi. Çok şaşırdım heyecanlanıp yanında yiyemedim. Beni bir yumurtaya tavladı.
İNSAN BAŞKA NE BEKLER Kİ
Birbirimize ısınınca çocuklarına benimle evlenmek istediğini söylemiş, daha sonra teklifte bulundu. Ben kaprisliyim, beni çekemezsin’ dedim yine de kabul etti. Evlendikten sonra bize burada özel bir oda verdiler, aynı odadayız. Yemeği beğenmeyince beraber çıkıp dışarıda yiyoruz. Birlikte parka, alışverişe gidiyoruz. Saygı, sevgi, anlayış içerisinde geçiniyoruz. Bu saatten sonra insan zaten başka ne bekler ki. Hayat arkadaşıyız. Yıllar sonra hayat arkadaşımı buldum, mutluluğumu da tarif edemiyorum.”