Müşteri klimalı ve lüks taksileri tercih ediyor

Güncelleme Tarihi:

Müşteri klimalı ve lüks taksileri tercih ediyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2007 00:00

Vatandaşın artık klimalı ve lüks taksileri tercih etmeye başladığına dikkat çeken Şoförler Odası Başkanı Ali Ekber Akyol, "Taksicilerden yalnızca bir defaya mahsus ÖTV ve KDV alınmasın önerisinde bulunmuştuk. Böylelikle şoförlerimiz araçlarını yenileyebilecekti. Fakat bu önerimiz dikkate alınmadı" dedi.

ANKARA Umum Otomobilciler ve Şoförler Odası Başkanı Ali Ekber Akyol; taksicilerin ekonomik durumlarını ve iyileştirme çalışmalarını Ankara Hürriyet’e anlattı. Yaz dönemi olması nedeniyle işsizliğin hat safhada olduğunu söyleyen Akyol, taksi şoförünün 18 çeşit vergiye maruz kaldığına dikkat çekerek, mali olarak iyileştirme çalışmaları yaptıklarını vurguladı.

Akyol, evine ekmek götürme telaşında olan taksicilerin ekonomik sorunları hakkında şunları söyledi:

BASİT USUL VERGİYE TABİYİZ

Taksicilerimiz basit usül olarak tabir edilen vergiyle mükellef. Her yıl taksicinin gelir ve gider oranları karşılaştırılarak ödenecek olan vergi hesaplanır. İki yıl önce, Vergi Dairesi Başkanı, taksicilerin çok az vergi ödediğini ileri sürerek, usüllerde olmayan bir vergi talep etti. Vergiyi yükselterek ödenmeyen vergilere karşı taksicilerimizi borçlandıran bu uygulama, dayatmadan başka birşey değildi. Hukuki yolları kullanarak bin 800 taksicimizle birlikte mahkemeye başvurduk ve yüksek meblağlı vergiyi durdurarak, hukuk mücadelesini kazandık.

BAŞKENT’E LÜKS TAKSİ FİLOSU

Yaz dönemi olması sebebiyle işsizlik hat safhada. Ankara’da, azalan yolcu sayısı taksicinin iş alma oranını kısıtlıyor. Bununla birlikte insanlar, artık lüks arabalara binmek istiyor. Vatandaşlarımız taksiye binmeden önce araç seçmeye başladı. Böyle bir durum söz konusu olunca da Başkent’te lüks bir taksi filosu oluşturma düşüncemiz var.

VERGİ DÜŞERSE 10 YIL TARİFE DEĞİŞMEZ

Hükümete, sadece bir defaya mahsus olmak kaydıyla, taksicilerden Özel Tüketim (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) alınmasın önerisinde bulunduk. Böylelikle şoförlerimiz araçlarını yenileyebilecekti. Fakat bu önerimiz dikkate alınmadı. Netice itibarı ile amme hizmeti yapıyoruz fakat bir çok şoförümüz hala eski araç kullanmak durumunda kalıyor. LPG ilk çıktığında ÖTV ve KDV alınmıyordu. Durum böyle olunca taksimetre tarifelerini bile değiştirmeye ihtiyaç duymadık. Dönemin hükümeti LPG’ye vergi koyunca artık gazın da ekonomikliği kalmadı. Otogazın zamlanmasıyla tarifeyi yükseltmek zorunda kaldık. LPG ucuz olsa veya vergisi kabul edilebilir oranda düşürülse yaklaşık 10 yıl tarife değişikli olmaz.

TAKSİCİNİN EMEKLİ İKRAMİYESİ

Ankara’da taksi plakaları yaklaşık 200 bin YTL. Taksi plakası şoför için emeklilik ikramiyesi gibidir. Başkent’te 7 bin 701 tane kayıtlı taksi var. Sayı artmıyor da azalmıyorda. Bu kadar taksi Ankara’ya çok fazla 4 bin taksi Ankara’nın ihtiyacını karşılayacak bir rakam. Ankara’da çalışan bir taksinin günlük gelirinin yaklaşık 50-60 YTL olması gerekiyor. Yaz döneminde olmamızdan dolayı bu rakama ulaşmak çok zor. Kış aylarında da bu rakam, en fazla 10 YTL daha artıyor.

VERİLEN SÖZLER UNUTULDU

Metronun geçtiği yerlerde toplu taşınma araçlarının geçmemesi gerekiyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, metro yapımı tamamlandıktan sonra bu otobüsleri uzak bölgelere kaydıracağını vaadetmişti ama malesef metro hizmete açıldıktan sonra verilen sözler unutuldu.

TAKSİCİLER KONUŞUYOR

CUMHUR SARIOĞLU Taksici olarak en büyük sıkıntımız sigorta ve kasko ücretlerinin hususi araçlara oranla çok yüksek olması. Biz trafiğe çıkıp savaş mı çıkarıyoruz? Bilakis trafikte hususi araçlardan çok daha dikkatliyiz. Örneğin 2006 model bir aracın kasko ücreti bin 100 YTL fakat ticari bir aracınki 3 bin 750 YTL. Bu fiyat uçurumunun sebebi ticari olmamız ve sözde, kaza riskinin daha fazla olması. Aynı şekilde sigorta şirketleri de bizlerle dalga geçer gibi bir çok şart koyuyor. Aracın kaç saat trafikte kalacağından, poliçede adı geçen şoförden başka kimsenin aracı kullanamayacağına kadar bir çok koşulları var. Durağımızda ki 20 araçtan 13’ü yeni diğer 7’si eski kasa araçlar. Müşteriler yeni ve lüks taksilere binmek istiyor.

ÜMİT ERKAN İlk taksim Şahin marka bir arabaydı. Akköprü’de taksi bekleyen müşterileri almak için önlerinde durdum. Fakat müşteriler, benimkinden lüks ve yeni olduğu için arkamda duran başka bir taksiye bindiler. Taksicilerin Şahin, Doğan gibi araçları tercih etmesinin sebebi; bu arabaların maliyetlerinin düşük olması.

VEYSEL GÜRLER Trafik sigorta ücretleri arasında bu kadar fark olması neden kaynaklanıyor? Taksiciler, hususi araç sürücülerinden çok daha tecrübeli. Hususi araçların sigortası 143 YTL. Bizimki neredeyse bunun 5 katı. Örneğin özel bir araç servise gittiğinde, araba servisten çıkana kadar yeni bir araba veriliyor fakat taksicilerin böyle bir imkanı malesef yok. Yolda kaldığımız durumlarda, odamız çekiciyle aracımızı alıyor. 3 gün trafik raporu, 2 gün de eksper bekliyoruz. Arızanın giderilmesiyle birlikte, çalışmadığımız gün sayısı yaklaşık 15’i buluyor. Bu süre zarfında uğradığımız zararı telafi etmek de çok güç. Bizler de devletimize vergi ödüyoruz ama malesef bazı imkanlarından faydalanamıyoruz.

MEHMET ASLAN Ankara’daki 7 bin 701 taksiden, bin 500 kadar aracı kurayla belirleyelim ve bunları taksi dolmuşa çevirelim. Böyle bir uygulama olursa bizlerin ekonomik durumu daha iyi olacak. İstanbul’da yapılan bu uygulama Ankarada’da tatbik edilse, hem trafik rahatlayacak hem de taksicilerin ekonomik durumu daha iyi bir hale gelecektir. En önemlisi de taksici esnafı can taşıyor. Gerektiğinde ambulans görevi yapıyor. Buna rağmen bize hala fiyatlarız çok yüksek diyerek, para vermeyi çok görenler var.

CİHAT TİMUR Kızılay’da müşteriye fiş yazarken durakladığım için polis hemen ceza yazdı. Kızılay’da verilen sözlerin yerine getirilmemesi, taksi dolmuş yapamamamız ve sigorta adaletsizliği gibi konular çözüme kavuşmadıkça ekonomik olarak hiç bir düzelme olmayacaktır. Ekonominin her alanda çok iyiye gittiği söyleniyor fakat nedense bu bize hiç yansımıyor. Benim sadece eve geliş gidiş masrafım bile 10 YTL.

KENAN ULAŞIR Yıllardır başkasının arabasında taksicilik yapıyorum. Akşam saat 16:00’dan sabaha kadar otogaz parası, parça parası, arabanın kirası yaklaşık 40 YTL’yi buluyor. Kazandığımı da patrona mı vereyim aileme mi harcayayım? Mağdur durumda kalıyoruz. Bağ-kur primlerini bile ödeyemeyen taksiciler var. Kaza yaptığımızda garantimiz de yok.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!