Moda diyet furyasına kapılmayın

İlk görüşmemizde kararı kesin olmayan, umutsuz, iki adım attığında nefes nefese kalan, günlük ihtiyaçlarını gidermede zorluk çeken, zayıflayabileceğine inancı kalmayan bir Nilay vardı karşımda. Şimdi mi? Kararlılığı, azmi, umudu, öz güveni ve hareket kapasitesi yüzde 100 olan çok müthiş bir genç bir kız var kaşımızda. Nilay’ın 90 kiloya veda etme serüvenini ondan dinleyelim:

- Kilo alma sürecini anlatabilir misin?
- Aslında zayıf bir çocuk olarak doğdum. İlkokul evresini normal kilo aralıklarında geçirdim. Orta okulda kilo almaya başladım. Evde kahvaltı etmeme rağmen okula gittiğimde kantinden aldığım abur cuburların haddi hesabı yoktu. Yavaş yavaş kilo almaya başlamıştım. Ailemin uyarıları ile hiç ilgilenmedi. Sonra gece yeme sendromu başladı. Herkesin uyuyunca mutfağın yolunu tutmak alışkanlık haline geldi. Annemin okul çantama koyduğu meyveleri, arkadaşlarımda ki çikolata veya şekerli gıdalarla değiştirirdim. Lisede bu durum iyice kötüleşmeye başladı poşet poşet abur cubur alır, yatağımın altına stoklardım. ‘Ne kadar şişmanlamışsın’ sözlerini duymamak için hiç kimse ile görüşmek istemedim. Hareketsizliğim kilom ile arttı. Kilo aldıkça hareket edemedim, hareket edemedikçe kilo almaya devam ettim. Sonuç; arttık kendimde çok rahatsızdım bu durumdan...

- Kilo verme sürecin nasıl başladı?
- Sağlıkla ilgili sıkıntılar baş gösterdi. Günlük fiziksel aktivitelerimi ve ihtiyaçlarımı zor karşılar duruma geldum. Nefes alamadığımı için gittiğim acil servisten hiç çıkamayacağımı düşündüm. Safra kesem ile ilgili sıkıntılar vardı, bazı tetkikler istendi ancak ben kilom yüzünden MR çektiremedim. Genç biriydim ve kilom yüzünden yaşadığım olaylar gerçekten çok üzücüydü. Zayıflamak istiyordum fakat kendime inancım yoktu. Bir sürü diyet denedim ama verdiğim kiloları geri aldım. Sonrasında ise diyetisyenim önce beni zayıflayabileceğime, bu süreçte kiloma bağlı oluşan sağlık sorunlarımdan kurtulabileceğime inandırdı. Yaşamımdan ‘diyet’ kelimesini çıkardık. Beslenme düzenimi 7 öğün üzerine kurduk. Küçük değişiklilerle mucizeler yarattık. Öncellikle hayatımdan; beyaz un ile yapılmış her şeyi çıkardık. Kızartmalara, ağır yağlı yemeklere, hamur işerine, şekerli içeceklere, paketli tüm abur-cuburlara veda ettim. Sağlıklı pişirme tekniklerini soktum hayatıma, porsiyon kontrolü yapmayı öğrendim. Su içme alışkanlığı edindim. Açlık ve susuzluğun birbirine karışabileceğini öğrendikten sonra su içmeye çok dikkat ettim. Beslenme günlüğü tuttum. Bu durum hem farkındalığımı arttırdı hem de yediklerimi daha kolay kontrol etmemi sağladı.

2 YILIN SONUNDA 90 KİLO

Hedefime ulaşana kadar listemde yazılan her şeye uydum. Bulunduğum ortamları kendime uygun hale getirmeyi öğrendim. Gerekli noktalarda yiyeceklerimi yanımda taşıdım. Çantamda hep bir durum kurtarıcı besin vardı. Bu 90 kilo verme serüveninde hiç sıkılmadan yol aldım. Kilo verdikçe öz güvenim arttı, arttık istediğim kıyafetleri giyebiliyorum. Mağazamızda size uygun kıyafet bedeni yok sözlerinin ruhumu çizdiği zamanlar çok geride kaldı. Bu arada insülin direncim kırıldı, karaciğerimdeki yağlanma derecesi düştü, safra kesem rahatladı, kolesterolüm normal sınırlara düştü, vitamin B12 ve vitamin D değerlerim normal değerlerine yükseldi. Dizlerime binen yük azaldı, iki adım atarken bile zorlanan ben, şimdi koşuyorum. Diyetisyenimle beraber maratona bile katılacağız.

İDEAL KİLOYA SAĞLIKLA ULAŞIN

Sağlığınızdan olmamak için mevsimlik popüler diyetlerden uzak durun, dengeli beslenmekten vazgeçmeyin. Mucize diyet yok, unutmayın. Temel kural; yaşam tarzınıza, var olan hastalıklarınıza, genetik yapınıza, yaşınıza, iş ortamınıza kısaca kişiye özel hazırlanmış bir beslenme programı ile, yeterli egzersizi bir arada götürmek ve ideal kilonuza sağlıkla ulaşmak olmalı.