MKE’li işçilerden işe geç başlama eylemi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2009 00:00
Kırıkkale Barut Fabrikası işçileri, toplu iş sözleşme görüşmelerinde hala sonuca ulaşılamamasına tepki gösterdi. İşçiler fabrika önünde toplanıp, alkışlar eşliğinde hükümet ve işveren aleyhinde slogan atarak 1 saat gecikme ile işbaşı yaptı.
MAKİNA ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Kırıkkale Barut Fabrikası işçileri, kamu kesimi toplu iş sözleşme görüşmelerinde hala sonuca ulaşılamadığı gerekçesiyle sabah "işe bir saat geç başlama" eylemi yaptı.
Fabrika kapısı önünde toplanan 140 işçiye hitap eden Petrol-İş Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Recep Sefer, 1 Ocak 2009’da başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümetin ilgisiz davrandığını öne sürerek, Kamu-İş (Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası) ile görüşmeler yaptıklarını ve görüşmelerden bir sonuç elde edilemediğini söyledi.
"Bizler çeşitli defalar Kamu-İş sendikası temsilcileri ile biraraya gelerek görüşmelerimizi sürdürdük, ara bulucu atandı arabulucu ile birlikte süremiz doldu. Artık MKE Barut Fabrikası’nda grev aşamasına geldik" diyen Sefger sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok kamu toplu sözleşme görüşmelerinde de grev aşamasına gelinmiş durumda. Aşağı yukarı 300 bin kişinin sözleşme görüşmeleri yürütülüyor ama bu beş ay dolmasına rağmen hükümet tarafından herhangi bir açıklama, herhangi bir zam teklifi yapılmış değil. Yok saymakta, sanki sözleşme yapılmayacakmış gibi hareket edilmekte. Biz de Petrol-İş Sendikası olarak kamuya bağlı iş yerlerimizde bugün 1 saat işe geç girerek hem hükümeti bu konuda protesto etmek, hem de Türk-İş’e bağlı diğer sendikaları uyarmak amacıyla bu eylemi gerçekleştiriyoruz."
Konuşmanın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, kapıda giriş kartlarını bastıktan sonra topluca yürüyüş yaptı. Petrol-İş Şube Başkanı Sefer öncülüğünde alkışlar eşliğinde yemekhanede toplanan ve bir süre bekleyen işçiler, ardından dışarıya çıkarak fabrikanın idare binası önüne yürüdü. Yürüyüş sırasında alkışlar eşliğinde hükümet ve işveren aleyhinde slogan atan işçiler, 1 saat gecikme ile işbaşı yaptı.
Petrol-İş Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Sefer, eylemin ardından yaptığı açıklamada, hükümetin bu tavrı ve tutumu karşısında kendilerine bağlı tüm iş yerlerinde grevlerin kaçınılmaz olduğunu, bugünkü eylemin sadece bir uyarı niteliğinde gerçekleştiğini söyledi.
Fabrika kapısı önünde toplanan 140 işçiye hitap eden Petrol-İş Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Recep Sefer, 1 Ocak 2009’da başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümetin ilgisiz davrandığını öne sürerek, Kamu-İş (Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası) ile görüşmeler yaptıklarını ve görüşmelerden bir sonuç elde edilemediğini söyledi.
"Bizler çeşitli defalar Kamu-İş sendikası temsilcileri ile biraraya gelerek görüşmelerimizi sürdürdük, ara bulucu atandı arabulucu ile birlikte süremiz doldu. Artık MKE Barut Fabrikası’nda grev aşamasına geldik" diyen Sefger sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok kamu toplu sözleşme görüşmelerinde de grev aşamasına gelinmiş durumda. Aşağı yukarı 300 bin kişinin sözleşme görüşmeleri yürütülüyor ama bu beş ay dolmasına rağmen hükümet tarafından herhangi bir açıklama, herhangi bir zam teklifi yapılmış değil. Yok saymakta, sanki sözleşme yapılmayacakmış gibi hareket edilmekte. Biz de Petrol-İş Sendikası olarak kamuya bağlı iş yerlerimizde bugün 1 saat işe geç girerek hem hükümeti bu konuda protesto etmek, hem de Türk-İş’e bağlı diğer sendikaları uyarmak amacıyla bu eylemi gerçekleştiriyoruz."
Konuşmanın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, kapıda giriş kartlarını bastıktan sonra topluca yürüyüş yaptı. Petrol-İş Şube Başkanı Sefer öncülüğünde alkışlar eşliğinde yemekhanede toplanan ve bir süre bekleyen işçiler, ardından dışarıya çıkarak fabrikanın idare binası önüne yürüdü. Yürüyüş sırasında alkışlar eşliğinde hükümet ve işveren aleyhinde slogan atan işçiler, 1 saat gecikme ile işbaşı yaptı.
Petrol-İş Sendikası Kırıkkale Şube Başkanı Sefer, eylemin ardından yaptığı açıklamada, hükümetin bu tavrı ve tutumu karşısında kendilerine bağlı tüm iş yerlerinde grevlerin kaçınılmaz olduğunu, bugünkü eylemin sadece bir uyarı niteliğinde gerçekleştiğini söyledi.