Minik raketler gelecekte kortların devleri olacak
Güncelleme Tarihi:
Oğuz DEMİR
Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2009 00:00
Başknet'’te tenis sporuna olan ilgi, hergeçen gün artıyor. Ankaralı miniklerin tercih ettiği sporlar arasında da, tenis ilk sıralarda yer alıyor.
Tenis antrenörü Selahattin Alptekin, tenisin çocukların gelişiminde olumlu yönde etki ettiğini söyledi. Tenisin bütün vücudu çalıştırdığını belirten Alptekin, "Bu spor çalışma ahlakını geliştiriyor, disiplin anlayışı kazandırıyor, hatalardan ders çıkarmayı öğretiyor, sorumluluk duygusu kazandırıyor, saygı ve sevgi gibi kavramların önemini artırıyor" dedi.
İlgi yoğun
Tenis sporuna Ankaralıların yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Selahattin Alptekin, "Yetişkinler hobi amaçlı ilgi gösterirken çocuklar özellikle spor amaçlı ilgi gösteriyor. Aileler de çocuklarının tenis oynamasını istiyor. Minik sporcular, antremanları hiç kaçırmıyor ve büyük bir ciddiyetle çalışıyorlar. Biz çocuklara performans tenisi öğretiyoruz. Sporcularımızı turnuvalara hazırlıyoruz. Bölge ve Türkiye Şampiyonaları yapılıyor. Çocuklar bu şampiyonalara katılıyor ve büyük dereceler elde ediyorlar" dedi.
5 yaşında raketle
Tenise beş yaşında katılım aldıklarını söyleyen Alptekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En küçük yaş sınırımız beş. Özel top ve raketler ile çocukları eğitsel oyunlarla tenise başlatıyoruz. Ufak sahalarda antreman yapıyorlar. Profesyonel ilk maç tecrübesini ise sekiz yaşında yapıyorlar ve lisans veriyoruz. Başarılı olanlar bölge ve Türkiye Şampiyonası’na katılıyor. Her yaş sistemine göre eğitim ve antreman sistemi oluyor. Yazın ayda 60 saat, kışın ise 24 saat antremanlar sürüyor. Yazın, Bilkent’te çamların arasında kortlarda çalışmaları sürdürüyoruz, kışın ise kapalı kortlarda. Kötü alışkanlıklar edinmemek için her çocuk sporla uğraşmalı."
Onların duyguları
TENİS oynamaya iki ay önce başladığını söyleyen Pınar Kılıçaslan, çok iyi arkadaşlıklar edindiğini belirtirken, yedi aydır tenis oynayan Revna Cebeci ise insanlarla iyi ilişkiler kurmaya başladığını anlattı. Aslı Özdil, tenisin kendisini rahatlattığını ve derslerine daha yoğunlaştığını ifade ederken, Pınar Arlı ise vücudunun ve zihninin rahatladığını kaydetti. Yiğit Selimoğlu tenisin kendisine vücut direnci kazandırdığını söylerken, Doruk Özdemir ise kendini geliştirdiğini anlattı. Cemhan Işıkçı, tenis ile hayatının disipline olduğunu belirtirken, Deniz Yazıcıoğlu da hedefinin tenis antrenörlüğü yapmak olduğunu söyledi. Alp Karabacak, özgüveninin geliştiğini anlatırken, Dora Güler ise eğlendiğini ve daha iyi bir tenisçi olmak istediğini ifade etti. Beste Cebeci de, televizyon izlemek yerine tenis oynamayı tercih ettiğini belirterek Başkentli çocukları tenis oynamaya davet etti.
İlgi yoğun
Tenis sporuna Ankaralıların yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Selahattin Alptekin, "Yetişkinler hobi amaçlı ilgi gösterirken çocuklar özellikle spor amaçlı ilgi gösteriyor. Aileler de çocuklarının tenis oynamasını istiyor. Minik sporcular, antremanları hiç kaçırmıyor ve büyük bir ciddiyetle çalışıyorlar. Biz çocuklara performans tenisi öğretiyoruz. Sporcularımızı turnuvalara hazırlıyoruz. Bölge ve Türkiye Şampiyonaları yapılıyor. Çocuklar bu şampiyonalara katılıyor ve büyük dereceler elde ediyorlar" dedi.
5 yaşında raketle
Tenise beş yaşında katılım aldıklarını söyleyen Alptekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En küçük yaş sınırımız beş. Özel top ve raketler ile çocukları eğitsel oyunlarla tenise başlatıyoruz. Ufak sahalarda antreman yapıyorlar. Profesyonel ilk maç tecrübesini ise sekiz yaşında yapıyorlar ve lisans veriyoruz. Başarılı olanlar bölge ve Türkiye Şampiyonası’na katılıyor. Her yaş sistemine göre eğitim ve antreman sistemi oluyor. Yazın ayda 60 saat, kışın ise 24 saat antremanlar sürüyor. Yazın, Bilkent’te çamların arasında kortlarda çalışmaları sürdürüyoruz, kışın ise kapalı kortlarda. Kötü alışkanlıklar edinmemek için her çocuk sporla uğraşmalı."
Onların duyguları
TENİS oynamaya iki ay önce başladığını söyleyen Pınar Kılıçaslan, çok iyi arkadaşlıklar edindiğini belirtirken, yedi aydır tenis oynayan Revna Cebeci ise insanlarla iyi ilişkiler kurmaya başladığını anlattı. Aslı Özdil, tenisin kendisini rahatlattığını ve derslerine daha yoğunlaştığını ifade ederken, Pınar Arlı ise vücudunun ve zihninin rahatladığını kaydetti. Yiğit Selimoğlu tenisin kendisine vücut direnci kazandırdığını söylerken, Doruk Özdemir ise kendini geliştirdiğini anlattı. Cemhan Işıkçı, tenis ile hayatının disipline olduğunu belirtirken, Deniz Yazıcıoğlu da hedefinin tenis antrenörlüğü yapmak olduğunu söyledi. Alp Karabacak, özgüveninin geliştiğini anlatırken, Dora Güler ise eğlendiğini ve daha iyi bir tenisçi olmak istediğini ifade etti. Beste Cebeci de, televizyon izlemek yerine tenis oynamayı tercih ettiğini belirterek Başkentli çocukları tenis oynamaya davet etti.