Minderin parlayan yıldızları

Güncelleme Tarihi:

Minderin parlayan yıldızları
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2009 00:00

Tarih boyu erkeklere özgü bir spor olarak bilinen güreşte de parlayan yıldız oluyorlar. Kızların güreş performansını değerlendiren uzmanlar önemli mesajlar verdi.

ASKİ Spor Salonu’nda düzenlenen Dünya Gençler Güreş Şampiyonası’nda altın mayo ile güreşen kızlarımızın genel performanlarını değerlendiren eski güreşçi ve teknik adamlar önemli mesajlar verdi.

Kadın güreşçilerimizin bireysel olarak son derece hırslı, dengeli ve iddialı oldukları mesajini veren minderlerin eski yıldızları, "Bu başarıya açık gençlere, devlet de tüm gücü ile sahip çıkmalı" yorumunu yapıyorlar. Önemli mesajlar şöyle:

Bilal Tabur: Bayanların şampiyonasını izledim, mutlu olamadım. Bizde potansiyel var ancak başarılı olamıyoruz. Eksiğin nerede olduğunu araştırmak lazım. Bir eksiklik var. Gözle gözüküyor. Türkiye’de potansiyel bitmez. Şampiyon olacak erkeklerimiz kadar bayanlarımız da var diye düşünüyorum. Eskiden alt yapı judodan geliyordu. Şimdi güreşin tabanından geliyor. Bayan güreşinin gelişimi için kulüp desteğinin şart olduğuna inanıyorum.

Ahmet Ayık: 1998 yılında benim başkanlığımda bayan güreşinin ilk Türkiye şampiyonası yapılmıştı. Dünyada bayan güreşi gittikçe gelişiyor. Bayan güreşi bizde yeni olmasına rağmen iyi durumda gidiyor. Altyapıda bir hareketlenme var.

İbrahim Cicioğlu: Özellikle son üç yılda bir hareketlilik var. Ancak bu bir saman alevi gibi. Özellikle yıldızlarda başarılıyız. Geçen yıl gençlerde iki dünya şampiyonluğu çıkartmıştık. Bu yıl ancak bir bronz madralya kazanabildik. Bayan güreşine yeni başlayan bir ülkede bu inişli çıkışları normal karşılıyorum. Bayan güreşi henüz kültürümüze oturamadı. Alt yapılarda eğitim ve iştirak arttıkça başarının geleceğini düşünüyorum.

Ercan Yıldız: Ülkemizde bayan güreşinin 12 yıllık bir geçmişi var. Ahmet Ayık federasyonu ile aktif olarak başladı. Belli aşamalar kaydetti. Bu süreç içerisinde pek başarılı olamadık. Türk toplumunun ’güreş bir erkek sporudur’ diye bir bakış açısı var. Dolayıyla kız çocukları güreşe ilgi duymuyordu. Medyanın, bayan güreşine ilgi göstermesi, sporun erkeği ve bayanı diye ayrımın olmaması ile ilgi arttı başarı da gelmeye başladı. Kızlar artık minderde başa baş mücadele ediyor. Bayan güreşinde güçlü rakiplerle başa başa mücadele veriyoruz. Yavaş yavaş gelişme gösteriyoruz. Biz bu kızları 100 kişi arasından seçerken, rakiplerimiz 1000-2000 kişi arasından seçiyorlar. Federasyonun bayanlara ciddi desteği var. Ancak kulüpleşmede sıkıntılarımız var. Erkeklerde başarılı olmuş kulüplerin bayan güreşi şubesini de açmasını istiyoruz. Güreş Federasyonu olarak başarılı kızların sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Bayan güreşinde çok yavaş gelişme kaydediyoruz. Madalya sayımız değil ama minderdeki mücadelemiz bizi mutlu ediyor. Artık kızı bu sporda averaj güreşcisi değil. Kafa kafaya mücadele ediyoruz. Kızlar yenilince ağlıyorlar. Bu çok önemli. Önceki yıllarda bir tur geçemiyorduk. Şimdi madalyaları kıl payı kaçıyoruz.

Kamil Kocaağaoğlu: Güreş Türk’ün ata sporudur. Bu spordu Türk kzları nden yapmasın, ve neden başarılı olmasın. Bizde malzeme var. İşleyecek adam lazım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!