Güncelleme Tarihi:
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, 44. Dönem Olağan Genel Kurulu bugün başlıyor. Necatibey Caddesi’nde bugün düzenlenecek toplantı ile başlayacak Genel Kurul, yarın 09.00-17.00 saatleri arasında, Yüksel Caddesi’ndeki Mimar Kemal İlköğretim Okulu’nda yapılacak seçimler ile sona erecek. Çok sayıda akademisyenin yanı sıra Ulus esnafı ile Saraçoğlu Mahallesi, Çayyolu ve Dikmen Vadisi sakinlerinin de katılacağı Genel Kurul’da, yeni yönetim için 2 liste yarışacak. Oda üyeleri, mevcut başkan Tezcan Candan Karakuş ile yönetiminin bulunduğu ‘Demokrasi İçin Mimarlar Platformu’nun oluşturduğu ‘Mavi Liste’ ile oda üyesi genç mimarların yer aldığı ‘Nasıl Bir Oda’ grubunun oluşturduğu ‘Turuncu Liste’den birini seçmek için sandık başına gidecek. Oda yönetimine talip gruplar, Ankara Hürriyet’e konuştu:
MİMARLIK YAŞAM İÇİNDİR, VAZGEÇMİYORUZ
Demokrasi İçin Mimarlar Platformu:
Mimarlık yaşamdan kopartılamaz, topluma karşı sorumlukları olan meslektir. Kuruluş kanununa göre tarafsız olması mümkün değildir. Bilim, sanat, kültür ve aydınlanmadan yanadır. Mimarların yaşadığı sorunların büyük bir kısmının sorumlusu iktidardır. Mimarın ‘telif’ haklarını yok ederek, mimarlık alanında denetimsiz bir alan oluşturan, mevzuatları rant odaklı değiştiren, çalışma koşullarını belirleyen ve denetlemeyen, kentleri rantın aracı haline getiren, AOÇ’yi, Saraçoğlu’nu, Ulus’u, Vadileri yapılaşmaya açan iktidardır. Mekan politiktir. Mimarlar Odası ise bu politik duruş içerisinde çocuklarımızın sağlıklı çevrelerde yaşamasından yana taraf olmak zorundadır. AOÇ talan edilirken, Saraçoğlu ranta kurban edilirken, mimarlara Osmanlı, Selçuklu tarzı tasarım dayatılırken, Cumhuriyetin başkenti Ankara, akıldışı projelerle kimliği yok edilirken, kimse bizden tarafsız ve sessiz olmamızı beklemesin. Biz mimarlığın değerlerini, meşruiyetini geliştirmeyi ve bize emanet edilen değerleri korumaya geliştirmeye devam ediyoruz. 60 yıllık mücadele deneyimimiz, mimarlığı toplumla buluşturdu ve mimarlığın saygınlığı, toplum tarafından bilinirliği 29’uncu sıradan 9’uncu sıraya yükseldi. Demokrasi İçin Mimarlar Platformu olarak hiç bir seçime eylem programsız katılmayız. Yeni dönemde yaşamı mekansal olarak örgütlemeye, ‘Mimarlık yaşam içindir, vazgeçmiyoruz’ eylem programımızla adayız. Çocuklardan yetişkinlere, mimarların telif haklarından, yarışmalara, dayanışma ofislerine, ücretli çalışan mimarların örgütlenmesinde, mültecilere, kentin bilimsel gelişiminden yok edilmek istenen mimarın telif haklarına, Ankara’nın bilimsel planlama ilkelerine göre gelişiminden Ankara düşleri kurmayı önemsiyoruz. Cumhuriyet’in mimari mirasının korunması, kültürel miras, doğal mirasımıza ve çağdaş yaşamımıza yönelik tehditlere karşı demokrasi, özgürlük, barış ve Cumhuriyet değerlerinden yana taraf olmaya devam edeceğiz.
FİKRİNİ ALAN GELSİN
‘Nasıl Bir Oda’ Grubu:
İsmimizden, felsefemiz anlaşılabiliyor. Biz daha katılımcı, farklı görüş ve fikirden; her yaştan, büro, şantiye kamu kurumu gibi her çalışma ortamından mimar görüşünün olduğu bir oda yönetimi oluşturmak adına bir araya geldik. Sloganımızı da ‘Fikrini alan gelsin’ olarak belirledik. Ortak yanımız mimarlık. Siyasi bir görüşün güdümünde değil; mesleki duyarlılıklarımızın güdümünde bir örgüt oluşturmak, meslek adına daha fazla neler yapabiliriz derdiyle yola çıktık. Derdimiz daha demokratik bir oluşum olmak. Bu bir bayrak yarışı ve arkamızdan gelenlere bu bayrağı bırakmak zorundayız. O yüzden genç ekibin olması, her kesime ulaşabilmesi, aynı heyecanı yaşayabilmesi TMMOB geleneği için çok önemli. Asla kişilerle bir derdimiz yok. Meslek, insanlık adına talan varsa biz de karşısında duracağız. Dik olacağız. Siyasi amaçlar gütmeyen, mesleki amaçlar güden davalar açılacak. Mimarlar Odası’nın mantıklı, altı dolu olan her davasını takip edeceğiz. Sadece kent merkezli değil tüm Ankara anlamında mesleki eylemlerimiz olacak. Tarihi kent dokusu merkezde ama çevre mahallelerde de mimari olarak kanunsuz şeyler oluyorsa onlar da göz ardı edilmeyecek. Şu anki yönetim dava açsa da bir tuğla söktüremedi. Hedefimiz; Ankara’da korunacak tüm yapıları listeleyip, arşivleyip yıkım ya da müdahaleleri yapılmadan engellemek. Görevimiz, iş işten geçtikten sonra evrak toplamak olmayacak. Odanın saygınlığını, eski haline getirmek istiyoruz.